XVI

4.1K 393 47
                                    

Onu görmezden gelirsem bu saçma hisler geçer diye düşünüyordum. Ama pek başarılı olamadım.

Ve bir hafta önce kahramanım ortaya çıktı. Hana. Güzel bir kızdı, okuldaki bütün çocuklar ona kafayı takmıştı. Ama o bana çıkma teklifi etti. Kabul ettim.

Bir kızla ilişki yaşamayalı aylar olmuştu.. ve eminim bu yüzden saçmalıyordum. Hana beni düzeltecekti. Sonuçta her çocuğun isteyeceği kadar güzel ve çekiciydi. Değil mi? Her erkek onu isterdi.

Elini tutuyordum sürekli. Bana sarılıyordu. Ama tuhaf bir şey vardı. Öpüştüğümüzde midem bulandı, günlük. Ona âşık olmadığım için, değil mi? Âşık olsam hoşuma giderdi.

"Jungkook." dedi bir gün. İsmimi ilk kez bu kadar düzgün ve şımarmadan söylemişti. "Öpüşme konusunda bu kadar kötü olamazsın. Bir sorun var, değil mi? Neden bana anlatmıyorsun sevgilim?"

Sorunumu ben de bilmiyordum ki.. ve bilmek de istemiyordum! Sorunum yok benim. Olamaz. Olmamalı. O çocuk dışında. (Son cümlenin üzeri karalanmıştı ama Taehyung zar zor da olsa okudu.)

Hana onunla az vakit geçirdiğim için böyle olduğumu söyledi. Artık sınıfa giderken bile yanımdan ayrılmıyordu.. ve işte o zaman olan oldu.

Bugün sınıfa birlikte girmiştik. Taehyung'un o kalın sesini ve Seolhyun'un aptal gülüşünü duydum. Bizi fark ettiğinde Taehyung sustu ama Seolhyun deli gibi gülmeye başladı.

Taehyung ile alay mı ediyordu? Bu hiç hoşuma gitmemişti. "Neden aptal sarışın kızlar gibi güldüğünü öğrenebilir miyim?" dedim ona. Bu arada Taehyung'a bakmaya çekiniyordum. Hana bu sırada bana iyice sokulmuştu.

Seolhyun gülmeyi kesip cevap verdi. "Dalga geçmen gereken kişi ben değilim.." Bu cümleyi söylerken gözleriyle Taehyung'u işaret ediyordu. Taehyung'un gözlerindeki endişeyi anlamam için bir anlığına bakmam yetmişti. Neyden endişeleniyordu ki?

Seolhyun onu umursamayarak devam etti. "Taehyung pis bir gaymiş.. Üstelik, Jungkook'tan hoşlanıyormuş. Şu mektubu bir okuyun! Bizim okulda böyle pis varlıkların olduğunu bilmezdim."

O an ne kadar büyük bir şok yaşadığımı tahmin etmek zor olmasa gerek, günlük. Dilim tutuldu. Sadece Taehyung'a bakıyordum.. ve o lanet his tekrar gelmişti. Kalbim deli gibi atıyordu. Etrafımda konuşulanları duyamıyordum.

Taehyung hafif utanmış bir şekilde kafasını kaldırıp bana baktı. Kalbim daha da hızlı attı, günlük. Ama böyle olmamalıydım. Ona kızmalı, ondan nefret etmeli, ondan tiksinmeliydim. Kaşlarımı çattım. Ama sadece kızgın görünmeye çalışıyordum. Taehyung inanmıştı. Bakışlarını kaçırdı.

Arada Hana bir şeyler söyledi. Sanırım onu aşağıladı.. ve Taehyung.. O kadar üzgün görünüyordu ki. O an yanına gidip ona sarılmak, ağlamasını durdurmak istedim günlük.. Ama bunu yapmam için hiçbir sebebim yoktu. Çünkü ben eşcinselliğin bir hastalık olduğunu biliyordum.

Hana mektubu yırttığında, çok saçma bir şey yapmaktan kendimi alamadım.

Eğilip kağıt parçalarını topladım ve cebime koydum. Taehyung'a bu kirli kağıt parçalarını sınıfımda görmek istemediğimi söyledim. Oysa sadece meraklıydım. Ne yazdığını deli gibi merak ediyordum.

Parçaları birleştirmek bir saatimi aldı günlük.

Kahretsin.. Çok güzel yazmış. Neden bir kız değil? Neden?..

Taehyung diğer sayfayı çevirdi. Jungkook buraya bir şey yazmamıştı. Ama başka bir kağıt yapıştırmıştı. Taehyung'un mektubu.

i can't think straightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin