i can't think straight

XXVI

Taehyung son sayfayı açtı.

Kim Taehyung, öncelikle sana yaptığım her şey için çok özür dilerim. Eğer bu sayfayı okuyorsan, şimdiye kadarki yazdıklarımı da okumuş olmalısın. Daha önce de yazdım, ben seni üzmek istemezdim. Seni her üzdüğümde kalbimde dayanılmaz bir acı oldu. Biraz utanmazdım da, seni mutsuz ettiğim hâlde, seni görünce mutlu olurdum. Çünkü Kim Taehyung, ben seni seviyorum.

Bir eşcinsel için sevdiği çocuğun düz olmasından daha kötü olan şey, homofobik olmasıdır, evet.

Peki ya homofobik olan düz değilse? Ben hep kendimi aşağıladım ilk zamanlar. Hasta ya da sapkın olduğumu düşündüm.. ve sana da iğrenç dersem, kötü davranırsam, bunu aklıma kötü olarak kazırsam her şeyin geçeceğini sandım. Oysa tek yaptığım ikimize birden acı çektirmekmiş. Ben bunların hepsini telafi etmek istiyorum minik bebeğim.
-umarım böyle dediğim için bana kızmazsın.-

Seni, sana tüm üzüntüleri unutturacak kadar mutlu edeceğim. Söz veriyorum. Seni hep mutlu edeceğim ve bütün o kötü insanlardan koruyacağım.

Biliyorum, güzel bir yazı olmadı. Bu işlerde iyi değilim. Yüzüne söyleyemiyorken en azından güzel bir yazı yazmalıydım ama.. tüm gece boyunca bir sürü kâğıt çöpe gidince annem bana sinirlendi. Bu beceriksizce yazılmış itiraf yazısını da kabul edersin ama değil mi?

Kim Taehyung,

Seni çok seviyorum.

Gökkuşağımdaki en parlak ve en güzel renk olur musun?

.
.
.

Umarım bunu, defteri sana verdiğim gün çabucak okumuşsundur. Cevabın için okulların açılmasını beklemek çok zor geliyor...

Defteri aldığın gün, saat 18.00'den itibaren seni okulun karşısındaki parkta bekliyor olacağım. Umarım günlüğümü vaktinde okursun ve gelirsin. Gecikmen önemli değil, lütfen gel..

Taehyung önce elini hızla atan kalbine götürdü. Sonra hemen telefonunu çıkarıp saate baktı.

18.30

Jungkook yarım saattir kendisini bekliyordu yani.. ve şimdi hazırlanıp çıkma, ulaşma süresini düşündüğünde.. Jungkook çoktan giderdi.

Yine de bir umut hazırlanmaya başlayacaktı ki, dışarda yağan kar onu durdurdu. Çok şiddetli yağıyordu.

Jungkook onu yarım saat bekleyip, hava kötüleşince dönmüş olmalıydı. Üstelik Taehyung içten içe gitmek istese de, annesinin onu göndermeyeceğini biliyordu.

Ve gitmedi de.

O gece zar zor uyudu, Jungkook'u düşünmekten.