KANSER Mİ?

3.7K 159 28
                                    

" Evet!" dediğimde boynuna atladım.Oda kollarını belime doladı.Etrafa baktığımda kimsenin olmadığını gördüm.Galiba bir fırsat bulup,bizi başbaşa bırakmak için gitmişlerdi.Parmağıma takılan yüzük göz kamaştırıyordu.Sevinçle elimi kaldırıp,nasıl durduğuna baktım.Muhteşemdi...

Mutfağa geçtiğimizde güllerle ve mumlarla dekore edilmiş bu muazzam sofra ,iştah açmayacak gibi değildi.Kuzey sandalyemi çektiğinde memnuniyetle oturdum.

"Sen burada bekle ,ben hemen geliyorum." deyip yukarı çıktı.Bu gecenin özel olmasını istiyor gibiydi.

Ben masanın büyüsüne kapılmışken hayatımın bir anda nasıl değiştiğini düşünmeden edemiyordum.Eskiden ne kadar da sıradan bir hayatım vardı.Bu güzel son, aslında kötü bir başlangıçla ortaya çıkmıştı.Demek ki her aşk hikayesi ,iyi bir başlangıç yapmıyordu...

***"

Selen'e aldığım şık elbiseyi göstermek ve üzerinde nasıl duracağını görmek için dolaptan çıkardım.Sonra da komidinin hemen yanındaki ayakkabıları aldım. Bu gece unutulmaz olmalıydı...

Aşağı indiğimde güzelim ,elini çenesine koymuş masaya bakarak gülümsüyordu.Onu böyle görünce benim de yüzümde ister istemez bir gülümseme oluştu.

Geldiğimi görünce kafasını heyecanla bana çevirdi .Elimdekileri ona uzattığımda hemen alıp,giyinmek için yan odaya gitti.Biraz dekoltesi fazlaydı ama sonuçta sadece ben görecektim.

Az sonra elbisesinin ucunu tutarak yanıma geldi.Bu kadar yakışacağını ben bile bilmiyordum.Sanki onun kusursuz vücudu için özenle dikilmişti.

" Mükemmel." diyebilmiştim sadece.Çünkü bu güzellik başka bir kelimeyle anlatılmazdı.

Karşıma oturduğunda tabağındakileri yemeye koyuldu.Ben ise yalnızca onu izliyordum.Bu günlere ne badireler atlatarak gelmiştik.Sanki herkes bizim beraber olmamamız için plan yapmış gibiydi.Ama biz bunun üstesinden de geldik.Bu aşk mıydı bilmiyorum ama galiba tek hasret kaldığım duyguydu.

" Tabağa tuz dökeyim mi? Motiflerini de yersin." dedim şakaya vurarak.Onu sinir etmek hoşuma gidiyordu.

" Yemiyorum." kaşlarını çatıp kollarını birleştirdiğine sandalyesinin arkasına yaslanmıştı.İnatçı işte n'olacak.

"Hadi ama darılma .Ciddi olmadığımı biliyorsun." dediğimde omuz silkti.

"Her şakanın bir doğruluk payı vardır."  dedi.

" Yemeğini hemen yer misin?" dedim gözlerine net bir ifadeyle bakarak.

" Sen de o zaman Beni izleme.dikkatim dağılıyor." dedi.

"bakarız."  dediğimde çatalını eline aldı ve tekrar yemeğe koyuldu.

" Kuzey bunca şeyi nasıl planladın? Ne ara bu sofrayı hazırladın? Hem o ateş edenler kimdi?" deyip ardı ardınca sıraladı soruları.

" Ateş etmiyorlardı.Sadece oyuncak silahları doğrultuyorlardı.O sesler de telefondan açtığımız sahte silah sesleriydi.Şafak ve Alper maske takmışlardı.Zaten her şeyi önceden planlamıştık.Yani annenler filan haberdardı bu durumdan.Sen giyinirken bende üzerime kırmızı boya filan döktüm.Tabi sen telaştan farketmedin bile.Bahçede saklanmaya gittiğinde de Hilal ,akasya ve Eslem evden getirdikleri yemekleri masaya yerleştirdiler.Biraz da süslemişler işte.Bahçeyi de Ozan ayarladı ama gitmesi gerkiyordu ve uzun kalamadı.İşte bu kadar zahmetli bir teklif oldu."

" Vay be! Beni şaşırttın Kuzey Korhan." dediğinde tebessüm ettim.

" Hadi şimdi doyduysan eğer,- ki doymuş olman gerekiyor" dedim.

"Kuzey!"

"Tamam ya uyuyalım diyecektim."

" Hayır biraz bahçede yıldızları seyredelim."

"Boşver uykumuzda seyrederiz."

"Lütfen ama ."

" Peki ama sonra uyuyacağız, beraber." son kelimeme vurgu yapmıştım.

Kafasını sallayıp koşarak bahçeye çıktı.Mumları söndürdükten sonra Bende arkasından çıktım.Salıncağa oturmuş gökyüzüne bakıyordu.Hemen yanına oturduğumda bir şey farkettim.

" Üzerindekiyle niye çıktın?"

"Kuzey kim görecek? Zaten buradaki tek ev burası.Diğerleri boş, biliyorsun."

"Olsun.Yoldan geçenler filan olur.Bekle bari battaniye getireyim"

" Peki."

Yukarı çıkıp yüklükten bir battaniye aldım.Keşke daha kapalı bir elbise seçseydim diye aklımdan geçirdim.Ardından merdivenleri inip,bahçeye yöneldim.Geldiğimde Selen,başını geriye yaslamıştı.Galiba uyuyordu.Hemen yanına gidip üzerini örttüğümde gördüğüm manzarayla,başımdan kaynar sular döküldü.Selen'in burnu kanıyordu.

Kafasını elime alıp uyanması için seslendim ama uyanmıyordu.Ona zarar gelirse hayatım biterdi.Yaşayamazdım.

Onu kucağıma alıp,bahçeden çıktım.arabaya yöneldiğimde  kapıyı açıp,selen'i  koltuğu yatırdım.Son sürat arabayı sürüyordum.

Yaklaşık 15 dk sonunda hastaneye varmıştık.Ben tedirgince koridorda volta atarken ,selen muayne ediliyordu.Doktor odadan çıkınca hemen yanına gittim.

"Durumu nedir?"

"Neyi oluyorsunuz?"

"Karısı olamıyacağıma göre ? Sözlüsüyüm ben."

"Peki.Kesin birşey söylemek doğru olmaz bir takım testler yapmamız gerekiyor ama biz kanser belirtisi olabileceğini düşünüyoruz.Yine de erken konuşmak doğru olmaz.Dediğim gibi bir takım tesler uygulayıp size bildireceğiz." dedi ve devam etti " Ne kadar süredir bu durum oluyor?" .

"Benim yanımda ilk defa oldu ama ben yokken olduysa da bilemiyorum.Peki şimdi onu görebilir miyim?

"Evet."

Hemen yanına gittim.Gözleri her yerde beni ararken yavaşça yanına oturdum.

"Ben çok sıkıldım.Zaten basit bir burun kanaması ne olabilir ki?" dediğinde ağlamamak için yukarıya baktım.Umarım sadece bir kanamayla biterdi.

" Haklısın güzelim.Birazdan ciddi bir sorun olmasın diye önlem amaçlı test yapacaklar.Sonra yine evimize gideceğiz." deyip elini sımsıkı tuttum.

Onu kaybetmeyi kaldıramazdım...
Gözümün önünde günden güne eriyişini seyredemezdim...
Bir şey düzgün gitmesin bu hastaneyi, o doktorların başına yıkmassam en adiydim!

Bölüm sonu...

Sizce selen, kanser mi ?

Favori karakteriniz kim ?

Elimden geldiğince çok bölüm atmaya çalışıyorum.

Hoşçakalın...









∆Psikopat∆ 《1.Kitap》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin