10. Bölüm: Mükemmel Irk (2)

75 10 4
                                    

" Önceliğimiz okçular olacak. Ölüm vadisinin üzerine Yetmişe yakın okçu yerleştirilecek. Ölüm vadisinden geçmeye çalışan Altın Ordu Devletine baskınlar düzenleyerek onların asker sayısını azaltmaya çalışacağız. Vadinin sonu koca kayalarla kapatılacak. Vadinin üstüne çıkan okçular oraya konulmuş koca kayaları ve kızgın yağları da vadinin üstünden dökecekler. Aynı zamanda şimdiden itibaren vadiye bir çok tuzak kurmalıyız. Vadinin içine altın ipler çekilsin, koca kuyular kazılsın. Bu sayede düşmanın sayısını büyük çoğunlukla azaltabiliriz.

Yüzbaşı lafını bitirince Onbaşı Urungu söz istedi.

" Biz nasıl çıkacağız Yüzbaşı ! Bu tuzaklar bizi bu dağların arasına sıkıştırmaz mı ?"

Yüzbaşı Tardu gülümseyen gözlerle herkesi bir kere daha süzdü.

" Size kaybedeceğimizi söylemiştim. Fakat bizim istediğimiz de bu. Düşman bizi araya sıkıştırdığını düşünüp bir an önce vadiden geçmek için uğraşacaklar. Çünkü vadiden geçtikleri anda dar bir alanda bizi ezmenin kolay olacağını düşünecekler. Fakat bu ormanları bizden daha iyi bilen yok ! Bu yüzden düşman girdiği anda bura da ki herkes çerisini toplayıp farklı bölgelere dağılacak. Kaçtığımızı düşünen düşmanlar bizi kovalamak için bölünüp ormanda bizi avlamaya çalışacaklar. Fakat dediğim gibi bu ormanları bizden iyi bilen yok ! Hızlı atlarımız ile onları atlatıp tekrardan bir araya toplanacağız ve grup halinde ayrılan askerleri tek tek ormanın içinde avlayıp bu savaşı kazanacağız. Lakin herkes kaybettiğimizi düşünecek... Çünkü artık zamanı geldi."

Herkes şaşkın gözlerle Yüzbaşı Tardu ya bakarken bir kişiden kısık bir sesle bir soru geldi.

" Neyin zamanı geldi Yüzbaşı ? "

Yüzbaşı tekrardan kaşlarını çatıp önünde ki çerilere baktı.

" Bu savaş bittiği anda sağ kalan askerler olarak bir daha toplanacağız ve son bir yeminden sonra bu toprakları terk edeceğiz. Bu birlikte olan son savaşımız olabilir. Bu yüzden zevk almaya bakın. Çocuklar ve yaşlıları arka ormanın içindeki tünel ile buradan çıkaracağız. Sonra kadın ve erkeklerden oluşan küçük ordumuzla son bir kez daha dünyaya gücümüzü göstereceğiz. Fakat herkes Altın Ordu devletini yenerken yok olduğumuzu düşünecek. Çünkü savaş bittiği anda bizde arka tünellerden çıkıp bu toprakları terk edeceğiz. Savaşın ardından ölmeyen rütbeliler ve çeriler tünelin sonunda ki büyük taşın önünde bekleyecek. Orada son bir yeminle birlikte hepimiz dağılacağız. Herkes bir zaman dağılan milletimizi toplayıp tekrardan dünyaya meydan okumak için bir araya toplanacak ve Kağanımızın önünde eğilip ona kanlarımızı akıttığımız yüce kımızı içireceğiz. Ve sonra bu dünyaya gücümüzü gösterip dünyanın tam ortasına kan kırmızısı bayrağımızı tekrardan dikeceğiz. ANLADINIZ MI ? "

Bütün askerlerin içi içine sığmazken yumruklarını sıkarak iki yumruklarını birden yere vurmaya başladı. Bütün çeriler yumruklarını toprağa vururken sadece bir kişi herkesin beklediği o soruyu sordu.

" Kağanımız kim olacak Yüzbaşı ? "

Yüzbaşı sorunun geldiği kişiye dönerek soru soran adama dik dik bakmaya başladı.

" TABİ Kİ DE TEK KAĞANIMIZ UGAN KUTLUK !!! "

Bir anda bütün sesler kesilmeye başladı. Herkes ağzı açık bir şekilde Yüzbaşıya baktı. Herkes bir an hoşnutsuzluğunu yüzüne vurmuştu. Hatta bazı kişiler;

" Ugan Kutluk mu ? " demişti.

Tardu gülümseyerek kafasını orada bulunan en yaşlı kişiye çevirdi. Kaşgar Ata da aynı şekilde Yüzbaşı gibi gülümsüyordu. Yüzbaşı bir anda çatık kaşlarını çerilere çevirip yumruğunu tekrardan toprağa vurup çerilere bağırmaya başladı.

" APTALLAR !! SİZ UGAN'IN GERÇEK GÜCÜNÜ BİLİYOR MUSUNUZ ? ONU BU ZAMANA KADAR DIŞLADINIZ VE BENDE DIŞLADIM. ÇÜNKÜ BUNUN NEDENİ KUTAY HAN'IN BANA VERDİĞİ VASİYETTİ. SİZ BU ÇOCUĞUN BABASININ KİM OLDUĞUNU NASIL UNUTURSUNUZ.

UGAN KUTLUK BİZİM AKSİMİZE TAM SOYU OLARAK KANBOĞAN İMPARATORLUĞUNDAN GELMEKTEDİR. AYNI ZAMANDA YILLAR ÖNCE ÇIKAN BİR GELENEĞE GÖRE "MÜKEMMEL IRK " BULMAK AÇISINDAN ÜÇ İMPARATORLUK BİRBİRLERİYLE DÜĞÜNLER YAPIP YILLARCA EN GÜÇLÜ IRKI BULMAYA ÇALIŞTILAR. FAKAT BİR GÜN GERÇEK BİR IRK DOĞDU. "BEYAZ SAÇLILAR " BU IRK DÜNYADA Kİ EN GÜÇLÜ IRK OLARAK ÜÇ İMPARATORLUĞU DA KANITLADI. DÜNYADAKİ EN GÜÇLÜ, EN GÜZEL VE EN ZEKİ IRK... TAM BİR GÜZELLİK ABİDESİ. PEKİ SİZE SÖYLERİM !! KUTAY HAN'IN HATUNUNU GÖREN OLDU MU ? "

Bütün askerler pür dikkat bağırarak konuşan Yüzbaşı Tardu yu dinlerken yönelttiği soruya kafalarını sallayarak cevap verdiler. Yüzbaşı da aynı şekilde çerilere bakarak onlardan iğreniyormuş gibi kafasını salladı.

" BEN GÖRDÜM. ÖMRÜMDE SADECE İKİ SANİYELİK BİR ANDI. FAKAT SADECE O İKİ SANİYE BÜTÜN ÖMRÜMÜ ETKİLEDİ. GÜZELLİĞİNİ TANRILARDAN ALMIŞ, AY GİBİ PARLAYAN BEYAZ SAÇLARIYLA PENCEREDEN GÖKYÜZÜNE BAKIYORDU. BU ZAMANA KADAR GÖRDÜĞÜM EN ASİL VE EN GÜZEL KADINDI. KUTAY HAN'IN NE KADAR ŞANSLI BİRİ OLDUĞUNU O ZAMAN ANLADIM. "

Bir anda herkes kafasını Kaşgar Ataya çevirdi. Sonuçta o kadın Kaşgar Ata'nın kızıydı. Fakat Kaşgar Atanın yüzüne dikkatlice baktıklarında yüzünün o kadar kırışmasına rağmen çok güzel bir yüzü vardı. Saçları zaten hep beyazdı. Bu yaşlı insanlar için normaldi. Kaşgar Ata üzerine biriken bakışlara gülümseyerek cevap verdi.

" Benim de içimde o ırktan bir parça var. Lakin ben kızım gibi değilim. Kızım o ırkın bütün özelliklerine sahipti. Fakat ben yarısına bile sahip değilim ama torunum, Ugan... o da kızım gibi. O da melez ırkın, yani mükemmel ırkın temsilcilerinden. Bunun ne demek olduğunu şimdi anlayamazsınız. Lakin o büyüyünce ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Kızımın tek eksiği kadın olarak doğmasıydı. Fakat bu ona şans getirdi ve Kutay Han gibi birisiyle evlendi. Şimdi onun güçlü kanından gelen bir oğlu var. Ve gerçek bir oğul. Onun bütün güçlü özelliklerini alan bir oğul. Mükemmel soyun gücünü taşıyan bir oğul. Dünyayı yönetmeyi hak eden tek kişi Ugan Kutluktur. Ugan Kanboğan yeni dünyanın yöneticisi olacaktır. "

Çeriler bir kez daha afallayıp kafalarını yere diktiler. Bu zamana kadar Kutay Han'ın eşini bile duymamışlardı. Hatta Kutay Han'ın evlendiğini çocuğunu görünce anlamışlardı. Kimse bu konuyu eşelemeden yaşamına devam etmişti. Ugan'ın böyle bir soya sahip olması kimsenin beklemediği bir şeydi. Beyaz saçın anlamını bilmeyen yoktu. Lakin kimse buna olanak bile vermemişti. Çünkü Mükemmel Irk sadece efsanelerde anlatılan bir hikayeden ibaretti. Küçükken çocuklara anlatırlardı. Hatta şu aralar bu hikaye tamamen unutulmuştu. Kimse birbirine anlatmıyordu. İnsanlar artık çocuklarına daha güçlü hikayeler anlatıyordu. Kendi soylarının yaptığı başarıları anlatıyorlardı. Tardu Ata'nın anlattığı ilk hikaye gibi bu hikaye de unutulmuştu. Çünkü kimse böyle şeylere inanmıyordu. Bu delikte yıllarca kaldıkları için dış dünyayla olan bağları zayıflamıştı. Tardu Atanın da asıl amaçlarından biri de buydu. Ayrılan askerler kendi soylarından askerleri ararken başka güçleri de öğrenip güçlerine güç katacaklardı.

Yüzbaşı Tardu tekrardan yüzünü çerilere çevirdi.

" Evet ! Söyleyeceklerim bu kadar. Dediğim gibi savaş hazırlıklarına başlayın. Arka tünel hazırlansın. Onbaşı Urungu ! Çocuk ve yaşlıları obadan çıkarmak sana verilen bir vazifedir. Ayrıca senden istediğim bir şey daha var... Ugan gruptan ayrılacak ! Sanırım ne demek istediğimi anladın. Çocuklar ve yaşlılar Kara Kağan'a gönderilirken Ugan'ın yalnız başına kalmasını istiyorum. Çünkü kendi kaderini kendi çizecek..."

TANRI SOYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin