" İsmi var mı ? "
Ugan saklar gibi elinde ki kediyi zorla sevdirse de kızın kötü niyetli olmadığı anlamıştı. Sadece gayet nazik bir şekilde kedinin başını okşuyordu. Kedinin mırlayarak kendini kıza sevdirmesi biraz zoruna gitmişti. Sadece kendi sevince mutlu olmasını istiyordu. Lakin bu çok bencilce bir istekti. Ugan bunun farkındaydı. O zaman sadece kızlar sevebilirdi. Bu bencilce değildi. Hatta çok doğru bir seçimdi. O zaman hiçbir erkeğin kedisine dokunmasına izin vermeyecekti. Fakat Ugan bunları düşünürken İçit'in söylediği şey aklına geldi. Daha kedisine isim bile vermemişti. Böyle olursa nasıl onun sahibi olabilirdi.
" Şey.. Daha isim düşünemedim. Ona yakışan bir isim düşünüyordum ama... Bulamadım. "
İçit dudaklarını bükerek dudaklarıyla oynamaya başladı. Ugan bir an oluşan sessizlikle İçit'in yüzüne bakarken İçit yavaşça eğilip kedinin gözlerine dikkatlice bakmaya başladı. Kedinin parlak yeşil ve mavi gözü çok tatlı görünüyordu. Beyaz , yumuşak tüyleri ile zaten çok tatlıydı. Birde melez gözlerine baktığında İçit'in kalbi küt küt atlıyordu. Eğer kendi kedisi olsa çoktan severek öldürmüştü. Fakat Ugan kediyi sevdirirken bile uzaktan sevdiriyordu.
" Karık olsa olur mu ? Hem de farklı renkli gözlerini en iyi anlatan isim bu olabilir. Sana da uyar mı ?"
Ugan dudaklarını büküp kafasını salladı. Bu ismi beğenmemişti.
" Bence Kar daha güzel bir isim. Karık biraz şey... Yada Beira nasıl ? "
" Beira mı ? Kulağa güzel geliyor ama o dişi mi ?"
Ugan bir an duraksayıp kediye bakmaya başladı. Kedi Ugan'ın koluna sürtünürken uzunca miyavlıyordu. İçit yavaşça eğilip kediye bakmaya başladı. Ugan bu durumdan rahatsız olsa da bir şey demeden İçit'i izlemeye başlamıştı. İçit anlamlı gözlerle kedinin dört tarafında dönerek kafasını sallayarak Ugan'a döndü.
" Sanırım dişi. Zaten böyle bir güzelliğin erkek olma ihtimali olamaz. "
Ugan bir taraftan sevinirken bir taraftan da sinirlenerek kaşlarını çattı. Erkeklerde güzel olabilirdi. Bu düşünce biraz absürttü. Tabi çoğu insan için kızların güzel olması erkeklerden daha önemiydi. Doğrusu bunu söyleyen insanlarda çoğunlukla erkekti.
" Bence erkekte olabilirdi. Neden erkekler güzel olmasın ki ? Hem de erkekler güzel olmaz çekici olur. "
İçit bir süre Ugan'ın yüzüne baktıktan sonra ;
" O zaman sende çekici görünüyorsun. " dedi. Ugan bir an duraksadıktan sonra yüzü hafiften kızarmaya başladı. Hafiften başını eğerek kızarmış yüzünü saklayarak kediyi tekrardan omzuna koyarak yüzü eğik bir şekilde biraz kafasını kaşıyıp utanarak konuşmaya başladı. İçit'in gülümseyen yüzünü şuan göremiyordu.
" Teşekkür ederim... Ahh ! Benim Bilge Ana'nın yanına gitmem gerekiyor. Görüşürüz ! "
Ugan derin derin nefes alarak hızlıca İçit'in yanından uzaklaşmaya başladı. Gülümseyerek yürürken bir yandan dağılmış beyaz saçlarını düzeltip bir yandan da mutlulukla kendi kendine konuşuyordu. Kızaran yüzünü saklamak için hafif başı eğik yürüyordu. Bu yüzden tam önünü göremiyordu.
" Demek ben çekiciyim. Haha !! Acaba gerçekten de öyle miyim ? Yok ama ya ! Sanmıyorum ! Belki de öyleyimdir..."
Ugan önüne bakmadan yürürken bir kayaya çarpmış gibi bir anda yere düştü. Çarptığı şey kaya gibi sert olduğundan kafası acımıştı. Ugan kafasını ovarken duyduğu kalın ses ile irkilip kafasını kaldırıp kendisine yukarıdan bakan zebani gibi adama bakmaya çalıştı. Yerden bakınca adamın vücudu bezden yapılma kirli gömleğe sığmıyordu. Omzuna kadar inen kömür karası saçları arkadan bağlanmıştı. Bu kadar ince ve korkunç bir fiziği olmasına rağmen yakışıklı denebilecek bir sakalsız bir yüze sahipti. Yüzünde ki tek korkunç şey sol gözünden başlayarak dudağının üzerinden geçen uzun ve kalın yaraydı. Ugan azar işitmeyi beklerken adam elini uzatıp Ugan'ın elini tutmasını bekledi. Ugan yavaşça adamın elini tutup adamın yardımıyla yerden kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI SOYU
FantasyTanrı soyu olarak bilinen üç ırkın birleşiminden oluşan soy dünyada ki en büyük gücü elinde tutuyordu. Lakin bu soyun sadece efsanelerde anlatıldığı ve bu soydan kimsenin bulunmadığı biliniyordu. Bu soyun en belirgin özelliği doğuştan beyaz saçlı ol...