6. Bölüm: Şeytanın Öfkesi

94 10 1
                                    

" SENİ İŞE YARAMAZ !! SEN O ADAMIN OĞLU OLAMAZSIN !! BOKTAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLSİN ! ÇİRKİN İHTİYAR !! DOĞMAN BİLE SUÇ SENİN !! EN YAKIN ZAMANDA GEBER Kİ HEPİMİZ KURTULALIM!! AŞAĞILIK PİSLİK ! ÖL ! GEBER... "

Ugan kafasını tutup yere yattı. Kafasının içinde patlayan sesler gözlerini karartıyordu. Başı dönüyordu, bilincini kaybediyordu. Duyduğu kükremenin ardından bedeni uyuşmaya başlamıştı. Kafasının içindeki sesler beynini dağlarken kafası uyuşmaya başlıyordu. İçinde ki nefret yavaş yavaş patlamaya başlıyordu. Hakimiyetini çoktan kaybetmeye başlamıştı. Bütün öfke bedeninden taşıyordu.

Ugan bir dizinin üzerine çöküp beyninde yankılanan çığlıkları, sesleri durdurmaya çalıştı. Alnının üzerinde ki damarlar patlayacak gibi şişmişti. Yüzü morarmaya başlamıştı. Bedenindeki bütün kaslar istemsizce kasılıyordu. İki elinin arasına kafasını almış deli gibi kafasını sıkıştırıyordu. Düşündüğünden daha kolay olmayacaktı. Bu kadar berbat bir şey beklemiyordu.

" La-lanet şeytan... Seni defalarca kez öldüreceğim... Öldürdükten sonra bir daha öldüreceğim... sonra bir daha hahahah... HAHAHAHAAHAHAH !! GEL BURAYA LANET ŞEYTAN !! GEL DE EFENDİNLE TANIŞ HAHAHAAHAH !! "

Ugan yüzünde ki şeytani gülümseme ile yavaşça ayağa kalktı. Az uzağında ki dikilmiş, bekleyen üç metre boyunda ki siyahlar içindeki yaratık gözüne çarpıyordu. Koca canavarın göğüs kafesi kırmızı bir ışıkla parlıyordu. Şeytanın yüzündeki gülümseme bütün ormanı karanlığa boğuyordu. Sanki bütün hayvanlar bir anda yok olmuştu. Dünya hareket etmiyor gibiydi. Her yer gece gibi toz bulutu karanlığa kaplanmıştı. Koca ormanda ki tek ses şeytanın kükreme sesinde sonra Ugan'ın kahkahaları olmuştu.

" BU DUYGU... BENİ HAYATTA TUTUYOR !! DAHA FAZLA.... DAHA FAZLA VER !! "

Ugan'ın gözleri siyaha dönmeye başladı. Kollarını saran mavi enerji yavaş yavaş yok oluyordu. Ugan'ın titreyen elleri şeytanı gösteriyordu. Sanki aç bir kurt gibi sulanmış ağzıyla avına bakıyordu. Çenesinden damlayan salyalar beyaz gömleğine damlıyordu. Hızlı hızlı nefes alırken yüzü iyice morarmaya başlıyordu.

Şeytan'ın elinde küçük bir alev topu oluştu. Ugan şeytanın üzerine doğru yürürken şeytanın elindeki küçük alev topu bir anda çoğalıp yüzlerce alev topuna dönüştü. Ugan yavaşça şeytanın üzerine doğru koşmaya başlamıştı. Yerdeki çimlere basarken yerdeki çimler bir anda kuruyup toza dönüşüyordu. Sanki bütün hayat enerjisi çekiliyordu.

Şeytanın elinden etrafa dağılan alev topları Ugan'ın üzerine doğru geliyordu. Bütün alev topları tek bir hedefi seçmiş gibi sadece Ugan'ın üzerine doğru hücum etmeye başlamıştı. Arada kalan ağaçlar ve bitkiler alev toplarını gördükleri anda küle dönüşüyorlardı. Alev toplarını onlara değmeye bile ihtiyacı yoktu. Sadece yanından geçmesi bile yetiyordu.

Ugan'ın ayakları hızlandıkça alev toplarıyla burun buruna geliyordu. Fakat ormanı sallayan kahkahalarıyla hepsini tek hamlede geçiyordu. Ağaçlara basıp attığı taklalara, mükemmel sıyrılışlarına ateş topları bile yetişemiyordu.

" BU AŞAĞILIĞI YAKALASANA PİSLİK ! HAHAHAHAH !! "

Ugan tek sıçrayışta şeytanın boyuna ulaştı. Şeytanın boynuzlarından tuttuğu gibi kendi etrafında takla atıp şeytanı sertçe yere vurdu. Şeytana nefes bile aldırmadan boynuzlarından sıkıca tutup kendi etrafında döndürmeye başladı. İki sallayışta şeytanı çuval atar gibi elinden bıraktı. Onlarca ağaca çarpıp parçalayan şeytan en iri ağaca çarpıp yere serildi. Ugan'ın kahkahaları hala kulaklarına patlıyordu.

" HAHAHAHAHA !! EĞLENİYOR MUSUN ? "

Şeytan acı bir çığlık attı. Sesi neredeyse bütün hayvanları korkutup kaçırmıştı. Orman tamamen ıssızlığa gömülmüştü. Sadece karanlık hava ve Ugan'ın kahkahaları bütün ormanı sarmıştı.

TANRI SOYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin