3.0

4.5K 347 182
                                    

sunfloweroce: hayatımın özeti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sunfloweroce: hayatımın özeti

jeonjk: hâlâ kütüphanede misin?

sunfloweroce: evet

jeonjk: yakınlardayım, bir şeyler içelim mi?

sunfloweroce: çok iyi olur, serinlemeye ihtiyacım var

jeonjk: okey geliyorum

sunfloweroce: bekliyorum

Görüldü✔️✔️

Önümde duran siyah arabanın kapısını açtım ve bindim. Jungkook her zamanki gibiydi, dağınık saçları ve havalı görünüşüyle yanımda oturuyordu.

Eğildi ve yanaklarıma ufak öpücükler bıraktı. "Hoş geldin."

Gözlerim büyümüştü çünkü şaşkındım. Kumsalda olanlardan sonra ilk defa görüşüyorduk. Ayıldığımda her şeyin farkındaydım ve biraz utanmıştım doğrusu. Ama o galiba hâlâ o günün etkisindeydi.

Başımı öne eğdim ve sıcaklayan yanaklarımı düşünmemeye çalışarak cevapladım. "Hoş buldum"

Hâlime güldü ve arabayı çalıştırarak caddeye çıktı.

"Aşırı derecede sıkma portakal suyu içmek istiyorum." dediğimde gözlerini yoldan ayırmadan başını salladı. Radyoda hoş bir şarkı çalıyordu. Konu açmak için aklıma ilk gelen şeyi sordum.

"Yeni şarkınız ne zaman çıkıyor?" Güldü.

"Teknik olarak bunu söylememem lazım ama sana güveniyorum, yani söyleyebilirim. Ağustos ortasına doğru çıkacak." Temmuz'un sonundaydık ve neredeyse iki hafta vardı.

"İki hafta sonra çıkacak yani. Pratik falan yapmanız gerekmiyor mu sizin?" dediğimde bana yandan bir bakış attı. İnanılmaz karizmatik duruyordu şu an ve eminim ki o da bunun farkındaydı.

"Her şey hazır. Dansı gözümüz kapalı bile yaparız." Bu sefer gülen ben olmuştum.

"Kendinden aşırı eminsin ve bu hoşuma gidiyor."

"Demek hoşuna gidiyorum. Demek bana bayılıyorsun."

"Sana bayıldığımı söylemedim, konuyu çarpıtma." Kaşlarım hafif çatılmıştı ama hâlimden memnundum.

"İnkâr etmediğine göre hoşuna gidiyorum o zaman." deyip ağzımı aradı.

"Jungkook!" Beraber gülerken bakışları bana döndü ve birkaç saniye bende takılı kaldı. "Önüne bak, kaza yapacağız birazdan." Başını yola çevirdiğinde hâlâ gülümsüyordu.

play me like a violin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin