3.5

4.1K 334 274
                                    


1 Eylül

sunfloweroce: big day

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sunfloweroce: big day

jisooyaa, lalalalisa, jeonjk, kimtaetae, pjimin, psooyoung, jenniekim + 107,342 ♥️ 38,048 💬

+5720: Jungkook'la sevgili olduğunuzu ne zaman açıklayacaksınız?

+2108: bugün JK'in doğum günü değil mi? büyük gün dediğine göre güzel şeyler olacakmış gibi hissediyorum

+3059: bu kız resmen kanatsız melek

+10649: @3059 daha çok disney prenseslerini andırıyor, sindirella ya da rapunzel derim 💛

"İçecekleri masaya yerleştirdiniz değil mi? Şu koltuğu da şöyle çekin." Lisa'nın organizatör edasıyla etraftaki insanlara işlerini nasıl yapması gerektiğini söylemesi komikti, elimdeki jelibonu yerken onu izliyordum.

"Rosé sen neden oturuyorsun? Atıştırmalıklar ne durumdaymış gidip baksana." dediğinde oturduğum koltuktan kalktım ve elimle asker selamı verip mutfağa gittim.

Jennie ve Jimin ikilisi atıştırmalıkları tabaklara yerleştirmiş şu anda da cilveleşiyorlardı. Boğazımı temizledim ve içeri girdim. Beni görünce elini Jennie'nin belinden çeken Jimin'in eli ayağına dolaşmıştı, Jennie ise rahat görünüyordu. Aralarındaki olayı biliyordum, birbirlerinden hoşlanıyorlardı ama tam olarak adını koymamışlardı.

"Lisa atıştırmalıkların ne durumda olduğuna bakmam için  gönderdi beni." dedim ve arkalarında duran tabaklara bakmak için eğildim. "Görünüşe bakılırsa hazırlar."

"Şaşırmadın. Biliyor muydun?" Jimin bana gözlerini kısmış bakarken gözlerimi yumup kafamı olumlu anlamda salladım.

"Kızlarla bir araya gelince ne konuştuğumuzu sanıyorsun?" dedi Jennie kaşlarını kaldırmış bir şekilde Jimin'e bakarken.

"Bilmem, moda, okul." dediğinde gözlerini devirdi.

"Hayır, flörtlerimizi konuşuyoruz şapşal." Jimin aydınlanmış gibi bakarken Jennie ona güldü ve koluna vurdu. "Hadi hadi daha fazla oyalanmayalım, armutları dizmemiz lazım." Jimin'i peşinden sürükleyerek bahçeye açılan mutfak kapısından çıkarken hâllerine güldüm. Sevimli bir çift olmuşlardı.

İçeri geri geldiğimde Lisa'nın yanağından makas alan Taehyung'u gördüm. Her yer çift kaynıyordu.

"Rosé yardım eder misin?" Solumdan gelen sese döndüğümde Jisoo'nun koca koltuğu tek başına itmeye çalışırken kıpkırmızı olan suratını fark ettim. Hemen yanına geçtim ve koltuğu beraber ittik.

"Ah teşekkür ederim." dedi ve havadan öpücük gönderdi.

Vakit yaklaşıyordu, yukarı çıkıp giyinmeliydim. Sabah okula uğramış, sonra spora gitmiş, spor sonrasında da evde duş alıp kıyafetlerimle buraya gelmiştim ve şuan buradaydım. Şimdiden üzerimde bir yorgunluk vardı ama bugün köşeme çekilip içkimi yudumlayamazdım, en azından kızların buna izin vermeyeceğini düşünüyordum. Jungkook'un doğum gününün şerefine hazırladığı bu partide kimsenin oturmasına müsaade edeceğini sanmıyordum.

play me like a violin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin