4.7

2.6K 218 26
                                    


Sabah çalan telefonumun sesiyle uyandığımda küfürler eşliğinde komidinin üzerindeki telefonu buldum ve kim olduğuna bakmadan açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim?"

"Rosé, kalktın değil mi?" Arayan Soo-Young'tu. Üzerimdeki pikeyi ayağımla itekledim ve doğruldum.

"Şimdi kalktım."

"Bugün sergi var, unutmuş olamazsın. Çabuk giyin ve en fazla yarım saat içinde burada ol." deyip kapattığında kafamda beliren ampülle gözlerimi kocaman açtım.

Sergi vardı ve bunu tamamen unutmuştum!

Hızlıca banyoya girip kısa bir duş aldıktan sonra çıkınca üzerimi giyindim. Saçlarımı kuruttum ve eşyalarımı da toparlayıp evden çıktım. Kahvaltı bile yapamamıştım.

Taksiye atladım ve adresi verdim. Kısa süre sonra vardığımızda ücreti ödedim ve koşar adımlarla okula yürüdüm.

Şükür ki çok kişi gelmemişti. Soo-Young ve Doyoung ile yerimizi aldığımızda içerisi dolmaya başladı.

"Rosé, iyi misin?" diyerek koluma dokundu Doyoung. "Yorgun görünüyorsun. Ayrıca karnındaki fırtınayı duyabiliyoruz." Karnımın gurultusundan sergiyi gezemiyordum, kaldı ki bunu etraftaki insanlar duyuyorsa durum gerçekten çok vahimdi.

"Gece uyuyamadım ve sabah da geç kaldım, kahvaltı yapamadım dolayısıyla." dedim durumu açıklarken.

En son dün bir şeyler yemiştim. O da partideydi, Lisa ağzıma kanepe tıkmıştı.

Karnım tekrar guruldadığında Doyoung ile göz göze geldik. Güldü.

"Sergi bitti neredeyse, şu yakınlardaki pastaneye gidelim, bir şeyler ye. Yoksa düşüp bayılacaksın." dediğinde başımı salladım.

Zaten sergi bitmek üzereydi, gitsek bile kimse anlamazdı.

Pastaneye girdiğimizde içerisi yeni çıkmış poğaça kokuyordu. Zeytinli açma ve kaşarlı poğaça ile zevkin doruklarını yaşayıp yanında da meyve suyu içmiştim.

Çıkmış göbeğime baktım, spora gidemezdim. Jungkook bir hafta boyunca spora gitme demişti. Sahi ne yapıyordu acaba?

Bugün aklıma ilk defa geliyordu. Dün gece yatağımda bir süre boş boş tavanı izlemiş, olanları düşünmüştüm. Ne kadar süre sonra bilmiyorum ama uykuya dalmıştım en sonunda.

Şu ana kadar haber almamıştım ondan. Aramamıştı ya da mesaj atmamıştı. Demek ki çok da umrunda değildim.

Soo-Young ve Doyoung içeceklerini içip sohbet ederken ben etrafı izliyordum. Gözlerim pastanenin girişine kaydı. Jimin ve Taehyung içeri girdiler, bizi görmemişlerdi çünkü her yere güneş vurduğu için köşedeki bir masaya oturmuştuk ve burası kör noktaydı.

Normalde yanlarında Jungkook'un da olması gerekirdi ama yoktu.

İki paketle mekandan ayrıldılar. Yanımdaki ikili onları görmemişti çok şükür, yoksa soru yağmuruna tutulurdum.

Hesapları ödedikten sonra ayrıldık ve ben eve kadar yürüdüm.

Eve girince üzerime rahat bir şeyler geçirdim ve temizlik yapmaya başladım. Kafamı sadece bu şekilde dağıtabilirdim.

Ancak o da uzun sürmedi, akşama daha çok vardı.

Bilgisayarımın başına geçtim ve uzun zamandır merak ettiğim bir diziye başladım. Bir sezonunu bitirmiştim ama bacaklarım uyuştuğu için kalkıp evi turladım.

En iyisi dışarı çıkmaktı. Üzerime eşofmanlarımı çektim ve kulağımda çalan müziğin eşliğinde Han Nehri'ne doğru yürümeye başladım.

O kimsenin olmadığı saatlerdeydik bu yüzden etraf sakindi. Yürüyüş yolundan yürüdüm, spor aletlerine bindim, daha yeni iyileşmiş olmamı hiçe sayarak ve tekrar hasta olabileceğimi bilerek soğuk çimenlere oturdum. Sonunda akşam olmuştu.

Spor salonuna gitmemiştim ama sporumu yapmış, yine Jungkook'u dinlememiştim.

Kafamı dağıtmaya çalıştıkça onu daha da aklıma getiriyordum. Büyük problemlerim vardı gerçekten.

Eve gidip soğuk suyla duş aldım ve sıcak tutacak pijamalar giyip yatağıma uzandım. Uyumaya niyetim yoktu daha. Telefonumdan uygulamaya girdim ve biraz vakit öldürdüm.

Jungkook en son dün akşama doğru girmişti hesabına. Hayranlarının onun için endişelendiğini görmek beni daha da endişelendirmişti. Başına bir şey gelmiş olamazdı değil mi?

Bu sabah çocuklar gayet normal gözüküyorlardı, sorun yoktu o zaman.

Neden aktif değildi o zaman? Neden arkadaşlarının attığı fotoğrafların hiçbirini beğenmemişti.

Jungkook kokan yastığımla uykuya dalarken düşündüğüm tek şey buydu.

play me like a violin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin