LUCY
Elimdeki kimliği evirip çevirirken odaya dalan Natsu "Bu Juvia tam bir manyak!" diyerek isyan etmişti. "Gray ile iki dakika konuştum diye beni bile aşk rakibi ilan etti!"
"Sadece konuştuğunuzdan emin misin?" Tek kaşımı kaldırmama karşılık utangaç bir tavırla "Kaslarımızı karşılaştırıyorduk." demişti. "Sanırım yanlış anladı..."
"Çocuk musunuz siz?" Gülmemek için kendimi zor tuttuğumu fark edince "Gül hadi." demişti bıkkın bir tavırla. "İçinde kalmasın..."
"Naah." Omuz silktim. "Sen gülmeme izin verince hevesim kaçtı." Suratında benimle uğraşmaktan yorulan bir ifade vardı bir süreliğine ki beni güldüren şey de bu olmuştu.
Sonra yanıma gelip gelip masama oturdu bana dönük bir şekilde. "Ne yapıyorsun?" Elimdeki kartı almıştı fark edince. "Aah, onlara söyleyecek misin?"
Kafamı salladığımda kocaman gülümsedi. "Bu kadar kasılmana gerek yok." Kıkırdamıştı heyecanla. "Sonuçta herkes seni seviyor, kimse senin bir ajan olduğunu düşünmeyecektir."
"Yine de gerginim." Kafamı masaya koydum ve yüzümü Natsu'ya doğru çevirdim. "Ya soyadım yüzünden beni istemezlerse?"
Masada duran kitaplardan birini yavaşça kafama geçirdikten sonra "Çocuk musun sen?" diye sormuştu. "Böyle bir şey için endişelendiğine gerçekten inanamıyorum."
"Elimde değil..." Gözlerine bakmıştım kaçamak bir şekilde. "İnsan alışkanlıklarından vazgeçemiyor, daha önce soyadım yüzünden bir çok kez dışlandım ve bu sefer de farklı olması için bir sebep..."
"Var." Bakışlarında tereddüt yoktu Natsu'nun. Tekrar "Farklı olması için bir sebep var." demişti durgunlukla. "Sebep biziz."
Gülümsedi, gülüşü her zaman olduğu gibi güven vericiydi. "Biz sana böyle bir şey yaşatmayız." Saçlarıma dokundu şevkatle. "Anlaştık mı?"
Neşemi toplamaya çalışarak "Anlaştık." dedim. İç çekerek arkama yaslandığımı görünceyse "Heyecan var mı, Bayan Heartfilia?" diye sormuştu eğlenerek.
"Suratındaki o gülümsemeye bir son ver lütfen, beni ürpertiyorsun." Bu sefer de isyan etmişti hemen. "Ne? Saçma sapan konuşma, sen benim gülümsememi seversin."
Göz devirdikten sonra ayağa kalktım ve "Tamam!" dedim heyecanla. "Hadi gidip onlara söyleyelim." Umursamazca "Çok büyük bir şeymiş gibi davranıyorsun." demişti. "Bir Heartfilia olman hiçbir şeyi değiştirmeyecek."
Kapıya doğru ilerledim cevap vermeden. Böyle söylüyor olması çok güzeldi ama yine de korkuyordum. Bu isimden pek hoşlanmazlardı, babam ve okulunun insanlara olan kibirli bakışı bir çok kötü olaya sebebiyet vermişti, bu yüzden sürekli dışlanmıştım.
Ortak salona ilerlediğimizde herkes ordaydı tesadüfi bir şekilde. Sanki açıklama yapacağımı bildikleri için toplanmışlar gibi hissetmiştim bir anda. Sonra konuşmalara biraz daha dikkat ettiğimde bunun hiç de tesadüf olmadığını fark etmiştim, bir şeyler olmuştu ve bizim haberimiz yoktu.
"Sorun nedir?" Natsu'nun sorusu üzerine Gajeel "Ne olacak?!" diye kükremişti. "Şu Heartfilia bozuntusu yine yaptı yapacağını!" Yutkunmuştum... "Yaşlı bunağa saygısızlık yapmış pislik herif."
Natsu bahsettikleri kişinin babam olduğunu fark edince gergin bir ifadeyle bana bakmıştı ne düşündüğümü anlamaya çalışmak için. Bense omuz silkmiştim sadece, alışkındım bu tür şeyleri duymaya.
"Tam olarak ne yapmış?" Tüm cesaretimi toplayarak sorduğum bu soruya kaşları çatık olan Erza cevap vermişti. "O sersem herif akademimizin kökenine hakaret etti, yetenek yarışmasını bizim için kutsal bir yer olan Tenrou'ya taşıtmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya Kapanı (TAMAMLANDI)
FanfictionNatsu aralarına yeni katılan Lucy'nin bir yalancı olduğunu anladığında ondan kendini açıklamasını ister. Lucy Natsu'nun en yakın arkadaşı Gray'e aşık olduğunu söylediğinde bu güzelliğe yardım etmeye karar veren kişi yine Natsu olur. Lucy ile vakit g...