27.Bölüm (Anıt) FİNAL

879 86 160
                                    

NATSU

"Don't stop me now!" Bağırmamdan sonra Lucy'nin "Cause I'm having a good time!" diyerek şarkıya eşlik etmesi bir olmuştu, ne ara Queen dinlerken yastık savaşı yapan bir ikiliye dönmüştük hiçbir fikrim yoktu doğrusu.

Ah, aslında vardı. Yarışmaya az zaman kaldığından kafa dağıtmak için film izlemeye karar vermiştik ve şarkılara eşlik etmek adına Bohemian Rhapsody'i seçmiştik.

O Rami Malek'e düşmüştü, bense Lucy Boynton'a, ardından küçük bir atışma yaşandıysa da en sonunda filmden sonra sevgili olduklarını öğrendiğimiz bu ikiliye mutluluklar dileyip yastıkları bir silah olarak kullanmaya başlamıştık.

Bunu şiddetlendiren şeyse anlaşmaya vardığımız halde onun "Aslında Roger Taylor'un gençliği de..." diye başlayan cümlesiydi. Kafasına bir yastık geçirmiştim hiç pişman olmadan ve o da bana karşılık vermekten asla çekinmemişti tabii.

"Pes ediyorum, yoruldum." Yastığı yavaşça yanıma koyup kendimi koltukta yaymıştım. O ise bana dik dik bakmaya başlamıştı gerçekliğini sorgular gibi. "Cidden mi?!"

"Evet, cidden." Memnuniyetsiz bir halde elindeki yastığı bırakıp gardını düşürdüğündeyse ona küçük bir saldırı yapmıştım acımasız bir şiddetle. "Yalan söyledim."

"Senden nefret ediyorum." Dedi yüzünü korumaya çalışırken ama bu benim ona vurmaya çalışmayı bırakıp onun yanağına bir öpücük bırakmam için yeterliydi. "Bende seni seviyorum."

Gülümsemesini saklamaya çalışsada çok başarılı olduğu söylenemezdi doğrusu. "Hadi ama, seni mutlu ettiğimi saklamana gerek yok." Saçlarını yüzünden çekip "Ben zaten ne kadar harika bir insan olduğumun farkındayım." dedim gülerek. "O yüzden saklama."

Bana boş gözlerle bakıp "Natsu..." dediğinde birinin adımı söylemesi hiç bu kadar hoşuma gitmemişti daha önce. "Bazen keşke egon bedeninden ayrılıp kendine başka bir yerde mutlu bir hayat kursa diyorum, nasıl fikir ama?"

"Mükemmel ama..." Yanaklarını sıkarken "Egom bile senden ayrılmak gibi bir hataya düşmez küçük hanım" demiştim. "O yüzden ikimizi bir paket olarak düşünün, bir ay değil sonsuza kadar ücretsiz hemde!"

Göz devirmişti ondan beklediğim gibi. "Keşke bu pakete güncelleme gelse de içinden bazı şeyleri çıkarabilsek." Fısıldar gibi konuştu bir de üstüne. "Sonuçta aptallık tehlikeli bir virüs ve bir an önce yok edilmesi gerekiyor."

Kaşlarımı çatıp "Neden?" dedikten sonra sırıtarak "Yoksa gelecek çocuklarımız için mi endişeleniyorsun?" diye sordum utanacağını ya da sinirleneceğini hayal edip.

Ama o sakin bir şekilde karşılamıştı bunu. "Aah, evet. Kesinlikle onlar için endişeleniyorum. Aslında bunlar ciddi konular." Beklediğim tepkiyi alamayınca merakla devamını dinlemeye başladım ben de.

"Sonuçta senden çoçuk yapmadan önce neslimin IQ'sunu düşürmek isteyip istemediğime karar vermem gerekiyor."

"Cidden..." İç çektim. "Sana asla laf yetiştiremiyorum" Yüzümdeki huysuzluğa güldükten sonra "Biliyorum." demişti. "Ve asla da yetiştiremeyeceksin."

Kendimi bu sefer gerçekten koltuğa bırakmamdan sonra "Vay canına..." dedim. "Zaman gerçekten çabuk geçiyor, yarışma için iki gün sonra yola çıkacağımızı düşününce heyecanlanıyorum"

Rüya Kapanı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin