Doğukan'a anonimin kim olduğunu sormama rağmen ağzını bile açmamıştı. Bu da demek oluyordu ki anonim denen kişiye gerçekten önem veriyordu. Yakın arkadaşı falandı yani.
Yakın arkadaşı olarak bir Ümit bir de Mert vardı. Mert'in sevdiği vardı. Bunu o kıza olan bakışlarından anlamıştım. Aşık olmuştu, şebek. Ona bunu sorduğumda da biraz itiraz etse de kabullenmişti. Kızla aralarını yapacaktım. Aslında kızın da ona karşı birşeyler hissettiğinden şüphem yoktu. Ama emin olmalıydım. Herneyse.
Ümit'e gelecek olursak, çocuk bana 'bacım' diyerek dolaşıyordu.
Puf!
Aslında... Doğukan son zamanlarda Çınar'la çok samimiydi.
Çınar olabilir miydi ki?
Neden olmasındı?
Hem bana birşeyler hissettiğini de düşünmüyor değildim. Bunu bana olan kaçamak bakışlarından farketmiştim biraz.
Düşüncesi bile harika!
Kantinde hem elimdeki limonu kemirirkem hem de düşüncelere dalmışken önümde sallanan elle kendime geldim.
"Limon orda mısın yavrum?" Hale'ye gülümseyerek "Bedenim burda ama ruhum ve ponçik kalbim Çınar tarafından ele geçirildi," dedim ve dudaklarımı büzdüm.
Gülsüm yanağıma hafif bir tokat atınca hızla geri çekildim. "Noluyo yaa" diye huysuzca söylenirken Gülsüm kaşlarını çattı ve "Lan sen burda aşk böcüğü olup çıktın da bişey yaptığın yok. Lafta ustasın icraat sıfır," diye çemkirdi.
Haklıydı.
Çok haklıydı.
Hale de onu onaylarcasına şeyler söylerken bir an donup kaldı. "Hay sikeyim!" dedi ve ardından ekledi. "Erkekler elden gidiyeah kızlar!"
Gülsüm'le aynı anda onun baktığı yere bakınca aynı anda söylediğimiz tek şey, "Hassiktir" oldu.
Ve ellerimdeki limon, hayallerim gibi yere yapıştı. Tek ortak noktaları ikisinin de ekşi olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMON
Short Story•texting, tamamlandı. Bilinmeyen Numara: Seni seviyorum. Çınar: Siktir! Çınar adlı kişiye artık mesaj gönderemezsiniz!