LİMON

9

Genç kız, seri adımlarla buluşma yerine doğru ilerlemeye başladı. Fakat içinde bir korku vardı.

Ya onun kim olduğunu anlarsa?

Anlarsa anlasındı. Genç kızın şu an tek düşündüğü onu görmek istemesiydi. Şu an sadece ona ihtiyacı vardı. Bu üzüntüsünün içinde kaybolup gitmişken genç kızı sadece o rahatlatabilirdi.

Simsiyah kıyafetleri, başındaki siyah kapüşonu ve yüzünü kapatan siyah kar maskesiyle gerçekten tuhaf görünüyordu. Ama sevdiği ile daha rahat konuşabilmek için giyinmişti böyle. Zaten çıkarken abisi ve annesi bir sürü şey sormuştu. Zor izin koparmıştı.

Buluşacakları yere vardığında sevdiğini bankta beklerken gördü. O da siyah giyinmişti. Sanki onun acısını anlamış gibi.

Genç adam, kendisine yaklaşan ayak seslerini fark edince başını kaldırdı. Siyahlar içinde birini beklemiyordu tabii. Bilinmeyeni bu halde görünce dudaklarında minik bir tebessüm peydah oldu. Ama hemen sildi yüzündeki tebessümü. Bilinmeyen'i mutsuzken gülmek yakışmazdı ona.

Karşısında gözleri dışında her şeyi siyah olan kız nedensizce tanıdık geldi Çınar'a. Sonra boşverdi. Yanılıyordu.

Genç kız, kalp atışlarının hızını umursamadan oturdu Çınar'ının yanına. Başını hemen genç adamın omzuna koydu. Bu ona çok farklı hissettirmişti. Acısını unutturmuştu sanki. Zaman onlara durmuş gibiydi Limon'a göre.

Çınar "Anlatmayacak mısın?" diye sorduğunda genç kız başını sevdiğinin omzundan çekti ve sağa sola salladı.
Ardından başını ait olduğu yere tekrar koydu.

Genç adam kendini bir şey yapma zorunluluğunda hissederek kolunu kaldırdı. Kolunu Bilinmeyen'ine doladı ve genç kızın kendine daha çok sokulmasını sağladı.

Genç adam burnuna dolan kokuyu umursamadan edemedi. Bu koku... mükemmeldi.

Genç kız utanmıştı. Her ne kadar sevdiği adam onun yüzünü göremese de utanmıştı işte. Her utandığında yaptığı gibi elleriyle oynamaya başladı.

Çınar'ın gözleri, Limon güzeli'nin ellerine kaydı. Zarifti kızın elleri. Sanki dokunsan kırılacakmış gibi...

Genç kız eve gitmesi gerektiğini anlayınca başını huzuru bulduğu yerden kaldırdı ve telefonunu eline aldı. Hemen sevdiğine mesaj yazdı.

Kime: İmkansız'ım

Her şey için teşekkür ederim. İyi ki varsın...

Genç adam mesajı okuduğunda yüzünde oluşan gülümsemeyi engelleyemedi.

Limon güzeli ayağa kalkınca Çınar da onunla eş zamanlı olarak kalktı.

"Gidiyor musun?" diye sordu Çınar.
Cevap olarak genç kız başını aşağı yukarı salladı.

"Evine kadar eşlik edeyim mi?" diye sorunca genç kız başını hemen iki yana salladı. Ardından hızla sevdiğine sarıldı.

Genç adamın burnuna mükemmel bir koku yayılırken Limon güzeli geri çekildi ve hızla ordan uzaklaştı.

Limon güzeli, genç adamı ardında bırakırken unuttuğu birşey vardı;

Çınar, sevdiğini gözlerinden, kokusundan ve utandığı zaman oynadığı ellerinden de olsa tanırdı...

...

Ayy çok romantikli bi bölüm oldu.

Üçüncü kişi ağzından yazmak bayağı zor oldu. Ama umarım beğenirsiniz.

Sizi seviyorum...