Hogwarts 💖 Me

622 32 13
                                    

Peron 9¾'ten geçtik. Vücudumda hissettiğim o tüylerimi ürperten soğukluğa bayılıyorum. Bana yeni bir maceranın başladığını hissettiriyor.

Trene geçtik. Boş bir kompartman arıyorduk. Bulduk da. Birkaç dakika sonra yanımıza Lily geldi.

"Kızlaar"dedi "heyecanlı mısınız?"

"Yoo" dedi Hell.

"Salak" dedi Scarlett.

"Ne güzel anlaşıyorsunuz" dedim.

💩💩💩💩💩💩💩💩💩💩💩💩💩

"Rüyamda seni gördüm" dedi Scarlett bana.

"Aaa ne gördün"

"Sen de vardın hatırlamıyor musun?" deyince biz de kahkahalarla güldük.

"Ne dedim ki"

"Yeni uyanınca kafan bir denişik -evet denişik- oluyor" dedim

"Ben uyudum mu?"

Biz:😵

🐢💨🐢💨🐢💨🐢💨🐢💨🐢💨

Hoggy'ye geldik (nasıl özlemişim yaa) büyük salona girdik falan. Sonra bina seçimlerine geçtiler Scarlett ve ben pür dikkat izliyoruk(!)

Her alkışkayanla alkışlıyordu. En son Ravenclaw masasına giden birini alkışladığında birisi "Sen niye alkışlıyon acaba?" gibi bir şey söyledi. Ben kankamı ezdirir miyim? Yoooğk

"O tüm binaları seviyo belki sana ne?" dedim. Bir şey diyemeden önüne döndü.

Bina seçimleri bittikten sonra en sevdiğim sözcüğü duydum; "Yumulun"

'Tşk Dumby dede' demek istedim fakat demedim. Sadece yemeklere gömüldüm. Aşk yaşıyordum resmen.

*Yaklaşık bir hafta sonra*

Hogwarts'ı ne kadar sevdiğimi anlatamam, ödevlerden ne kadar nefret ettiğimi de.

"Ya sen ne biçim ödevsin ya" dedim. İksir ödevi yapıyordum. "Tanrı cezanı versin lütfen" diye söyleniyordum ortak salonda diğerleri benim nasıl sinir krizi geçirdiğimi izliyordu. En son Potter'ın kahkahası ile ayıldım. Ne var yani kendi kendime kavga ediyorsam?

"Ne var bunda?" diye sordum

"Ödevle kavga ediyorsun farkında mısın?" dedi ve kahkaha attı Lupin.

"Bence gayet normal bir şey. Özellikle Cherly için." dedi Scarlett.

"Haklı" deyip ödevle ilgilenmeye devam ettim. 3 salise falan. "Yapmasak mı?"

"Hayır tabi ki" diye atıldı Lily. "O ödev bitecek"

"Ama bitmiyo" dedim 'o' harfini uzatarak.

"Çocuk gibisin" dedi

"Biliyorum"

😇😈😇😈😇😈😇😈😇😈😇😈

Uyudum

💤😔💤😔💤😔💤😔💤😔💤😔

İksir dersine girdim ya da o bana girdi.

"Bayan Blossom"

"Evet Profesör McGon-Slughorn?"

"Sizi bir sözlü yapabilir miyim?"

"Hayır"

"😮"

"Yani yapabilirsiniz fakat siz o kadar iyi bir insansınız ki beni zorlamazsınız?" Allah belamı versin bunu ben mi söyledim. Tövbe Bismillah

"Eh peki o zaman"

Mutluyum. Sırıttım.

Arkadan yaklaşıp kulağıma "Gözüne girmeye başladın haa" dedi Lily.

"Yanlışlıkla o gözü çıkartmayayım da gerisini hallederim"

Kıkırdadık.

"Bayan Blossom?"

Ne var neğ

"Evet Profesör Slughorn"

"Eklemek istediğiniz bir şey var mı?"

Dersle ilgilenmediğimi o kadar mı belli ediyom acaba?

Hafifçe boğazımı temizleyip "Hayır" dedim.

"Peki anladığınız kadarıyla anlatabilir misiniz?"

Hağyırrr

"Imm... Tabi kii" öldüm aq hiç bir şey dinlemedim.

Klasik ve ders bitti. "Ah ne yazık. Bir sonraki ders anlatırsınız artık"

"Büyük zevkle"

Zindanlarda ilerlerken "N'apmayı planlıyorsun zekası olmayan gerizekalı? Büyük zevkle ne demek mal!" dedi Scarlett

"Ne deseydim, 'Ben dersi asla dinlemedim lütfen ağzıma sıçmayın' falan mı?!"

"Sana yardım etmeyi çok isterdim ama Hufflepuff'dan biri ile sözleştik. Ama istersen ertelemeyi denerim" dedi Lils

"Yok sen bir kere söz vermişsin. Ben halletmeye çalışırım"

"İstersen Remus'dan rica edebilirim."

O kimdi la

"Çok sevinirim." dedim.

"Aaa dur Remus burada" dedi. Çapulculardan birini gösteriyordu.

"Remus senden bir şey rica edebilir miyim?"

"Tabii" dedi

"Dur tahmin edeyim. Blossom için yardım isteyeceksin." bunu Black söylemişti.

"Nerden bildin?" dedi Scarlett

"Dün iksir ödevi yaparken ödevle kavga etti. Bilmem farkında mısın?" dedi ve kahkaha attı düzgün sıralı, beyaz dişlerini göstere göstere.

"Herneyse, elimden geldiğince yardım ederim." dedi "Yarın öğleden sonra çalışmaya başlayalım. Cuma gününe kadar zamanımız var."

Sonra ise Helena gedi.

"Kızlar, her yerde sizi arıyordum. Sonunda. Acil bir durum toplantısı yapacağız. Yatakhaneye gelin. ÖNEMLİ." dedi ve gitti.

"Ne söyleyecek acaba?" dedi Lily.

"Öğrenelim" dedi Scarlett

Yürümeye başladık. Çapulculardan yeterince uzaklaşınca "Kızlar" dedim. "Sizce gerizekalıya benziyor muyum?"

"Evet, neden?" dedi Lily.

"Bunu senden beklemezdim Lils."

"Neden sordun?"

"Bir iksiri yaklaşık üç günde öğrenemezmişim gibi baktı da."

"O iksir ne kadar zor senin haberin var mı acaba?"

"Ne iksiri ki?"

"Adı 'Çok Özlü İksir' detayları Remus'dan öğrenirsin"

"Peki" dedim. Şişman Hanım'ın Portresinin önüne gelmiştik. "Mavi Portakal" dedim ve içeri girdik.

Yatakhaneye çıktık. Helena bizi bekliyordu. "Uzun zamandır bunu nasıl anlatırım diye düşünüyordum" diyerek söze başladı Helena. "Ama öncelikle hepinizin olgun bir tavırla karşılamanızı istiyorum"


Blossom ve Cooperlar (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin