Blossom ve Cooperlar (TAMAMLANDI)

"Kan Mı O!?"

Medya: Bu bölüm, bu şarkı eşliğinde yazılmıştır.

"Oyunu unutuyorsun, Black" dedim bana iyice yaklaşan Sirius'a

"Umrumda değil" diyerek dudağını dudağıma bastırdı.

Hızla geri çekildim, "Bu oyunu sen istedin Black"

"Bu oyunu düşünen beynimi, söyleyen dilimi sikeyim!"

Çok eğleniyordum. Beş dakika kadar falan. Beni arkamdan tutup hızla kendine çekip, ikimizi de karagöle düşürdü.

"Oyun falan umurumda değil. Seni istiyorum" diye fısıldadı "Sadece beni öpmeni istiyorum, koklamanı, saçımı okşamanı, bana sarılıp uyumanı"

"Her şeyin bir zamanı var, değil mi?"

"Evlendiğimizde" dedi "Bunun intikamını alacağım"

***

"Canımı sıkıyorsun Black" dedi Helena. Artık bu cümleyi sürekli kullanıyordu. 'Blackler hep böyle sanırım' diye geçirdi içinden.

'Asıl canı sıkılan, benim Helena!" diye söylendi Narcissa "Neymiş efendim toplantımış, yok efendim çok önemliymiş. Bana ne lan! Saat gecenin üçü lan üçü!"

"Sanki ben çok memnunum bu durumdan. Hep Bellatrix istiyor"

"Yalnız bizim yanımızda, bizim kardeşimizi çekiştiriyorsun farkında mısın?" dedi konuşmaya iç dahil olmamış uykulu sesin sahibi; Andromeda.

Ve sonunda İhtiyaç Odası'na gelmişlerdi.

***

Hepimiz uykulu gözlerle Bella'ya bakıyorduk. Gecenin üçünde bizi -özellikle Scarlett ve beni- yatağımızdan kaldıracak kadar önemli ne vardı, çok merak ediyordum. Ama uyku daha ağır basıyordu. Kafamı Lily'nin, bacaklarımı Andromeda'nın omzuna attım.

"Hadi ama kızlar! Biraz enerjinizi yükseltin." dedi. Muhtemelen hepimiz 'Tanrı Bellanı Versin' bakışı atınca, bombayı patlattı. "Hortkuluklar'ı yok edeceğiz"

"NE?!" diye haykırdık, Lily, Scarlett, Helena ve ben.

Aynı anda Andromeda ve Narcissa "Onlar ne?" diye sordular.

"Akşam akşam canına mı susadın sen!" diye çıkıştı Lily.

"Sabah olsa yardım edeceksin yani?" diye Lily'ye soru yöneltti Bella.

***

Yalan yok. Sınavlar bize girmişti. Hem de Bella'nın asası şeklinde.

Tahmin edersiniz; Sihir Tarihi sınavı. Almayacağım dedim ama kızlar isteyince mecbur kaldım. Bu dersin aq.

"Çok zordu yaa" diye yakındı Scarlett.

"Doğduklarında ağızlarına verilen emzikten tut, öldüklerinde götlerine giren pamuğa kadar her şeyi sordu aq" diye söylendim kendimi James'in kollarına bırakırken.

"Ciddi misiniz" dedi Remus. "O kadar zor olamaz"

Kendi o derse girmiyor, tabi öyle konuşur!

"Pamuğun rengini soracaktı utanmasa" dedi Lily "Ne demek zor değil"

"Bu kız iyice size benzedi..." diye tısladı James. "Lily-Çiçeğimden uzak durun!"

"Bok"

***

"Bella" dedi Narcissa "Senin ağzına tüküreyim"

Voldi resmen içimizden geçti. Ve sadece iki hortkuluk yok ettik! Ayrıca üç kişi hastane kanadında. Harika!

"Hem bizi çağır hem ilk sen git" diye yakındı Helena "Bu ne ya!"

Herkes çok gergin. Güncenin kalbine kılıcı saplarken, Andromeda maldalyonu yok etmeye çalışıyordu.

Şimdi söylemek istediğim bir şey var; sıçtım.

Narcissa "Kan mı o!?" deyip öğkleyerek Scarlett'in üstüne kustu. Üstüne kusulan Scarlett çığlıklarıyla küfür ediyordu. Kulakları bu sese daha fazla dayanamayan uykulu Andromeda susturma büyüsü yerine sümüklü böcek kusturan lanet atıp, Helena'yı isabetledi. Helena Narcissa'nın üzerine sümüklü böcek atınca, Narcissa daha da fazla kustu. Scarlett en son Narcissa'nın ebesinin nikahındaki şahide saydırırken içeri Lily girdi. O manzarayı gören Lily çıkıp yoluna devam etmek adına uzaklaştı.

"Tek sağlam biz kald-" sözüm bitmeden Andromeda bayıldı.

Onları ihtiyaç odasından çıkartmaya çalışırken içeri giren Vadaa'lar 'Vadaa vadaa' diyerek beni kovaladı. Üstlerine sümüklü böcek attım. Harikayım.

Vadaa'lara sümüklü böcek atınca kaçışmaya başladılar. Helena'yı uçurup onları kovaladım. Sonra içeri Dumby dede girdi.

Be yazdım lan ben? Neyse yazarken eğlendiğim, okurken sizin eğleneceğinizi umduğum bir bölümdü. Öptümmm.

Not: Evet saçmaladım