Emre'nin beni kolumdan tutup sürüklemesiyle birlikte düğüne gitmiş ve olay hiç yaşanmamış gibi davranmıştık. Tabi bunun yarını vardı değil mi ? Ne demiş depresyon şarkılarının kraliçesi
' Eminim bu gidişin yarın u dönüşü var '
Ne güzel dedin be Demet aşkım, beni özle şarkılarını şimdi kim çıldırırcasına dinleyecek? Beni iyi bilirdiniz değil mi bari hakkınızı helal edin be...Eve girdiğimizde herkes bir yana savrulmuş ve düğünün yorgunluğunu atmaya çalışıyordu. Emre, Ali ve mahalleli harici kimsenin haberi yoktu bu testi durumundan. Ali'yi düğünde çok görmemiştim zaten genellikle dışarda durmuş bir iki horona katılmış tekrar dışarı çıkmıştı. En büyük problem testiyi kim çatıya koymuştu? Emre asla böyle bir şey yapmazdı, şakasını defalarca yapar ama beni kimselerle paylaşamayacağı için bu işe kalkışmazdı. O zaman kim yapmıştı? Bu sorunun cevabını bulana kadar mahallemizin serserisi Mert ile evlenmeye mahkum edileceğim sanırım. Buranında değişik bir adeti işte, evdeki genç kız için çatıya bir testi koyulur ve testiye kim ateş edip kırarsa, o kızla evlenirdi. Babam böyle şeylere oldukça karşıydı, ama mahallelinin ağzı torba değil ki büzesin. Bu işin sonu hiç hayırlı bitecek gibi durmuyordu. Herkes uyuduktan sonra balkona hava almaya çıktım. Gündüzleri sıcak olsada geceleri baya serin oluyordu Karadeniz. Biraz oyalandıktan sonea odama döndüm ve uyumaya çalıştım.
________________
Uyuma çalışmalarım başarısız olmuş ve saati on etmiştim. Bu saatte çoktan kahvaltı yapılır ve herkes sofrada olur ev şen şakrak olurdu ama şuan ses seda yoktu. Fırtına öncesi sessizlik miydi yoksa? Üzerimi değiştirip salona doğru ilerlediğimde içeride bulunan bir iki kişinin fısıltısını duydum birisi annemdi diğeri ise Emre
" Oğlum biraz sakin ol, şimdi kapıya koymuyoruz ya kızı. Nişan takarlar sonra olmadı derler atarlar ne olucak ? "
" Nasıl ne olacak nana ! Beni sinir etmeyin, olmayacak diyorum ne Mertle ne Aliyle evlenecek bu kız! "
İçeri doğru girdiğimde tüm ailenin orda bulunduğunu farkettim. Öksürüp lafa başlayan babam oldu.
" Günaydın fındığım, nasılsın ?"
" Baba ben her şeyin farkındayım açıkca konuşabilirsiniz benimle "
Emre parmaklarını kıtlatarak sinirini bir yerden çıkarmaya çalışıyordu.
" Bu olayın açıklığı kapalılığı yok kızum ! Beni dellendirma! Hasbinallah... Bu olay yaşanmamış gibi davranacağız hepimiz."
İlker abim sabrının son demlerine gelmişti ki konuşmaya başladı
" Emre ! Afkurma kuduz köpekler gibi! Babamın olduğu yerde sana bu kadar laf düşer mi "
Emre tam ağzını açmış konuşacaktı ki dışardan gelen kavga sesleriyle hepimiz ön balkona koştuk.
Ali ve Mert kavga ediyorlardı yanlarında bulunan mahalleli ise ayırmak yerine izliyorlardı. E yuh ama yani ! Merdivenlerden hızla aşşağıya indik.
" Sevim yenge, Mükerrem teyze çekirdek vereyim öyle daha rahat izlersiniz! Ayırsanıza insanları "
Ben mahallelinin dedikoducularına laf atmışken Emre aralarına girmiş ve çoktan olayı dağıtmıştı.
Mahallenin büyüklerinden olan Yusuf dede konuşmaya başlayınca herkes sustu
" Ula ne idi alup veremeduğunuz? Hadi Merti anlayrum da Ali senden beklemezdum "
Mert bir anda konuşmaya başladı
" Ben vurdum ben evleneceğim dede! Bu iş böyle değil mi? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karadeniz Fırtınası(Düzenleniyor)
ChickLitBir tarafta ailesinin dizinin dibinde oturan bir kız olmaktan kaçınan, tam anlamıyla Karadenizin hırçınlığını almış Zeynep Çakır. Diğer tarafta hayatını sevdiği insanlara adayan , Karadenizin sisli havasını üstlenen Ali Demiroğlu. Küçük yaşlarda bir...