Farklı Hayatlar

3K 161 46
                                    

Mina

Masadan kalktığımızda acıkmaya başlamıştım ama balık yemek istemediğim için bunu söylememeyi tercih etmiştim. İlk önce Ali gidip arabaya binmiş ve çalıştırmıştı. Emre de benim koluma girip beni kendi arabasına çekiştirdi.

Arkamızdan gelip bize yetişmeye çalışan Kayra'nın sinirli söylenmelerini duyabiliyordum. Beni hiç tanımadığım bir oğlanın yatak odasına kendimi atacak salak bir kız sanması hakaretti.

En ufak bir arızasında dizinden vurmak için hala çantamda duran silah bekliyordu. Alman danası.

"Bayanlar önden."

"Bayan değil kadın." Diyerek benim için açtığı kapıdan geçip arabaya bindim.

"Olsun, sen beni bayma." Diye saçma bir espri yapmaya çalışınca nefesimi tuttum. Korkunç.

Kapımı kapatıp sürücü koltuğuna geçmek için arabanın etrafından dolanırken kapım açıldı ve Kayra başıyla işaret edip "Arka koltuğa." Dedi düz bir sesle.

"Anlamadım?"

Uzanıp beni kucakladı ve kaldırıp arka koltuğa attı. Ciddiyim, attı!
Bedenim kaskatı kesilirken ön koltuğa bindi ve bir şey olmamış gibi kemerini taktı.

Emre, ona yakıcı bakışlar atarken "Kemerini takar mısın Mina?" dedi. İğrenç espriler yapsa bile kibar olduğu için Emre'yi tercih ederdim.

Kemerimi taktıktan sonra oturduğum taraftaki kapı açıldı ve açan Zeynep'ti. Kemerimi çıkartıp yana kayacakken Emre onu bindirmemişti.

"Kör müsün kızım arabada yer yok."

"Ne demek yer yok?! Emre kafanı kırdırtma. Mina, kayar mısın?"
Kayra araya girdi.

"Yok işte kuzen! İki araba gidiyoruz zaten, öndekine bin."

"Hangi öndeki?"

"Müstakbel kocanı bırakıp bizimle gelmen çok ayıp. Hadi canım kardeşim, sen en iyi diğer arabaya bin."

"Ali'nin arabasına mı? Delirdiniz galiba?! Mina..."

Kayra uzanıp kapımı kapattı ve Emre de kapıları kilitledi. Birden bire aynı fikirde uzlaşmış olmaları hayra alamet değildi.

Bunun üzerine Zeynep söylenerek diğer arabaya bindi ve birlikte Trabzon gezimiz başlamış oldu.

Gezerken etrafın büyüsüne kapılmış, ağzım açık dolaşıp durmuştum. En sonunda Sümela Manastırına gitmeye karar verdiler ve böylece manastırın merdivenlerinden çıkmaya başladık.

Zeynep ve Ali arkamızda kalırken Emre önümde, Kayra da arkamda birlikte merdivenleri çıkmaya başladık. Sonunda yorulduğumda ve gerçekten acıkmaya başladığımda durmam gerektiğini fark ettim.

Ben durunca yol tıkanmış oldu ve bunu hiç önemsemeden hatta arkamızdan söylenen birkaç kişiye çıkışarak susmalarını söyleyen Kayra, iyi olmadığımı anlayınca beni yan tarafa çekti ve kayanın üstüne oturttu.

"İyi misin? Bayılacak gibi görünüyorsun."

Başımı sallayarak dizlerimi kendime çektim. Usulca yanıma yaklaşıp elini alnıma koydu. İstemsizce titremiştim. Ateşim var mı yok mu bilmiyorum ama arkasını döndü ve "Sırtıma bin." Deyince bunu pek de reddetmemiştim. Bir de aşağı inmeye gücüm yoktu.

Böylece boynuna sıkıca sarıldım ve beni aşağı taşımasına izin verdim. Arabaya vardığımızda anahtar Emre'de olduğu ve Emre arkasından geldiğimizi sanıp çoktan yukarı çıkmış olduğu için arabanın önünde durduk. Beni arabanın kaputuna oturabileceğim şekilde bırakıp yeniden bana döndü.

Karadeniz Fırtınası(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin