•3•

8.8K 476 256
                                    

Genç çocuk kendisine aynadan bakıyor ve kendisini en yakışıklı bulduğu saç modelini yapıyordu. Tabii bu biraz uzun sürüyordu ve uzun süredir banyodaydı. Saçıyla uğraşıyordu ve kapının ardından bir gelmeye başladı.
"Mete! Çık şuradan be, işe geç kalacağım!"
"Yav abi abartma sende, bekle bi ya."
"Mete!"
"Of ne? Kıskanıyorsun beni dimi yakışıklı olduğum için."
Kapıdan arkasına sesi ulaşması için bağrıyor ve hala saçıyla uğraşıyordu.
"Ne yapıyorsun sen orada?"
"Saçımı ya saçımı"
"Hadi çık da duş alayım, geç kalacağım diyorum."
Daha sonra daha arkalardan bir ses geldi.
"Mete hadi çık gerçekten işe geç kalacağız."
"Tamam enişte çıktım."
Dedikten sonra banyodan çıktı ve karşısında ona katı bir şekilde bakan abisi vardı. O sırada da Uğur yanlarına geldi.
"Pisliksin biliyorsun değil mi?"
"Bilmem belki."
Dedikten sonra sırıtmaya başladı.
"Teşekkürler sevgilim, sen bir şey demesen bu çıkmazdı buradan."
Sonra Doğan, Uğur'un dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.
"Duşda sana yardım etmemi ister misin?"
Dedikten sonra göz kırptı.
"Oooo"
"Mete!" "Mete!"

"Tamam sustum."
Dedi ve elleriyle ağzını kapatmaya başladı, ama gülmemek için kendini tutuyordu. Onları yalnız bırakıp Deniz'in yanına geldi. Sanki küçük bebek konuşabilirmiş gibi onunla konuşmaya başladı.
"Yiğenim ne yapıyormuş bakalım."
Onu kucağına aldı.
"Oy sen gülüyor musun? Yalnız Deniz be senin bakıcın tam bir taş yani. Hatta meteor be. Off bak tüylerim diken diken oldu. Bakıcına yürüyorum diye kızmıyorsun değil mi bana? Ben senin amcanım benim tarafımda olacaksın değil mi? Neyse benim tarafımdasındır. Ahh hadi gelsinde biraz yakışıklı görelim."
Ufak bir sırıttı.
"Gerçi bende yakışıklıyım. Kesin benle olmak için ayaklarıma kapanacak."
Yiğenine bakarak gülmeye başladı.

*****

Mete kendi kendine mızmızlanmaya başlamıştı.
"E nerde kaldı bu çocuk?"
Diyordu ama aynı zamanda telefonunda gençlere mesaj atıyordu. Bir fotoğraf çekildi ve sosyal medya hesabından paylaştı. Daha sonra kendisine övgü yağdırılacak yorumların gelmesini bekledi. Ne de olsa baya takipçisi vardı, kızlar onunla çıkmak için yarışıyor gibiydi, tabi bu Mete'nin çok hoşuna gidiyordu. Ama çok fazla sevgili kalmıyordu, hemen sıkılıp terk ediyordu. Aklı fikri hep cinselliğe çalışıyordu. Kapı çaldığında o çapkın bakışını yüzüne yerleştirdikten sonra hemen kapıyı açtı. Genç çocuk güler yüzlü bir şekilde ona bakmaya başladı, hemen içeri girdi ve ayakkabılarını çıkardı. Tabi bunu yaparken kendisini dikizleyen biri olduğunu bilmiyordu. Ayakkabılarını çıkardıktan sonra Deniz'in odasına doğru gitmek için hamle yaptığında Mete önüne geçti. Buğra keskin parfüm kokusundan biraz rahatsız olmuştu. Üzerine şişeyi mi boşaltmıştı ne?

Yüzü hafiften kırışlandı, Mete hala karşısında duruyordu.
"Deniz uyuyor, kahvaltı yaptın mı?"
"Atıştırdım bir şeyler."
"Olmaz öyle, ben okula gitmeden bir şeyler yiyelim olur mu?"
"Olur teşekkürler."
Mete sırf onunla yemek için, kahvaltı yapmamıştı. Ve şimdi hemen bir şeyler hazırlayıp sofrayı kurdu. Buğra da sofraya geldiğinde o çapkın bakışı hala üstündeydi ama Buğra bunu anlamış gibi değildi.
Buğra fazla bir şeyler yememişti, ağzına bir kaç bir şey attıktan sonra yurttan çıkmıştı bu yüzden hala aç gibiydi. Önündeki kahvaltı cazip geliyordu. Ne de olsa artık iş yerinde sayılırdı ve geç kalma diye bir şey yoktu. O yüzden Mete ile beraber kahvaltılarını yemeğe başladı. O önüne gelmesin diye saçlarını savurdukça Mete bir fena oluyordu. Sanki kendisini etkilemek için böyle haraketler yapıyordu. O yemeğini yerken Mete onun yakışıklı yüzünü incelemeden edemiyordu. Arada bir anda kendisine çekip öpme isteği gelse de bunu bastırdı, çünkü karşılık vermez ve sadece iterdi. İşte bu yüzden bu çocuğu yatağa atmak istiyorsa önce kendisinden etkilenmeliydi. Bu kadar yakışıklı bir insan kaçmaz diye düşünüyordu. Bir anda düşüncelerini bölen Buğra'nın konuşması oldu.
"Bir şey sorabilir miyim?"
"Tabii"
"Deniz daha önce yetimhanede miydi?"
"Sanırım evet."
Buğra istemsizce beyninden geçenleri seslice diline vurdu.
"Şanslıymış."
"Nasıl yani?"
"Hiç."
Ağzına bir lokma daha attıktan sonra ayağa kalktı ve sofranın kaldırılmasına yardım etti. Ama içini bir sıkıntı kaplamıştı, ne de olsa yetimhaneyi biliyordu. Zaten buradan sonra gideceği yerde orasıydı. Düşüncelerini savurduktan sonra işine geri döndü. Bulaşıkları makineye dizmek için hamle yaptığında onu Mete durdurdu.
"Ben yaparım."
"Yok gerek yok ben yapayım o kadar hazırladın."
"Yok ben yapacağım."
Dedikten sonra eliyle Buğra'yı göğsünden kenara itti. Buğra ise istemsizce bir tebessüm etti. Cidden iyi bir insan diye düşünüyordu. Nazik ve masum biri olduğuna emin olmuştu ki, hiçte doğru bir şeyde değildi. Mete asla masum biri değildi, aklı hep başka şeylere gidiyordu. En ufak bir şeyi her şeye yorabilirdi. Mete işlerini halletiyor iken Buğra ise Deniz'in yanına gelmişti.

*****

Buğra kocaman evde Deniz uyuduktan sonra yapacak bir şeyi kalmadığı için canı sıkılıyordu. Telefonu ile bir kaç takılıyor ve sonra tekrardan sıkılıyordu. İkinci iş gününde bu kadar sıkılmamalıydı. Evi dolaşıyor eşyalara bakıyordu. Kitaplara bakmaya başladı, bir kaç tanesini eline alıp arkalarını falan okudu. Daha sonra yerlerine bıraktı ve diğer odalara bakmaya başladı. Buğra aşırı derecede meraklı birisiydi, yanında birisi birinin kulağına bir şey söylese ne dediğini bulamadan rahat edemezdi. İllaki öğrenecekti. Şimdi can sıkıntısı meraka dönüşmüş evi dolaşıyordu. Önce Doğan ile Uğur'un odasına girdi.

Güzel çift kişilik bir yatak vardı, büyük bir dolap vardı. Klasik eşyalardı bunlar, ama duvara asılı bir yazı dikkatini çekti. Çerçeve içine alınmış ve hafiften büyük şeydi. Özenli harflerle yazılmış olan şey "Teşekkür ederim"di biraz daha yaklaştı ve eline aldı. Bu çok özenilmiş bir yazıydı, altında da küçük bir kaç satır yazı daha vardı.
"Teşekkür ederim, beni yalnızlığa mahkum etmediğin için. Hem kardeşimi kurtararak hemde hayatıma girerek."
Buğra sesli bir şekilde tepki vermeden edemedi.
"Vay be."
Çerçeve içindeki yazıyı geri duvara astı, bu aşk cidden çok güzeldi. Odaya biraz daha göz attıktan sonra, başka bir odaya Mete'nin odasına girdi. İşte bu oda hayalindeki oda bile olabilirdi. Siyah baskın renk olan bu oda fazlasıyla havalıydı. Etrafa göz gezdirdi. Duvara asılan resimlerine bakmadan edemedi. Gördüğü şey ile gülme krizine girebilirdi. Resimlerdeki kişi küçük bir Mete'ydi ve aşırı tatlıydı. Aslında biraz daha bakınca kreşdeki zamanlarını hatırladı. Oyunlarını, şakalarını, çizdiği resimleri. Eğlenceli zamanlardı diye aklından geçirdi. Odaya bir süre daha baktı, okuduğu kitaplara da bakmadan edemedi. Fazla ileriye giden kitaplar olabilirdi bunlar. Bir an şaşırıp hemen yerine bıraktı.

Daha sonra tekrardan oturma odasına geldi. Sıkıntılı bir şekilde ofladıktan sonra kendisini koltuğun üzerine attı. Hemen sonra çalan kapı ile ayağa kalktı. Mete'nin anahtarı vardı ama gene de Buğra'nın açmasını istiyordu. Yüzündeki ifadeyi takımdıktan sonra kendisine kapıyı açan Buğra'ya gülümsedi. Hemen içeri girdi ve sordu.
"Naber?"
"İyidir senden naber?"
"Benden de iyi."
Mete ayakkabılarını çıkarıp, rafa koyduktan sonra odasına gelip çantasını yatağına doğru fırlattı. Daha sonra yiğeninin yanına geldi. Uyuduğunu görünce alnına küçük bir öpücük bırakıp Buğra'nın yanına geldi.

"Ee nasıl geçti bugün?"
"İyi normal, Deniz uyuduktan sonra yapacak bir şey kalmıyor zaten."
"Ve bu yaşdaki bebekler neredeyse hep uyur."
"Aynen öyle."
Mete sırıttıktan sonra duşa girmek için üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya başladı. Buğra ise kaşlarını çatmış ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Mete üzerimdekini komple çıkardığında Buğra'nın bakışlarının kendisinde olduğunu biliyordu. Daha sonra odasına gidip bir havlu alıp omzuna doğru astı. İşte o zaman Buğra ne yaptığını anlamıştı. Ama genç çocuğun vücudu dikkatini çekmişti, kaslı bir vücudu vardı. Kendisi de kaslıydı ama onun vücudu daha çok kızlar tarafından dikkat çeker yapıdaydı.
Mete banyoya doğru ilerlediğinde, yavaş yavaş dikkatini çekmeye başladığını düşünüyordu ve zafer gülüşleri atıyordu.

_____________________________________________________________________________

Selam pandalarım. Bölümü beğendiniz mi? Büyük Mete'yi nasıl buluyorsunuz? Hoşunuza gidiyor mu? Neyse haydi bay bay sizi seviyorum. 🐼💕

~Bakıcı~ •bxb•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin