•17• Final (Değişik bir final)

5.3K 324 309
                                    

Final •Her şeyden farklı bir final•

Yetimhaneden ne kadar uzaklaşmışlar hiçbir fikri yoktu.
Ama artık durmuşlardı.
Ara sokaklardaydılar.
Belki de kimse yoktu. En azından öyle gözüküyordu.
Kimsenin olmadığı bir ara sokak.
Buğra yakasından tuttu genç çocuğun.
Anlamıştı Mete, dövülecekti.
Sırtı sertçe duvara çarptırıldı. Acıyan sırtı karşısında yüzünü buruşturdu.
Yüzüne yumruk bekledi.
Acıyan bir dudak bekledi.
Dudaklarının üzerinde hissettiği naif dudakları değil.
Dudaklarının üzerini örten pembe dudakları beklememişti.

Şaşkınlıkla gözleri açıldı. Karşılık vermeye çalışıyordu ama yetişemiyordu. Gözleri hala açık kalmıştı.
Kısa süre sonra dudakları ayrıldı.
Tam karşısına geçti Buğra.
"Bu o tatlı konuşman içindi.
Bu da
Yumruk attı. Acıyla inledi genç çocuk.
Bu da pislik gibi davrandığın için!"

E bunu hak etmişti biliyordu. Sırıttı, kanlı dişleri arasında beyaz dişleri çok az gözüküyordu.
"Iyy."
Ağzındaki kanı yere tükürdü ve bir daha sırıttı.
Şimdi daha az kan vardı.
"Beğendin mi?"
"Neyi?"
"Ne demek neyi? Konuşmamı tabiki de."
"Bilemiyorum."
"Sen orada beni korudun değil mi?"
"Bilemiyorum."
Sırıttı bir daha.
"Korudun korudun."
"Ne olabilirse artık."
"Teşekkür ederim."
Güldü, içten bir gülmeydi bu. Her şu lafı duyduğunda gülümsüyordu artık.
"Teşekkür ederim, bu iki kelime artık benim başka bir şey sanki."
"Eh."
"Teşekkür ederim."
"Ne için?"
"Bilmem, güzel konuşman için olabilir."

İkisi de gülüyordu artık.

****

İşte bu huzurdu.
Huzurun tanımı tam olarak nedir ki?
Mutlu olduğun ortam mı?
İşte şimdi dördü de çok mutluydu.
Doğan Uğur'un kucağına yatmıştı, Buğra da Mete'nin.
Her ikisi de sevgililerinin saçlarını okşuyordu.
İlk konuşan Doğan oldu.
"Kardeşler olarak aşktan yana mutluyuz he?"
"Aynen öyle, ikimizde artık mutluyuz."
Hepsi tebessüm etmişti.
"Bücürük? Hadi aşkı tanımla."
İki kez öksürdü genç çocuk.

"Öncelikle kitabın dışına çıkacağım. Yani yazarla aynı ağızdan konuşacağız."
Anlamamışlardı. Oda pek anlatma gereksinimi de duymamıştı. Ama okurlar anlıyordu.

"Aşk çok özel bir duygu, öyle bazı insanların iğrenç duyguları ile karıştırılmamalı. Mesela, homofobiklerin şununu anlamıyorum. Aşk denilince, güzellikler gelir akıllarına.
Çiçekler.
Mutluluklar.
Sevgi.
Güzellik.
Gelir akıllarına. Ama eşcinsel aşk deyince, hemen ilk akıllarına gelen yatak oluyor.
İşte bu en sinir olduğum kısım.
Bu aşkta masumluk yok mu?
Bu aşkta güzelli yok mu?
Bu aşkta mutluluk yok mu?
Var tabi, sizin aşkınız mesela, en masumluklardan geliyor. Ama bazı insanlar bunu anlamıyor. Aşk her hali ile mükemmel ve masum bir şeydir.
Her neyse.
Aşk özel bir şey. Her insan yaşadığını düşünebilir. Ya da yaşamadan yaşadım da diyebilir. Bazen bence aşk fark edilmez. En derinliklerde büyür. Büyürde büyür. Sonra bir anda ortaya çıkar.
Tabi bu insanı korkturur bazen. Bir bakmışsın aşıksın. Gidemezsin ondan.
Aşk bazı uyduruk dizilerdeki gibi de değil aslında.
Aşık insan ne olursa olsun onu kaybetmemek için susar.
Bence...
Aşık insan elinden geleni yapar. Yanında olsun yeter der bazen.
Dokunmasam da olsun der bazen de.
Aşık insan canı yansa da yanmıyormuş gibi de yapar.
Aşık insan susar bazen.

Anlayacağın enişte aşk farklı bir şey aslında.
Kurtulamayacağın bir hastalık bir nevi.
İlacın da o.
İyileşemiyorsun.
İçin yanıyor söndüremiyorsun.
İtfaiyen de o. Ambulansında..."

Sustu genç çocuk, derin bir nefes aldı. Yüzüne de ufak bir tebessüm yerleştirdi.

"Wow! Romantikliği tuttu yine."
"Yazar sağolsun."
"Ne?"
"Sen niye bu kadar değişik davranıyorsun? Yazar kim?"
"İşte bizleri yazan."
"Tanıyorum aslında onu. Ne yapacağız diye sürekli düşünen kişi.
Müziği açardı düşünürdü. Ne yaptırmam lazım diye.
Nasıl olabilir diye.
Kim bilir nasıl geldik aklına.
Kardeşine haraketli hararetli anlatır düşüncelerini sorardı.
Bazen dinlerdi kardeşi, kesin yaz bunu derdi, bazende giderdi.
Kendi karakterlerine aşıktı biraz. Hepsine kendisinden bir şey koymuştur belki.
Neremiz ona benziyor acaba."

"Aslında biliyorum galiba.
Kendisi kendi hikayesini yazarken heyecanlanıyordu.
Değişik."

"Sizce bizi okuyanlar ile tanışabilir miyiz?"
"Bilmem. Tanışmak isterdim. Barışalım diye merakla okuyan insanlar ne kadar mükemmeldir."
"Bizim yerimize daha çok heyecanlananlar."
"Biz gülünce gülenler. Ne kadar mükemmel olduklarını düşünsenize. İnsanlar bizi okuyarak ağlıyor falan. Sarılmak isterdim onlara."
"Bende."

Gülümsüyordu hepsi, büyük bir hayranlık duyuyorlardı okuyuculara karşı. Farklı bir bölüm olduğunun farkındaydı yazar, ama böyle yapmak istemişti. Biraz farklılık yapmak. Kitabın dışına çıkarmak istemişti. E yapmıştı da. Şimdi yatağının üzerinde bunları yazmaya devam ediyordu. Kulaklığını takmış bu evrendeydi sanki, içine girmiş gibi hissetmişti.
Aşkıhane evreni.
Belki de abarttığını düşünüyordu, ama umursamadı. Ne de olsa benim kitabım diye düşündü. Yazarken de okuyanlara bir tebessüm etti. Görmeyeceklerini bilsede.

"Yazarla da, okuyucularda konuşmak çok güzel olurdu."

Yazar merak etmeyin demek istedi, çünkü aklında bir kurgu vardı. Bazı hikayeleri bittiğinde, bir kurgu yazmak istiyordu. Bütün karakterlerinin olduğu. Bütün karekterlerinin her şeyi farkına vardığı. E ne zaman yapacaktı bilmiyordu ama yapacaktı. Ama şimdilik bir şey demedi onlara.
Ama okuyucularla konuşma fikri neden olmasındı ki, sonuçta onlar yazarın beynindeki karekterlerdi. Okuyucular karakterlere bir şey demek istese, o kişi ne demek ister bilirdi. Her şey onun hayal dünyasındaydı. Bunu biliyordu.
Saçmaydı ama eğleniyordu.
Saçmalık eğlenmek değil midir zaten?
Eğlenceli her şey saçmadır aslında.
Yatakta zıplamak gibi.
Saçmadır ama eğlenceli.
Hızla giden arabadan kafanı çıkarmak gibi.
Saçma ama eğlenceli.
Hep ikisi bir aradadır ya.
Değişik.

Gençler birbirine baktılar.
Gülümsediler.
Bu hikayeninde biteceğini biliyorlardı.
Okuyuculara el sallamaya başladır.
Hep bir ağızdan konuştular.
"Bizi her zaman okuduğunuz için TEŞEKKÜR EDERİZ."

Son iki kelimeyi daha da yüksek söylemişlerdi.
Devam ettiler hep bir ağızdan.

"Sizleri seviyoruz. Yazarda sizi çok seviyor haberiniz olsun."

_______________________________________________________________________________

Eh farklı bir final bölümü de bitti. Nedense hep böyle bir şey yazmak istemiştim. Karekterlerin dış dünyayı fark ettiği bir yazı yazmak istemiştim.
Bunu Teşekkür ederim de yapacaktım, ama yapmadım. Bakıcı'nın son bölümü için aklımda hiçbir şey olmayınca böyle yapayım dedim.
Saçma biliyorum ama eğlenceliydi.
Beğendiniz mi?
Bütün hikaye hakkında düşünceleriniz neler?
Sizleri sevdiğimi bilmenizi istiyorum. Cidden sizleri çok seviyorum.

Her şey için Teşekkür ederim.
Artık şu iki kelime de benim için çok farklı oldu. Varlığınız için teşekkür ederim.

~Bakıcı~ •bxb•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin