Six

450 66 189
                                    


"Kaybedilen kişiler..."

***

Kahkaha sesleriyle gözlerimi araladım. Birkaç dakika kendime gelmeyi bekledim ve yatakta doğruldum. Saat tam on ikiye geliyordu ve ay ışığı yüzüme doğru vuruyordu. Sahip olduğum hüzün adeta odama yansımış, atmosferi ele geçirmişti. Uykulu gözlerimi devirdim.

Benim odam öyleydi, aşağısı değil.

Sevgili arkadaşımız Jade'in 'flörtü' Bay Malik ile tanışmıştık. Ve şuan aşağıda tiyatro sergiliyordu.

Tamam şaka bir yana, gerçekten anlayışlı ve sevimli biriydi.

Olanları ve yaşadıklarımı tek tek anlatacak olursam, bilmeden bir şeyleri mahvetmiştim sanırım. Gerçi şu sıralar bilmediğim şeylerin sayısı, bildiklerimi geçerdi.

Harry'ye yüzüğü unuttuğumuzu söylediğimde, dümdüz bana bakmıştı. Kurduğu tek cümle 'Dönüyoruz.' olmuştu. Aslına bakarsanız cümle bile değildi bu.

Neden bir anda yüzüme bile bakmadan, öyle soğuk davranmıştı anlayamamıştım. Beni nereden bulduğunu bilmediğim bir arabayla evimin önüne getirip, gaza basıp gitmişti...

Ve evet, yüzükten hala bir haber yoktu. Harry bunun ilgili tek kelime etmemişti ve görünen o ki, yardım etmek gibi bir niyeti de yoktu.

Eve geldiğimde ise kızlar apar topar hazırlık yapıyorlardı. Potansiyelli eniştemiz için filmler, cipsler ve yiyecek bir şeyler hazırlamışlardı. Özenerek giydikleri kıyafetlerden bile misafir bekledikleri belliydi. Zayn'in geleceğine öyle konsantre olmuşlardı ki, geldiğimde ne yaptığımı ya da nerede olduğumu dahi sormadan direk 'Hadi hazırlan, Zayn birazdan gelir!' Demişlerdi.

Zayn gayet sıcakkanlı ve anlayışlı biriydi. Siyah saçları ve ela rengi gözleriyle benden onay alabilmişti. Beraber yemek yemiş ve sohbet etmiştik. Onlar film izleyeceklerini söylediklerinde, başımın ağrıdığını ve gidip dinlenmek istediğimi söylemiştim. Her ne kadar itiraz etselerde, Zayn bir sorun olmadığını söylemişti. Gerçekten anlayışlıydı.

Öte yandan, Zayn'nin bir 'enişte' haricinde, çok iyi bir 'yakın arkadaş' olacağını da içten içe hissetmiştim.

İçimi kaplayan ve başımı ağrıtacak kadar güçlü olan bu hüznü yaratan şey neydi bilmiyorum. Sınav haftası? Yüzük? Yağmurun yağması? Harry?

Ayrıca ne zaman düşüncelere dalsam, Harry'nin kendini zihnimde aniden belli etmesi de sinir bozucuydu.

Telefonumdan gelen mesaj sesiyle kendime geldim ve baktım.

Kimden; Bilinmeyen Numara

Yüzük seni güvende tutuyordu. Onu kaybettin. Eğer onu bulmazsan korkunç kıyamet gelir. Yüzüğü bul.

Gözlerim fal taşı gibi açıkken, seslice yutkundum. Korkunç kehanet mi?

***

Etrafta pamuk şeker satan şişman büyükbabalar, gecenin bu saatinde bile koşturan çocuklar, birbirlerine aşkla bakıp el ele tutuşan çiftler, yanıp sönen onca parlak ışık...

Kısacası, lunapark.

Kendimi bir anda nasıl burada bulmuştum bilmiyordum bile. Aşağıya indiğimde kızlar ve Zayn lunaparka gitmek için hazırlanıyorlardı ve beni nasıl buraya gelmeye ikna ettiler, nasıl itiraz etmedim bilmiyorum. Resmen buraya çekilmiştim.

CHECKMATE | harry styles.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin