Merhaba!! Size bir süpriz yapıp bölümü erken yayınladım.Okuyup vote veren okuyucularım beni fazlasıyla motive etti,bende onlara akşam üstü şekerlemesi yollayayım dedim.Umarım güzel bir bölüm olmuştur.Lütfen yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin
İyi okumalar!
-Hatırlatma-
Biraz bakıştıktan sonra tamamen istemsiz bir şekilde dudaklarım dudaklarını buluyor.Ben her şeyi boşvermiş bir şekilde dudaklarını tadını çıkarırken o elleriyle omuzlarıma baskı yapıp benden ayrılmaya çalışıyor.Ama o küçücük elleri benim geniş omuzlarımda hiç bir etki yaratamıyor.
Nefesinin kesildiğini düşündüğümden kendi isteğimle Zeynepten ayrılıyorum.Zeynep şaşkınlıktan irileşmiş gözleriyle tek kelime bile söylemeden bana bakıyor.Onu daha fazla merakta bırakmamak için konuşmaya başlıyorum.
''Ahh güzelim...Dudaklarının tadı muhteşem,karşı koyamıyorum''
-
Keremin pişkinliğine daha fazla dayanamayacağımı anladığımda oturduğum yerden kalkıp gitmeye yelteniyorum.
Tabii arkamdan gelip iri parmaklarıyla kolumu kavrayınca bu eylemi gerçekleştirmem pek mümkün olmuyor.
Beni kendine çevirip uzunca bir süre gözlerimin içine bakıyor.Bu sebepsiz bakışmadan sıkılıp kolumu kurtaracağım sırada dudaklarımdaki hissettiğim baskıyla kılımı bile kıpırdatamıyorum.Beni kollarının arasına alıp yumuşacık bir şekilde öperken kendimden geçiyorum,dizlerimin bağı çözülüyor.Beş dakika önce ne haldeydik şimdi ne haldeyiz! Dudaklarımın üstündeki tatlı baskı benim her ne kadar aklımı başımdan alsada hemen toparlanıp onu itmem gerektiğini fark ediyorum
Ellerimi omuzlarına götürüp isteksiz bir şekilde itiyorum.Evet isteksizce.Çünkü şu an bildiğim tek şey ondan ayrılmak istemediğim,ama lanet olası gurur bu büyülü anı mahvetmem için can atıyor.Ellerim benden bağımsız bir şekilde tekrar Kerem'in omuzlarına tekrar baskı yapınca dudaklarımı ondan kurtarmayı başarıyorum.
Ayrıldığımız zaman beni bırakıp gideceğini düşünmüştüm ama hala kollarımı tutp,gözlerimin içine bakmakta ısrarcı.Ben şaşkınlıkla ona bakıp bişeyler söylemesini beklerken o sadece dudağının ucundaki belli belirsiz bir gülücükle bana bakıyor.
Ne kolumu ondan kurtarıyorum, ne de bişey söylüyorum.Çünkü şu an sadece bişeyler söylemesini istiyorum,bir cümle kurmasını sadece.Başka bişey değil.
Bir süre sonra gözlerini tavana dikip derin bir şekilde iç çekiyor.Bakışlarını tekrar bana çevirdiğinde yüzünde anlayamadağım bir rahatlama hissinin oluştuğunu gözlemlemek hiç de zor değil.
Biraz daha o garip yüz ifadesiyle gözlerini gözlerime diktikten sonra o merakla beklediğim cümleler ağzında dökülüveriyor;
''Ahh... güzelim dudaklarının tadı muhteşem,karşı koyamıyorum''
Söylediklerinden sonra şok oluyorum.Göz kapaklarım istemsizce kapanıyor, duyduklarımın gerçekmi yoksa rüyamı olduğunu ayırt etmeye çalışıyorum.Hayır,hayır.Rüya falan değildi.Gerçekti.Fazlasıyla gerçekti üstelik...
Gözlerim kapalı bir şekilde duyduklarımı idrak etmeye çalışıyorum.Biraz olsun kendime geldiğimi düşündüğümde yavaş bir şekilde göz kapaklarımı açıyorum.Gördüğüm manzarayı eğer siz görseydiniz eminimki benim kadar şaşırırdınız.Oda gözlerini kapatmış derin derin nefesler alıyor.Vay be daha önce Kerem'i hiç böyle görmemiştim.Onu bu şekilde gördükten sonra içimden bir ses bununda bir oyun olabileceğini söylüyor.Ama hemen bu düşünceyi beynimden siliyorum.Şu an sadece ona tüm kalbimle inanmak ve yaşadığım şeylerin tadını çıkarmak istiyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/22081112-288-k36255.jpg)