Her şey 3 yıl önce başladı aslında. Ama sen hatırlamıyorsun. Çünki
tam 1.5 yıl önce bi kaza geçirdin...N-ne? Ne kazası?
Bi araba kazası geçirdin...
Peki ben neden hatırlamıyorum?
Çünki hafızanı kaybettin... Yani tam olarak kaybetmedin. Sadece hayatının son 3 yılını hatırlamıyordun ve bu kalıcı bir hasardı....
N-ne? P-peki bunun hakkında neden kimse bana hiç bir şey söylemedi?
Esra, söylemedi çünki bizi hiç sevmiyordu. Mert Ateş ve Demet söylemediler çünki ben öyle istedim.
Ne? Demet mi? O da mı biliyordu bunları?!
E-evet ama doğru zamanı bekliyorduk... Bak, her şeyi sana söylesek, kafan karışacaktı. Beni istemeye de bilirdin. O yüzden ben de bu şekilde hayatına girmeyi denedim.
Kaan... Benim kafam çok karışık... Her şeyi baştan anlat... Biz nasıl tanıştık? Her şey nasıl gelişti? Anlat...
Kızmaz mısın?
Hayır bitanem... Asla kızmam...
Ama çok hata yaptım ben sana karşı.....
Her kes yanlış yapar aşkım. Esas olan, yaptığın yanlışları tekrarlamamaktır.
Senin bu anlayışına hayranım-diyerek bana sım sıkı sarıldı. Her ne olursa olsun ona aşıktım. Şimdi ise geçmişe yolculuk yapacaktım...
Hayatımın anlamı ile tanıştığım o güne, geçirdiğimiz harika yıllara, sevgi dolu günlere gideceğim...Tamam anlatıyorum. Sen de sözümü kesme. Tam olarak anlatıcam. Anlattıktan sonra bana nefret etsen bile seni yargılamam. Ama onca olan şeye rağmen beni sevmeye devam edersen....
O ne biçim laf öyle? Ben seni her şeye rağmen seviyorum Kaan!-diyerek kaşlarımı çattım.
Tamam o zaman anlatıyorum:
*****
Şimdi ise sizi yıllar öncesine götüreceğim. Kaan ve Açelyanın tanıştığı o güne...KAAN'DAN
3 yıl önce
Istanbulda yaşıyoruz. Zengin değiliz ama fakir de değiliz. Babam bir şirkette çalışıyor ve kazancı bize yetiyor. Burada pek arkadaşım yok. Mert ve Ateş'le çocukluktan arkadaşım. Kalanları da gelip geçici zaten.
Geçen haftaya kadar başka bir okulda okuyordum ama babam kaydımı yeni bir okula yazdırdı. Artık Mert ve Ateş'le aynı sınıfta okuyacaktım.
Pek çalışkan bir öğrenci değildim. Her gün Mert ve Ateş'le dışarıya çıkar, yeni yerler 'keşf eder'dik.Yine soğuk akşamlardan birinde, eve dönerken okulun önünde bir kız takıldı gözüme. Beyaz tenli, kendine aşık eden mas-mavi, iri gözleri, uğruna şiirler yazılacak güzel yüzü...
Yavruağzı bir bluz vardı üzerinde.
Uzun saçları beline ulaşmaya çalışıyordu. Mert'e dönüp:Kim lan bu kız?-dedim heyecanla
Boşa uğraşma Kaan, bakmaz sana. Okulun en popüler hatunu. Daha yazmaya cesaret edeni görmedim-dedi.
Açıkçası moralim baya bozulmuştu. Eve geçtim, hiç aramadım kızı. Yattım yatağımda, gözlerini, saçlarını, dudaklarını hayal ettim. O kadar güzeldi ki...
Saf bir güzelliği vardı. Ne yapıp edip tanışmam gerekiyordu. Günlerce akşam dışarı çıkıp, otobüs durağındaki bekleyişini seyrettim uzaktan.
Satırlarca söz yazdım onun için, yazıp yazıp yaktım sözleri. Resimlerini çizdim, odamın duvarlarına astım. Her gün yatarken en son onu görmek, uyanırken ilk onu görmek çok güzel oluyordu.
Kelimeler yetmiyordu anlatmaya, güzelliğini, hislerimi tarif etmeye uygun ne bir kelime bulabilmiştim, ne bir cümle...
37 gün boyunca o durakta otobüs bekleyişini seyrettim. Işin ilginç tarafı, geçen 37 gün boyunca bir defa bile internetten açıp kızı bulmaya çalışmadım, sadece seyrettim. Çünki biliyordum ki, o durakta bekleyişini, hiç bir yerde goremezdim bir daha. Aynı filmi ardarda 37 defa seyretmek gibi bir şeydi bu. 38. günün sabahında, daha fazla dayanamayacağımı farkettim. Konuşacaktım onunla, direk açılmasam da tanışacaktım.
Akşam çıkmadan önce en iyi kıyafetlerimi giydim. Durağın karşısında durdum. O geldi...
Mükemmelliğin sembolüydü. Yanına gittim. Ayağı ayağıma takıldı ve yere düşecekken onu tuttum. "Dikkatli ol"-dedim. Başını kaldırıp bana baktı ve gözleri büyüdü. "Sen.." Gülümsedi, "Farkındayım"-dedi. "Her gün orada durup beni izliyordun"
"Ilk günlerde sapığın teki olduğunu düşünmüştüm ama bir süre sonra bakışlarına dikkat ettim, çok farklı bakıyordun".
1-2 saat sohbet ettik o durakta. Adı Açelyaydı.
Bir akşam evine otobüsle gitmek yerine, benimle sohbet etmeyi tercih etti. Saat 00:24'ü gösteriyordu. "Kalkalım"-dedi. Evine bıraktım. Elini sıktım, "Sonra görüşürüz Açelya"-dedim, "Görüşürüz Kaan'cım"-dedi. Ben yine her akşam o durağa gittim, sohbet ettik, otobüse binmedik. Annesini "dersten geç çıkıyorum" diye kandırıyordu.
Tam 12 gün boyunca, aynı senaryoyu tekrarladık. Bir akşam, "yemeğe çıkalım"-dedim. Kabul etti. Özenle hazırlandım ve çıktım evden, durakta buluşalım dedik. Ayakkabı seslerinden tanıdım, kafamı çevirir çevirmez, ilk gördüğüm gibi heyecanlandım. Masmavi bir elbise, beline kadar uzanmış düz saçlar, yüzünde çok hafif bir makyaj ve içime işleyen masmavi iri gözleri...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: AŞK
ActionYine soğuk akşamlardan birinde, eve dönerken okulun önünde bir kız takıldı gözüme. Beyaz tenli, kendine aşık eden mas-mavi, iri gözleri, uğruna şiirler yazılacak güzel yüzü... Yavruağzı bir bluz vardı üzerinde. Uzun saçları beline ulaşmaya çalışıyor...