2.BÖLÜM

124 89 38
                                    

   Gül eve geldiğinde haberi babası gelince söylemeye karar verdi. Babası gelince bütün aileye takıma seçildiğini söyledi. Babası çok sevindi. Kızının hep sporcu olmasını istiyordu. Ertesi gün ailece okula İbrahim hocayı görmeye gittiler.

''Gül takıma seçildi. Onların eşofman, ayakkabı ve yol paralarını biz karşılayacağız. Size bir masrafı olmayacak . İl dışı yarışmalarındaki masrafları okul aile birliği karşılayacak. Sizlerden yalnızca desteklemenizi istiyorum. '' diye açıklama yaptı.

'' Yol parası ne için hocam? ''

'' Çocukları bazen ben götürecağim, bazen kendileri otobüse binerek stadyuma gidecekler. Orada milli takım antrenörü ya da yardımcıları çalıştıracak. O yüzden yol masraflarını okul karşılayacak.''

'' Hocam başlarına bir şey gelmesin , biz kızımızı nasıl göndeririz.'' Dedi annesi heyecanla.

'' Hafta sonları sizlerde gelip görebilirsiniz çocuklarınızın çalıştığı mekanı. Hem de hocaları ile tanışırsınız. Gönlünüz rahat eder. Ne kadar iyi bir yer olduğunu görünce rahat edersiniz.''

Gül'ün annesi '' Hangi günler antrenman yapacaklar, derslerini etkilemesin. Seneye üniversite sınavlarına girecekler. '' dedi.

'' Sporun faydası olur. Derslerini etkilemez. Zamanını iyi kullanmayı, disiplinli olmayı öğrenirler. Onlar için seneye dershanede ayarlarız. Çocuklarımızın hayatını tehlikeye atmayız.''

Gül'ün ailesi gönül rahatlığı ile evlerinin yolunu tuttular.

Gül sınıfa girdiğinde alkış tufanı koptu. Gül utana sıkıla yüzü kızarmış biçimde yerine oturdu. Okulda göze batmak popüler olmak istemiyordu.

Gül kendi halinde ,kahverengi gözlü ,siyah saçlı, koyu kumral sıradan dikkat çekmeyen, sıkılgan ,utangaç, içine kapanık bir kızdı. Tanımadığı insanlarla fazla konuşmazdı. Verilen görevi eksiksiz yerine getiren normal standart da bir öğrenciydi.

Derya '' Süpersin, sayende fen sınıfı çok üzgündü. Emre oraya dalga geçmeye gitti. İnşallah olay çıkmaz.'' Diyerek yanına oturdu.

Gül daha da tedirgin olmuştu. Artık fen sınıfı kendisini hedef olarak görüyordu. Emre'de bunun üstüne giderek tuz biber ekecekti.

Emre kapıda göründü. Emre '' Haydi arkadaşlar fen sınıfına gidiyoruz. Gösterelim günlerini '' diyerek döndüğü anda İbrahim hoca ile çarpışıp yere düştü.

Emre neye uğradığını şaşırdı. Toparlanıp yerden kalktı.

'' Oğlum ne oluyor . Harp çıktı, haberimiz mi yok. Ben buraya takımın bugünden itibaren stadyuma giderek antrenmanlara başlayacağını söylemeye geldim. Siz ne yapıyorsunuz? İki sınıf birbirine girecek, yakışıyor mu hiç?''

Emre özür dileyerek yerine geçti.

''Bugün ders çıkışı antrenman programınızı belirlemek için ve hocalarınızla tanışmanız için stadyuma gideceğiz. Derya, Emre ve Gül ders çıkışı spor salonuna gelin ,malzemelerinizi vereceğim.'' Diyerek sınıftan çıktı.

Spor salonuna gidince hocaları çanta, eşofman, ayakkabı, çorap , yağmurluk, tişört dağıttı.

Takımdaki öğrenciler malzemeleri alıp çantaya koydular.

''Çocuklar haftanın beş günü stadyumda antrenmana gideceksiniz. Bilet paralarınızı ben vereceğim. Bazen birlikte ,bazen tek başınıza gideceksiniz. Orada tanıştıracağım antrenörler sizi çalıştıracak. Takımlarımızdan ümitli Türkiye şampiyonluğu bekliyorlar. İşi ciddiye alın ,orası eğlence parkı değil. Bugün birlikte gideceğim.'' Diyerek otobüse binmek için durağa kadar yürüdüler. Kimsenin sesi çıkmıyordu.

Stadyuma geldiğimizde öğretmeniniz Erman hocanın yanına gitti. Onunla bir şeyler konuştuktan sonra bizi yanlarına çağırdı. Grupça yanına gittiler.

''Bundan sonra sizi Erman hoca çalıştıracak. Bugün size hangi günler kaçta geleceğinizi söyleyecek. Ona göre burada olursunuz.

'' Çocuklar hoş geldiniz. Ben Erman Yıldız, sizlerle çalışacağım için çok mutluyum. İnşallah sizlerle başarıdan başarıya koşacağız. Haftanın beş günü pazartesi , çarşamba , cuma ,cumartesi ve Pazar günleri hafta içi okul çıkışı hafta sonu saat 10'da bekliyorum sizleri.''

İbrahim hoca kızları ve erkekleri soyunma odalarına göndererek üstlerini değiştirmelerini söyledi. İki kişiye bir anahtar vererek eşyalarını da dolaba koymalarını istedi.

Tünel gibi koridordan geçerken '' biz nereden düştük buraya'' diye pişmanlık dolu söz çıktı Gül'ün dudağından.

''Boş ver canım değişiklik bizim için, eve gidip ne yapacaktık. Ev işlerinde annemize yardım edecektik.

''Oda doğru artık başa gelen çekilir '' diyerek soyunma odalarının yolu tuttular.   

GÜL VE ÖZGÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin