Emre , Cevat'a ''Bizde çıkalım. Sen ,ben, Derya ve Gül. Kızların morali yerine gelir.'' dedi.
''Olur, hazırlanıp çıkalım.''
''Tamam ben kızlara söylerim. Çıkışta bekle bizi.'' diyerek yanından ayrıldı.
Erman hoca takımı yanına çağırdı.
'' Çocuklar üç hafta sonra kros sezonunun son yarışı olan gençler milli takım seçmeleri var. Ben sizlere çok güveniyorum. Burada takım olarak değil birbirinizin rakibi olarak yarışacaksınız. Ferdi bir yarış. İlk altıya girmeniz gerekiyor. Rakipleriniz çok güçlü iyi çalışmanız lazım. ''
'' Yarışma nerede olacak hocam? ''
'' İstanbul'da olacak , Gül sen en favori yarışmacımsın , birde Selen. Göremiyorum Selen nerede?''
'' Hocam Selen erkenden çıktı ,işi vardı. ''
'' İyi ona da söylersiniz. Bundan sonra antrenmanlar ağırlaşacak, haberiniz olsun.'' diyerek yanlarından ayrıldı.
Hoca yanlarından ayrılırken Emre ''Kızlar Cevat ile birlikte bir yerlere gidelim mi? ''
'' Olur ben gelirim.'' dedi Derya .
Emre '' Hadi Gül sende gel, yarım saat bir şeyler içer eve gideriz. Sohbet edip eğleniriz.'' dedi.
Gül Emre'yi kırmak istemiyordu.
''Tamam senin hatırın için geliyorum.''
''Herkes hazırlanıp çıkışta beklesin.''
Tamam diyerek herkes soyunma odalarına doğru yürüdü.
Stadyumun çıkışında Cevat ve Emre bekliyordu. Kızlar gelince hep beraber her zaman ki kafeye gittiler.
Kafeye girdiklerinde Özgür ve Selen çok samimi biçimde sohbet edip gülüyorlardı.
Dördü başka bir masaya oturdu. Siparişlerini verdiler. Gül'ün gözü ikisine takılmıştı. Gördükleri içini acıtıyordu. Bir ara Özgür Selen'e sarılıp yanağından öptü. Gül'ün kalbine hançer saplanmıştı. Gözlerini onlardan uzaklaştırdı. Arkadaşlarının sohbetine katıldı. Acısını unutmaya çalışıyordu.
Emre espriler yapıyor arkadaşları gülüyordu. Gül bir ara Özgür'ün onlara baktığını gördü. Ama sohbetlerine devam ettiler.
Gül eve geldiğinde hem yorgun, hem üzgün ama bir o kadar mutlu olmuştu. Çok garipti ama arkadaşları ile birlikte olmak onu mutlu etmişti.
Özgür garnizona geldiğinde hemen Cevat'ı buldu.
''Cevat ,o Emre ile ne işiniz vardı? ''
'' Arkadaşım o çok iyi çocuk.''
''Bir türlü sevemedim onu . Gül ,Emre ile sevgili mi ? ''
'' Bilmiyorum ama çok iyi arkadaşlar.''
'' Cevat sen öğrensene Gül'ün sevgilisi var mı? ''
'' Özgür sana ne ? Gül iyi bir kız Selen'de öyle. Bunu ikinci kez söylüyorum. Bırak Gül'ün peşini Selen'e yazık etme .
'' Şimdilik Selen ile iyi gidiyor. Arkadaşlığımız biterse Gül ile devam ederim.''
''Özgür yapma kardeşim Gül çok duygusal bir kız yıkılır. Selen'in de elinden kurtulamazsın.''
'' Boş ver yaşayıp görelim. ''
İki hafta çok hızlı geçmişti. Erman hoca çok ağır antrenman yaptırıyordu. Bir gün Selen hasta oldu. Üç gün gelemeyeceğini bildirdi.
Özgür Selen'in yokluğunda stadyumdan başka bir kızla el ele çıkıyordu. Emre bunu gördü. Gül'e ,Özgür'ün gerçek yüzünü göstermenin zamanı gelmişti. Gül için acı olacaktı ama yapmalıydı. Özgür'ün ne mal olduğunu göstermeliydi.
Cevat ve kızları ikna ederek Özgür'ün her zaman takıldığı kafeye gittiler. Özgür ve kız oturuyordu. Birbirleriyle çok samimiydiler. Gül, Özgür'ün o kızla bu vaziyette görünce çok sinirlendi.
'Selen'e bunu nasıl yapar. ' diye içinden geçirdi.
Hep birlikte masaya oturdular. İçeceklerini söyledikten sonra hoş bir sohbet başladı.
Bir ara kızlar lavaboya gitti. Arkalarından Özgür'ün yanındaki kızda gelmişti.
''Merhaba Özgür'ün arkadaşı mısın? ''
'' Evet , nereden tanıyorsunuz ?''
'' Stadyumdan tanışıyoruz. Ne kadar süredir arkadaşsınız.''
'' Bir aydır çıkıyoruz. Çok eğlenceli birisi.''
Gül imalı imalı gülerek '' Öyledir.''dedi.
'' Ama sen dikkat et görünüş aldatıcı olabilir.''
'' Nasıl yani? ''
'' Boş ver zamanla anlarsın. Dikkatli ol. '' diyerek arkadaşlarının yanına gittiler.
Kız hiçbir şey anlamamıştı. Pek de önemsememişti.
O sırada Cevat'ta Emre'ye '' Gül ile aranızda ne var ? Sevgili misiniz? '' dedi.
Emre biraz şaşırmış biçimde '' Yooo sadece arkadaşım. '' diyebildi.
'' Bence en kısa zamanda arkadaş olmalısınız. Çok yakışıyorsunuz.''
'' Arkadaşlık teklifi edersem nasıl tepki vereceğini bilmiyorum. Olumsuz olursa beni kendinden uzaklaştırmasından korkuyorum. Biraz zamana bırakmak istiyorum. ''
'' Haklısın kızlar bazen farklı tepkiler verebilir.''
Kızlar masaya geldiklerinde sohbette sona ermişti. Kızlar gelince hesabı ödeyip kalktılar.
Akşam garnizonda Özgür Cevat'ı buldu.
''Ne işiniz vardı orada? Beni mi takip ediyorsunuz? ''
'' Yoo arkadaşlarla sohbet ettik senin gibi.''
''Ne oldu sordun mu Emre'ye ? ''
'' Sordum sevgili değiller ama çok yakın arkadaşlar.''
'' Bu bilgi süper oldu. İstanbul'da Gül'ü ayarlarım.''
''Yapma Özgür ateş ile oynuyorsun. '' diyerek kafasını salladı.
Yarışmaya bir hafta kalmıştı. Hafta sonu antrenman başlamadan çimlerin üzerinde toplandılar.
Kimlerin milli takıma gireceğinden bahsediyorlardı.
Özgür '' Gül takıma girersen bize ne ısmarlayacaksın? ''
''Annem çok güzel mantı yapar sizi eve davet edebilirim. ''
'' Bir tek mantı ile kurtulamazsın.''
Emre söze girdi. '' Daha ne istiyorsun Özgür aç gözlü olma. ''
'' Olur mu Emre İstanbul'a geleceksin kazanacaksın, balık yemeden olur mu? Gül hepimize balık ısmarlasın.''
'' Bu kadar kişiye mi ? Olur mu hiç ? ''
''Olur tabi kaç kişiyiz , 6 kişi ne olacak ki. ''
Gül sessizce dinliyordu. Arkadaşlarını kırmak istemedi. Zaten milli takıma gireceğini de sanmıyordu. Bu yüzden ''Tamam hem evde ziyafet vereceğim, hem de İstanbul'da herkese balık ısmarlayacağım söz.'' dedi.
Hep beraber antrenmana başladılar, o günü merakla beklemeye başladılar.
BÖLÜM SONU
Görüş ,beğeni ve önerilerinizi bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL VE ÖZGÜR
ChickLitBir genç kız sevdiğini söylemeli mi? Gurur yüzünden elindeki sevgiyi kaçırabilir mi? Suçlu kim? Gül mü yoksa Özgür mü ? Her aşk devam etmeli mi?