Mithat bey öğrencilerini etrafına topladı. Hepsini spor salonuna götürdü.
'' Herkes malzemesini alsın. Dışarıda bir araç bizi bekliyor. Doğruca stadyuma gidiyoruz. Orada en ufak taşkınlık yapan, insanları rahatsız edenin elimden çekeceği var. Hemen takımdan atarım. Bir daha da dışarı çıkmak için yalvarması gerekir.''
''Komutanın haftanın kaç günü antrenmana gideceğiz ?''
''Haftanın beş günü gideceğiz. Gerekirse her gün bile gidebiliriz. Başarınıza bağlı, marş marş otobüse'' diyerek herkesin otobüse binmesini istedi.
Özgür çok memnundu. Haftanın beş günü rahattılar. Sabah derslere girecekler, öğleden sonra stadyuma gelecekti. O kadar mutluydu ki sevinçten ağzı kulaklarındaydı.
Stadyuma geldiklerinde soyunma odalarında giyinip eşyalarını askeri aracın içine koydular. Hep beraber hareket ediyorlardı.
Mithat hoca atlama, atma ve koşu grubu diye takımı üçe ayırdı. Atlama ve atma grubunu stadyumdaki çalıştırıcı hocaya teslim etti. Koşu grubunu kendi çalıştıracaktı.
Koşu grubunu alarak koşu parkuruna çıkardı. 400 metrelik bir parkurdu. Piste çıktıklarında herkes dikkatle onlara bakıyordu. Ordu gibi kalabalıktılar sahada çok dikkat çekmişti.
Herkes birbirine bakıp '' Kim bunlar? ''diye soruyordu. Daha önce hiç görmedikleri için dikkatle inceliyorlardı. Hocanın talimatıyla hep birlikte koşmaya başladılar.
Gül'ün bulunduğu grupta bakmıştı merakla '' Kim bunlar acaba ne kadar yakışıklılar.'' dedi Derya gülerek.
'' Derya boş ver işine bak bize ne yakışıklılıklarından biz işimize bakalım. Antrenmanı bitirip hemen gidelim. Daha eve gidip ders çalışacağız.''
''Gül ,şu kısa boylu ,sarışın çocuk çok yakışıklı baksana ''
''Derya lütfen artık işine ver kendini.''
'' Bana göre hiç biri yakışıklı değil hepsi de kasıntı, kendilerini bir şey sanıyorlar.'' Emre biraz kıskanarak söylemişti bu sözleri ama kızlara da hak veriyordu. Gerçekten hepsi yakışıklıydı ve hepsi kendisinden bir adım öndeydi.
Gül ve arkadaşları ısınma işini bitirdikten sonra çimlerin üzerinde kültür fizik hareketleri yapıyordu. Sahadaki bütün kızlar Özgürlerin takımını izliyordu. Onlarda sonunda bitirip çimlerin üzerine geldi.
Özgür, Gül'ün yanından geçerken '' Merhaba, kolay gelsin '' dedi.
Kızlar kora halinde ''Merhabaaa'' dedi.
Gül sinirli ve soğuk bir ses tonuyla '' Kendini ne sanıyor bu gıcık, sanki onunla konuşmak isteyen var da . '' diyerek kızlara baktı.
Kızlar gülerek Gül'e bakıp ''Çocuk seni beğendi galiba sana bakıyordu.'' Diyerek alay ettiler.
Gül hiçbir şey olmamış gibi işine odaklandı.
Özgür geldiği için çok mutluydu. Her tarafta güzel kızlar vardı. Hangi tarafa baksa kızlar daha ne isteyebilirdi. Gruptan fazla ayrılamıyordu. Hocanın gözü sürekli üstlerindeydi.
Özgür '' Keşke birkaç kız ile tanışabilseydim.'' Diye içinden geçirdi.
'' Cevat bak şu kızlar çok güzel keşke tanışa bilsek.''
'' Özgür ilk günden olay olursa hoca bir daha bizi getirmez. Söylediklerini duydun , dediğini yapar biliyorsun. Hocanın gözüne batma sakın. ''
''Tamam şimdilik bakmakla yetineceğiz. Ama önce kızların yanındaki erkeklerle tanışalım. Hoca buna da bir şey diyecek değil ya. Sonra arkadaş çevresini genişletiriz.''
Cevat'a, Emre'yi göstererek '' Bu çocukla tanışalım , arkadaş olalım. Sonra gerisi gelir.''
Cevat pek istemiyordu ama Özgür koymuştu kafaya dediğini yapacaktı.
Güllerin kız ve erkek takımının antrenmanları bitmişti. Giyinmek için soyunma odalarına giderken Özgür hemen hocasından izin isteyerek soyunma odasının yolunu tuttu.
İçeri girince fen grubundaki kızlar Gül'e takıldı.
'' Gül bakıyoruz yeni bir arkadaş buldun galiba çocukta çok yakışıklı .'' deyip gülüyorlardı.
Gül hiçbir şey söylemeden üzerini değiştirdi.
Emre ise soyunma odalarına geldiğinde Özgür yanına yaklaşarak ''Merhaba nasılsınız? Yeni mi başladınız?''
''Merhaba iyiyim. Biz yeni başladık .Siz ne zamandır burada spor yapıyorsunuz?''
'' Bizde yeniyiz. Arkadaş olabiliriz. Ben Özgür.'' Diyerek elini uzattı.
''Bende Emre ''dedi soğuk bir ifadeyle . Emre hiç hoşlanmamıştı .Gıcık olmuştu ama hiç kimseyi tanımıyordu. Başka arkadaşı da yoktu.
'' Biz kara harp okulundan geliyoruz. Siz hangi okuldan geliyorsunuz? ''
'' Cumhuriyet Lisesi bizim okul takımı yeni kuruldu. Yarışmalara gireceğiz. Hocalar bizden ümitliler. İnşallah her şey çok iyi olur.''
'' İnşallah bizim takımda yeni. Rakip olarak yarışacağız o zaman başarılar diliyorum.''
''Sağol Özgür gitmem lazım takım arkadaşlarım ve hocamız bizi bekliyor. İyi günler '' diyerek oradan ayrıldı.
Özgür , Emre'nin arkasından bakarken her şeyin yolunda olduğundan emindi.
Mutlu bir biçimde oda arkadaşlarının yanına döndü.
Emre ise öğretmenleri ile birlikte durağa kadar yürüdü. Durakta otobüsün gelmesini beklediler. Otobüse bindiler ,hocaları herkesin durağında indiğinden emin olana kadar inmedi. Herkes sağ salim evlerine gelmişti. Emre soyunma odasındaki olaydan kızlara hiç bahsetmedi. Eve giderken de bahsetmeyi düşünmüyordu.
Antrenmanları bitip askeri araca binince '' Cevat işler yolunda ben Emre diye biriyle tanıştım. Samimi olalım sonra kızlarla tanıştırmasını isteyeceğim. Biraz soğuk mesafeli biri ama olsun. Doğru yoldayım.''
''Özgür bak başına iş açacaksın. Boş ver bu sevdadan vazgeç , hoca başımızdayken zor işler bunlar. ''
''Olsun bulurum bir yolunu sen merak etme.'' diyerek arkasına yaslandı.
BÖLÜM SONU
Yorum yazarsanız sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL VE ÖZGÜR
ChickLitBir genç kız sevdiğini söylemeli mi? Gurur yüzünden elindeki sevgiyi kaçırabilir mi? Suçlu kim? Gül mü yoksa Özgür mü ? Her aşk devam etmeli mi?