Akşam üzeri yolculuk sona ermişti. Otele yerleşip restorana gidip yemeklerini yediler.
Hocaları ''Herkes erken yatsın yarın yarışma için erken kalkacağız.'' dedi.
Gül ,Derya ile birlikte kalıyordu. Derya sürekli Cevat'tan bahsedip durdu. Gül , Özgür'ü düşündüğünü belli etmek istemiyordu. Ama Özgür'ün Selen ile ilgilenmesi içten içe onu üzüyordu. Neden böyle olmuştu bilmiyordu. Bu kadar uçarı birine neden ilgi ve hayranlık duyuyordu kendi bile anlamamıştı.
Emre ise Gaziantep'te otelde yalnız biçimde Gül'ü düşünüyordu. Onun kırılmasını ,üzülmesini istemiyordu.
Özgür Çorum'da Cevat'a Selen, Gül ve stadyumda yeni tanıştığı kızdan bahsediyordu. Hangisiyle ne zaman buluşup görüşeceğini anlatıyordu. Cevat her zamanki gibi tehlikeli sularda yüzdüğünü söylese de önemsemiyordu.
Herkes yorgunluktan erkenden yattı. Sabah erken kalktılar. Kahvaltılarını takım olarak hep beraber yapıp yarış parkuruna gittiler. Farklı illerde olsa da yarışmalar saat 10'da başlayacaktı.
Yarışmaya başladıklarında amaç en iyi dereceyi koşup takım olarak ilk üçe girip Türkiye şampiyonasına gitmekti.
Gül çok heyecanlıydı. Hakemin yarışı başlatmasıyla heyecan doruk noktasına çıktı. Selen ve Gül öndeki grup ile çıkmıştı. İlk on beş kişi birlikte koşuyordu. Derya gruptan kopmuştu ama Selen ve Gül hala ilk 10 arasındaydı. Son 500 metrede Gül'de ön grubun arkasında kaldı.
Emre'nin dedikleri aklına geldi ama yine de başarılı olamadı. Selen yarışmayı birinci bitirdi, Gül ise onuncu olmuştu.
Madalya ve kupa töreni yapıldı. Cumhuriyet Lisesi bir puan farkla takım olarak üçüncü olmuştu. Yine de Türkiye şampiyonasına katılmaya hak kazandılar.
Emre ve arkadaşları Gaziantep'te beşinci olmuştu. Özgür ve arkadaşları Çorum'da ikinci olarak Kastamonu'daki Türkiye şampiyonasına katılmaya hak kazanmıştı.
Yarışmadan sonra bütün takımlar Ankara'ya döndü. Gül eve geldiğinde çok üzgündü. Babası Gül'ü teselli etti. '' Kastamonu'daki yarışmaya daha iyi hazırlanıp bu sefer ilk üçe girersin üzülme kızım.''dedi.
Gül hatasını biliyordu. Konsantre olamamıştı. Erkenden yattı ,sabah erken kalkıp okula gitti.
Bayrak töreninden önce kız takımı için okul önünde kupa töreni yapıldı. Bu sefer Selen coşku ile alkışlanmıştı. Gül üzgündü ama belli etmiyordu. Okul aile birliği takımdaki öğrencileri birer altın ile ödüllendirdi.
Bundan sonra koşu takımının ismi okulda ''Altın Kızlar'' diye anılmaya başlandı.
Sınıflara girerken fen şubesi tezahürattan koridoru inletiyordu. Güllerin sınıfı ise üzgün ve sessizdi. Gül ve Derya iyi bir derece elde edemediği için üzgündüler. Ama ne olursa olsun sınıf arkadaşları tebrik edip desteklerini çekmediler.
''Kızlar sizin bir şansınız daha var. Bizim hayallerimiz bitti.'' Diyerek Emre başını önüne eğdi.
''Emre öyle deme seneye tekrar yarışmalar var daha iyi hazırlanırsınız.''
''Gül boş ver sene ben seninle birlikte bu yarışmaya gitmek istiyordum.''
''Olsun seneye hep beraber gideriz.'' Diyerek Emre'yi teselli etti.
O gün antrenmana gittiler Özgürlerin takımı gelmemişti.
Ondan sonraki günlerde beklemişlerdi tam bir haftadır yoklardı. Gül , Selen ve Derya çok merak etmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL VE ÖZGÜR
ChickLitBir genç kız sevdiğini söylemeli mi? Gurur yüzünden elindeki sevgiyi kaçırabilir mi? Suçlu kim? Gül mü yoksa Özgür mü ? Her aşk devam etmeli mi?