Yönetici, birkaç saat önce modelin otele giriş yaptığı haberini almıştı. Yapması gereken işleri hallettiğinde kendisini en baştan işleri kontrol ederken bulmuştu. Modelin kendisini daha rahat bulmasını sağlamak amacıyla odadan çıkmamak içindi bu!
Ancak model onu görmeye gelmedi ve yönetici işleri en baştan boş yere kontrol ettiğiyle kaldı. Tüm günün işlerini tekrar(!) bitirdiğinde Maurice Lacroix’e baktı. Model geleli en azından iki saat olmuştu ve hala kendisini görmek gibi bir girişimde bulunmamıştı.
“Harika!”
Sinirle önündeki kağıtları masanın uzak köşesine iterken kaşları çatıktı.
Bu kötüydü! Modelin, ziyaretine(!) gelmeyeceği açıktı. Beklemekten vazgeçtiğini söylese de bu sadece yüksek sesle telaffuz edilmiş kelimeler olarak kalacaktı. Aklından onu atamıyordu. Bunun farkında olarak bilgisayara döndü. Mailini açarak hızla fotoğrafçının kendisine attığı fotoğrafları taramaya başladı. Fotoğrafların arasındaki videoyu buldu. Bugün her fırsatta modelin fotoğraflarına ve bu videoya bakmıştı. Onu özlediğini hissediyordu. Bu yanlıştı!
Onun sesini duymak için çıldırması kesinlikle yanlıştı!
Kendini tatmin edecek mantıklı fikirler arıyordu. Tabi ki en mantıklısı onun Çin kökenli olmasıydı! Lu Han’ın onu bu kadar beğenmesi de bundan olabilirdi!
“Çin…”
Gözleri kısıldı ve kaşları da bununla birlikte çatıldı.
Modelin ismini merak etti.
Edison…
Bu tabi ki doğduğunda annesinin ona koyduğu isim olamazdı! Değil mi? Önünde hala oynatmak için tuşlamadığı video duruyordu. Hemen yeni bir sekme açarak modelin adını arattı.
“ ‘Edison HUANG’… Gerçek ismin ne?”
Birçok siteye göz atmıştı. Sorusunu cevaplayacak bir şeyler bulmak istedi. Bunun bu kadar zor olacağını düşünmemişti.
Modelin gizemli halleri onu çekici kılan bir özellikti. Bu herkes için geçerli görünüyordu. Çünkü model hakkında çok fazla bilgi yoktu. Oysa modelin adı duyulalı neredeyse 10 ay olmuştu! Magazin basını şimdiye kadar pek çok sırrı ortaya dökmüş olmalıydı, değil mi?
Magazinciler bir akbaba gibi başına üşüşmüş olmalılardı. Bu da modelin gerçek kimliğini gün yüzüne çoktan çıkarmalıydı. Mantıklı olan açıklama bu olurdu!
Ancak beklentisinin aksine modele ait hiçbir isim yoktu!
Saate göz attığında modelin bilgileri ve eski haberlerine göz atarak neredeyse yarım saati geçirdiğini fark etti. Hala çok fazla haber vardı. Daha sonra bakmayı aklına not ederek fotoğrafçıdan gelen mailin olduğu da dahil bütün sekmeleri kapattı. Mi Hee çoktan gitmişti. Çalışma odasının anahtarını cebinden çıkararak kilitledi ve modelin odasının yanındaki kendi odasına ilerlemeye başladı…
Geniş koridorda ilerlerken çalışma odasından çıktığı andan beri kol düğmeleriyle oynadığını fark edip elini çekti. Model, aklını karıştırmaktan vazgeçmeliydi!
Bunun için onu tekrar görmesi gerektiğini biliyordu. Bir şeyler anlaşılmazdı ve bunun çözülmesi gerekiyordu!
Kararlılıkla modelin kapısına geldi. Kapıyı üç kez tıklattı ve duruşunu dikleştirdi. Birkaç saniye bekledi ancak kapı açılmadı. Yan kapının açıldığını duydu ve bakışlarını çevirdiğinde Oh Sehun ile karşılaştı. Yardımcısı odasında olduğuna göre model de olmalıydı. Modelin neden odasında olmadığını düşünürken yüzü sinirli bir hal almıştı. Oh Sehun yöneticinin yanına yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE LOST PURITY
FanficBir Model... Edison HUANG. Bir iş adamı... WU Yi Fan. Farklı kulvarlarda ilerleyen başarının sembolü iki adam! Hırslı, güçlü ve tutkulu... Kusur Wu için hoş görülemez bir eksiklikti... Ve Edison kusursuzdu!