THE LOST PURITY

BÖLÜM 13

Gözyaşları dindiğinde kendini toparlayarak diğerinden ayrılmıştı model. Sıcak bir sarılışın ardından verebileceği en tatlı hediyeyi göstermişti göğsünde nefeslendiği adama!

Gülümsemesini...

Teşekkür mahiyetindeki bir öpücük ile -bu tabi ki yanaktan verilmiş bir öpücüktü!- yağmurun altındaki ana son noktayı koymuştu. Hızla arabaya ilerlerken gülüşü büyüğün kulaklarını, dinlemekten zevk aldığı bir müzik kadar rahatlatıcı bir şekilde doldurmuştu.

 Her şeyin şu saniyeden itibaren yolunda gitmesini diledi.

**

Hava henüz kararmamıştı. Bu tabi ki karanlık bulutların tüm gökyüzünü etkisi altına almasına engel değildi!

Model dışarıyı izlerken Wu modelinin yüzünün yetersiz bir kısmını görebiliyordu. Yine de durgunluğunu hissedecek kadar gözlerini görebiliyordu.

Gözleri…

Ne çok şey anlatıyordu!

Anlaşılmaz birçok duygunun karmaşasını yansıtıyordu. Buzlu bir camın ardına saklanmış birçok duygu… Ne olduğu konusunda hep yanılıyordu Wu.

Neydi hissettiği?

Gerçekten aradığı cevaptı bu!

Soğuktu!

Soğuk.

Hayali bir el yöneticinin boynunda durdu.

Ve gece…

Boynunda hissettiği elin soğukluğu bedeninde canlanmış gibiydi şimdi. Titredi Wu. Üşüyor olmalıydı modeli! Issız yolun ortasında yavaşça fren pedalına dokundu.

Araba hızını keserken Zi Tao derin dalgınlığından sıyrıldı. Unutulmuş nefesi içine çekti. Önündeki uzun ince gözün açılışını izledi ve yöneticinin eline aldığı eldiven çiftine baktı.

Yi Fan göz teması kurmadı. Sessizce modelin ellerini ellerine aldı ve soğuk ellere deri eldivenleri dikkatlice giydirdi.

Edison sadece izin verdi. Kendisininkilerle buluşmayan gözlerde donup kaldığını hissetti. Elleri soğuk olabilirdi. Ama bu adam yüreğini ısıtıyordu. Yoğun sıcaklık ellerine ulaşamasa da kalbini ateşi ile ele geçiriyordu.

Ve tüm bedenini ele geçiren farklı bir his…

Anlamlandıramadığı bu şeyin en belirgin özelliği neydi?

Emin olamadı. Yine de birkaç kelime beyninde beliriyordu.

Telaş gibiydi ya da endişe…

**

İkili dörtgen bir masada karşılıklı oturmuş, geniş camlarla çerçevelenmiş lokantada dışarıyı izleyerek servislerini bekliyordu.

Model dışarıyı izlemeye devam ederken sıcak pembeliğin soluk bir ton aldığı dudaklarını araladı.