Plan Y

800 116 44
                                    

Plan Y; Jongin'in ne demek istediğini öğren.

"Ne diyorsun sen?" Uzun bir süreden sonra, şoku anca atlatabilmişken tepki verebildim.

"Sakin ol Chanyeol." Sakin olamayacağımı biliyordu. Ortalıkta dönen bokluklar kalbimi yerinden çıkacakmış gibi attırıyordu zaten.

"Bana ne sikin döndüğünü anlat!" Bağırdığımda iç çekti. "Baekhyun şu an Kim Youngjo ile Chanyeol, ve fazla samimiler."

"Sarılıp koklaşacak kadar." Kyungsoo'nun sesi kulaklarımı doldurunca ne yapacağımı bilemedim. Telefonu fırlatmak, önüme gelen her şeyi yıkıp atmak istiyordum.

Kalan son gücümle konuşabildim. "Konum atın, geliyorum."

***

Jongin'in konum attığı yere geldiğimde onları bulmam uzun sürmemişti. Jongin stresten dudaklarını kemiriyor, Kyungsoo ise onun koluna masaj yapıyordu.

Beni gördüklerinde Jongin hızla yanıma geldiyse de Kyungsoo yerinden kıpırdamamıştı.

"Gözlerin dolmuş Chanyeol." Elini omzuma koyduğunda onu itmek zorunda kaldım. Bir daha temas ederlerse muhtemelen çimenlere oturup çocuklar gibi hüngür hüngür ağlayacaktım.

Beni Kyungsoo'nun durduğu yere getirdi. Parmağıyla gösterdiği yer kalbimi sanki bin tane bıçakla parçalıyor, beni bir uçurumdan atmak istiyordu.

Evet, Baekhyun başkasıyla beraberdi. Kim Youngjo ile çimenlere oturmuşlar kahkaha atarak sohbet ediyorlardı.

Bekledim, sadece arkadaş olup sohbet ediyor olabilirlerdi. Bir sevgili gibi davranmalarını bekledim.

Jongin haklı çıkmıştı. Youngjo Baekhyun'un yanağını öperken benim 'sevgilim' onu itmiyor, aksine kıkırdayarak ona daha da yaklaşıyordu.

Daha birkaç saat önce beni arayıp demediğini bırakmayan, benim için endişelendiğini söyleyen kişi başkasıyla oldukça eğleniyordu.

Adımlarım beni onlara doğru yönlendirirken beni kimse durdurmadı. Ne Jongin müdahale etti, ne Kyungsoo.

Onlara yaklaşırken beni görmüşlerdi. Baekhyun'un gözleri kocaman olmuş, Youngjo'nun kucaklamalarından ayrılmıştı.

"Tebrik ederim, yeni mi çıkmaya başladınız?" Sorumla Baekhyun yutkunurken Youngjo gülümseyerek Baekhyun'un elini tuttu. "Evet, birkaç gün oluyor."

Bu cümle, kalan son sabır tanelerimi de yiyip bitirmişti.

"Ne var biliyor musun? Elini tuttuğun kişiyle aylardır sevgiliydik fakat birkaç gündür beni seninle boynuzluyormuş."

Youngjo'nun şaşkınlıkla çatılan kaşları Baekhyun ile sevgili olduğumuzu bilmediğini gösteriyordu. Tam Baekhyun ağzını açmış bir şeyler söylecekti ki lafları ağzına tıktım.

"Senin için bütün gururumu yok saydım Baekhyun. Madem gerçekleri görüyoruz, ben de itirafta bulunayım. Jongdae ve seni ben ayırdım. Her seferinde planlar yaptım ve seni elde ettim."

Gözlerim tekrar dolarken şeytanın kulağıma haykırışlarını duydum. 'Şu aptalların karşısında ağlayıp ezik duruma düşeyim deme!'

"Senin yaptığın benimkinden daha acımasızca. Ben seni mutlu etmek için Jongdae ile aranızı bozdum. Sen bunun kıymetini bilmedin."

Söylemek istediğim çok şey vardı. Üstelik ağzıma gelen her küfürü yüzlerine haykırmak istiyordum fakat bunun için gücüm yoktu.

Gitmeden önce Youngjo'ya döndüm. "Seks yaparken üstte olmak daha çok hoşuna gidiyor, aklında bulunsun."

***

Olayları öğrenen Sehun birkaç gündür evimde kalıyordu. Buna tabii ki Jongin de dahildi. Bana destek olmak için yanımda olduklarını biliyordum ama desteğe ihtiyacım falan yoktu benim.

Sadece yatağımdan çıkmadan tüm gün ağlamak istiyor, hayatımı adadığım kişinin bana yaptığı şeyi düşünerek depresyona girmek istiyordum.

Şimdiye kadar delicesine korkuyordum onu kaybetmekten. O olmadan hayat çok boştu, sıkıcıydı. Jongin ve Sehun olsa da benim mutluluğum Baekhyun'du.

Ona Jongdae'nin gerçek yüzünü göstermiş, mutlu bir hayat sunmuştum. Onunla beraber hayaller kurmuş, elimden geldiği kadar sevgimi hissettirmiştim.

Yaptığım şey kötü müydü? Evet, hem de çok kötüydü.

Benim yaptığım kötülük onunkiyle kıyaslanamazdı ama. Ben ona mutluluk vermiştim, huzur ve güven vermiştim. Bunun karşılığı bu olmamalıydı.

Hayatımda en güvendiğim kişi beni aldatmış, karşısına geçtiğimde yüzü bile kızarmamıştı.

Ah, ne olay ama? Tıpkı aptal televizyonlardaki aptal dramalar gibi.

Ağlamak istiyorum.

"Söylemeseydim keşke." dedi Jongin elindeki birayı yudumlarken. Balkona çıkmış, onların çok sevdiği fakat benim bu aşırı duygusal dönemlerde nefret ettiğim konuşmalarımızı yapıyorduk.

"Saçmalama. Kim bilir daha ne kadar aldatmaya devam edecekti." Sehun da söylendiğinde iç çektim.

Elim telefona gidiyor, her defasında gelen bir mesaj var mı diye bakıyordum.

Baekhyun'un özür dilemesini, bunu neden yaptığını açıklamasını istiyordum. İşin kötüsü, tek hareketiyle ona geri dönecek kadar da yıkılmış vaziyetteydim.

Halim berbattı, Hint dizilerinden bile berbat hem de.

Her seferinde bir mesaj görmemek beni daha derin bir hayal kırıklığına uğratıyor, ümitlerimi siktir edip yerine kasvetli bir ruh hali getiriyordu.

Baekhyun yaptığı iğrençliğin arkasında duruyordu. En azından beni sevdiğini söylemese bile yaptığı şeyin sebebini anlatabilirdi.

Ben onun için her şeyimi riske atmışken o benim için kılını bile kıpırdatmıyordu.

Yediğim bokların daha ağırı başıma gelince hayatım kararmıştı.

Kimseye güvenim kalmamış, aptal eski sevgilim Kyungsoo'nun karakteri yerine Baekhyun'un vicdanının olup olmadığını sorgulamaya başlamıştım.

Plan: Separation//ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin