Plan A; Byun Baekhyun kendisini mutlu edenlerden hoşlanır.
Onun için gerçek bir Iron Man ol.
Baekhyun'un en sevdiği süper kahramanın Iron Man olduğunu öğrendiğimden beri benim de en sevdiğim Iron Man.
Ve ben, Park Chanyeol, onun için gerçek bir Iron Man olacağım.
Ve bu işe Kim Jongdae'yi yok etmekle başlayabilirim.
Jongdae Baekhyun'un sevgilisi. Yaklaşık dört aydır çıkıyorlar. Beraber sinemaya gidiyorlar, parkta köpek gezdiriyorlar, eğleniyorlar, öpüşüyorlar, eğleniyorlar, spor yapıyorlar, eğleniyorlar veya onun gibi bir şeyler işte.
Bunları benimle de pekala yapabilir! Onları her gün okulda el ele görmek fazlasıyla canımı sıktı.
Jongin yanıma gelip yazdığım şeyi görünce kahkaha attı ve bacaklarını sıraya uzattı. "Seninkiler yine beraberlerdi."
"Bu haberden dolayı çok mutlu oldum, inan bana."
Sesindeki alaycı tınıyı bozmadan devam etti. "Ee, peki bu dahiyane fikrini nasıl hayata geçireceksin? Onu mutlu etme işi falan."
Sıkıntıyla iç çektikten sonra defterimi kapadım. "Sen niye buraya geldin ya? İnine gitsene."
Bacaklarını aşağı indirdi ve ayağa kalktı. "Şu an onarman gereken bir kalbim var dostum. Arkadaşına ayı demen hiç hoş değil."
O gittikten sonra kafamı sıraya koydum ve düşünmeye başladım. Baekhyun gerçekten güvenilir olmayan ellerdeydi ve ben de aptalın tekiydim. Muhtemelen evlenecekler ve çocuk sahibi olacaklardı. Ben de yalnız başıma çürüyüp gidecektim.
İnanın bana, bu istediğim son şey.
Nasıl bir yoklukta olup da Jongdae ile çıkmaya başladı anlayamıyorum. Yani, ondan çok daha fazla yakışıklıyım ve okulun basketbol takımındayım. Sevgili seçerken bunları göz önünde bulundursaydı şu an kesinlikle Baekhyun ile öpüşüyor olurdum.
Birden biri saçımdan tutup kafamı sıradan kaldırdı. Sehun bir palyaço gibi sırıtıyordu bana. Saç diplerim öylesine acımıştı ki Sehun'un kafasını koparabilirdim.
Heyecanla bağırdı. "Bu akşam işin varsa iptal et. Bizimlesin."
Bir planım vardı, evet. Yatağımda kıçımı yayarak yatmayı düşünüyordum.
"Aslına bakarsan sizin eğlencelerinize ayak uyduracak bir modda değilim."
İç çekti ve yanıma oturdu. "Ben de senin o asık suratını görmeye meraklı değildim ama olay farklı. Baekhyun da geliyor." Sonunda yüzüne takındığı kendinden emin gülümsemesi sanki evreni kurtarmış gibi düşündürüyordu karşısındakine.
"Nereye gideceksiniz?" Aniden değişen fikrim gülümsemesini biraz daha genişletmesine sebep oldu.
"Diem Bar'da buluşacağız. Gelmezsen çok fazla şey kaçıracaksın."
Diem Bar? Orası neresi oluyordu ki?
Neyse, bir şekilde öğrenirim artık.
Sehun sırıtıp yanımdan gittikten sonra tekrar düşüncelere daldım. Bir şekilde planı devreye sokmalıydım.
Fakat nasıl yapacağım konusunda en ufak bir fikrim yoktu.
--
Akşam saat 10 olunca barın önüne geldim. Dışarıya ses gelmiyordu ve kapının önünde korumalar olmaması bizimkilerin burayı neden seçtiğini anlamama yetiyordu.
Aslında şu an evde pineklemek gerçekten istediğim ilk şeydi ama içeride beni bekleyen bir Baekhyun vardı.
Bizimkilerin bulunduğu masaya gittiğimde herkes bana tuhaf bakışlar attı. Bir kişi dışında.
"Aa Iron Man!"
Baekhyun gözlerinden kalpler çıkararak tişörtüme bakıyordu.
Evet, bara giderken Iron Man tişörtü giydim. Ne var bunda yani?
Jongdae kahkaha atıp Baekhyun'u kendine biraz daha çekti ve dudaklarına öpücük bıraktı. "Sana aynısından almamı ister misin?"
Onlar kendi aralarında cilveleşirken ben de kıskançlıkla Sehun'un yanında oturuyordum. Sehun karşısındaki pembe saçlı çocuğu öylesine kesiyordu ki varlığımdan haberdar olduğundan bile emin değildim.
Kolumla dürtüp dikkatini bana vermesini sağladım. "Bana onun da geleceğini söylememiştin."
Gözlerini devirip tekrar pembe saçlı çocuğa odaklandı. "Tahmin edebilirdin. Onlar ne zaman ayrılıyorlar ki?"
Haklıydı. Hem de tamamen.
Zorla yutkunup masadakilere göz gezdirdim. Baekhyun, at boku, Jongin, pembe saçlı çocuk, Yoo Youngjae, Kwon Soonyoung ve Kim Minseok vardı.
Sehun'u tekrar dürtüp Soonyoung ile konuşan çocuğu gösterdim. "Bu kim?"
Hevesle sırıttı ve anlatmaya başladı. Öylesine heyecanlanmıştı ki birkaç tükürüğünü kolumda hissettiğime emindim.
"Adı Luhan, Çinli. Annesi ve babası boşanınca babasıyla beraber buraya gelmişler. Tam bir afet değil mi?"
Bu sefer göz deviren ben oldum. "Sadece adını bilsem de yeterli olurdu."
Tüm hevesim kaçmış, Baekhyun'u elde etmeye olan ümidim zihnimi terk etmişti. O sevgilisiyle mutluydu ve onun hayatında benim yerim yoktu.
Kendimi bir böcek gibi hissetmem bu kadar kolaydı işte.
Ayağa kalkıp herkese veda ettikten sonra tam masadan uzaklaşıyordum ki Baekhyun seslendi. "Iron Man çocuk, bana tişörtünü nereden aldığını söyler misin?"
Vücudumu bir heyecan dalgası kaplarken yüzümü tekrar onlara döndürdüm. "İnternetten aldım."
Ve arkama bakmadan orayı terk ettim.
Bu şekilde, Plan A iptal oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plan: Separation//ChanBaek
Fiksi PenggemarByun Baekhyun, Kim Jongdae'ye aşıktı. Kim Minseok, Kim Jongdae'ye. Park Chanyeol ise Byun Baekhyun'a. Hepsi saçma sapan aşk hayalleri kuruyordu fakat Chanyeol biraz daha farklıydı. O, Baekhyun'dan vazgeçmemekte kararlıydı ve önünde troll herif J...