Plan Z [final]

1.2K 130 106
                                    

Plan Z; Byun Baekhyun senin sevgini hak etmiyor.

Onu unutmak için elinden geleni yap.

Ben, Park Chanyeol, iki yıl önce lise son sınıftayken Byun Baekhyun'a deliler gibi aşıktım. Onu elde etmek tek istediğim şeydi. Bu yüzden sevgilisi Kim Jongdae ile aralarına girdim ve ayrılmalarını sağladım. Baekhyun'u tavlayabilmiştim fakat birkaç ay sonra beni aldattı.

Şimdi üniversitede ikinci sınıftayım. İki yıl geçti fakat bazı şeylerin izleri silinmiyor ne yazık ki.

Merak ediyorsanız diye söyleyeyim, Sehun ve Luhan bir ilişkiye başladılar. Jongin ve Kyungsoo ise bildiğiniz gibi, aptal yüzükler takmaya başladılar.

İki yılda birçok şey değişti. Mesela basketbolda kendimi daha çok geliştirdim, saçlarımı griye boyadım, annemlerin evinden ayrılıp Jongin ve Sehun ile bir öğrenci evine çıktım.

Böyle şeyler değişti fakat duygularımı merak ediyorsanız bunlarda tık yok. Baekhyun yediği haltlara rağmen hala kalbimdeki yerini koruyor.

İşte bu yüzden Baekhyun ile ilgili olan son planımı defterimin bir köşesine not aldım: Onu unutmak için elinden geleni yap.

Omzumdaki melek ve şeytanı çok uzaklara, beni tekrar bulamayacakları bir yere yolladım. İşleri kızıştıranlardan biri de onlardı zaten, geç bile kalmıştım.

Şimdiye kadar olan planlar tıkır tıkır işlemişti. Fakat son plan en zor olanıydı.

Beynim onu unutmak istiyor, yeni aşklara yelken açmamı falan söylüyordu. Fakat kalbim onunla aynı fikirde değildi.

Yan odadan gelen kahkahalar dikkatimi oraya vermeme sebep oldu. Sehun'un akıl almaz kahkahaları evi inletiyor, ders çalışmaya çalışan beni zor duruma sokuyordu.

Keşke o kadar mutlu olabilseydim.

Montumu giydim ve onlara belli etmeden evden çıktım. Her şeyi detaylıca düşünmeli, gereken kararı vermeliydim. Bu da mutlu insanlarla dolu bir evde kesinlikle mümkün değildi.

Nereye gittim biliyor musunuz? Baekhyun'u başkası ile gördüğüm parka.

Belki oraya gider, gördüğüm manzara tekrar tekrar aklıma geldikçe Baekhyun'dan soğurdum.

Banklardan birine oturdum. Hava öylesine soğuktu ki burnumun kıpkırmızı olduğuna emindim. Kış çok fena geliyordu, besbelli.

Anılar yine hücum etti zihnime. O çocuğun Baekhyun'u öpmesi, ona sarılması, Baekhyun'un bana bazı şeyleri açıklamak için hiç çaba sarf etmemesi...

İlk başta çok zordu tabii ki. Sürekli ağlıyor, kabullenemiyordum bu durumu. Fakat iki yıl geçti, ağlamıyorum artık.

Acısı geçti mi? Bu tartışılır.

"Selam."

Duyduğum ses ile yan tarafıma dönünce donup kaldım. İki yılın ardından onu görmek beni darmadağın etmişti.

Yüzü daha da güzelleşmiş, biraz kilo almıştı. Hala aynıydı, bir sanat eseri gibi.

"Beni gördüğüne sevinmedin galiba." Hayal kırıklığı dolu yüzü beni incelerken ne tepki versem bilemiyordum.

Beynim hemen oradan gitmemi söylüyordu. Kalbim ise, eh, onun ne dediğini az çok tahmin edebilirsiniz.

"Buraya doğru yürürken gördüm seni. Arkandan seslenecektim ama böylesi daha iyi olur diye düşündüm."

Onu öylesine öpmek istiyordum ki! Sanki bir çölde mahsur kalmışım da iki yıl sonra bir su kaynağı bulmuşum gibi hissediyordum. Özlemimi gidermek istiyor, onu kalbime kadar sokup bir daha hiç yollamak istemiyordum.

'Kalksana aptal!' diye bağırdı beynim, 'Seni tekrar mahvedecek. Git hemen!'

Kalmayı seçtim. İki yılın ardından benim gibi hissediyor muydu bilmiyordum ama kalıp onu dinlemek istiyordum.

"Merhaba Baekhyun."

Genişçe gülümsedi. Yüzüne yaptığı hafif makyaj öyle hoş duruyordu ki, Mona Lisa'yı yanına getirseniz şüphe etmeden onun güzelliğini seçer, Mona Lisa'yı bir kenara fırlatırdım.

"Uzun zaman oldu, değişmişsin." Saçlarımı kastettiğini anladığımda elim otomatik olarak gri saçlarıma gitti.

Ben de ona iltifat etmek, güzelliği hakkında sonu gelmeyen sözler söylemek istiyordum. İki yılda olup biten her şeyi anlatmak, ona ihtiyacım olduğunu hissettirmek istiyordum.

Derin derin baktım gözlerine. Sanki uçsuz bucaksız bir okyanustu gözleri. İçine girsem kayboluyor, yine de güzelliği karşısında kayıtsız kalamıyordum.

"Seni çok özledim Chanyeol." Üşümüş elini yanağıma koyduğunda ağlamak istiyordum. Verdiği his hiç değişmemişti, özlemim ile birleşince ufacık bir dokunuşu bile beni üst üste dizilen legolar gibi yıkmıştı.

Bizimkilerden çok fena dayak yiyeceğimi bilsem de onu doya doya öptüm. Saçlarımla oynadı, ellerimi öptü.

"Konuşmamız gereken çok şey var." Söylendiğimde burukça gülümsedi. Uzun bir konuşma bizi bekliyordu.

İkimiz de bir haltlar yemiştik. Tabii ki kendi yaptığım şeyi övmüyordum, sonuçta onu sevgilisinden ayırmıştım ve arkasından iş çevirmiştim.

Ama bunlar onu üzmemiş, aksine onu o farkında olmasa bile mutlu etmişti. Çünkü Jongdae onu bir kafese kapamak isterken ben ona özgürlüğü hissettirmiştim. Ona, hiç kimseye göstermediğim sevgiyi göstermiş ve ondan da sadece beni sevmesini beklemiştim.

O beni aldatmıştı, kabul. Fakat hepimiz hata yaparız değil mi? Zaten hayat böyle değil midir? Hatalar yapar, hayatını belki de geri dönüşü olmayan bir çıkmaza sokarsın. Ama önünde sonunda mutluluk yaptığın her hataya rağmen kapını çalar.

Benim mutluluğum Baekhyun'du. O, beni yaptığım hatayla kabul etmişti. Ben de onu yaşadığım kötü günlere rağmen hatalarıyla kabul ettim.

Plan Z bir daha konusu açılmamak üzere hiçliğe karıştı. Baekhyun'u unutmak benim için imkansızdı. Bir lise aşkı olsa da, aramıza koskoca iki yıl girse de bana gelmişti işte!

Plan Z, başarısız.

——
herkese merhaba!
plan z'ye kadar bana eşlik ettiğiniz için, yorumlarınızla ve oylarınızla bana destek olduğunuz için hepinize çokça teşekkür ederim. en başta oldukça umutsuzca başlasam da gösterdiğiniz ilgi beni inanılmaz mutlu etti ve devam etmem için bir dürtü oldu, iyi ki varsınız.

bunlarla beraber, yeni bir kurgu ile karşınızda olmayı hedefliyorum. "plan: friendship" ismini verdiğim kurgumda bu sefer planları chanyeol değil, baekhyun yapacak. umarım buraya gösterdiğiniz sevgiyi ona da gösterir, o evreni de seversiniz.

herkese tekrar bolca teşekkür, sevgi ve minnettarlığımı yolluyorum.

Plan: Separation//ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin