Plan: Separation//ChanBaek

Plan E

Plan E; Byun Baekhyun kısıtlanmaktan hoşlanmaz.

Ona özgürlüğünü hatırlat ve Jongdae ile aralarının bozulmasını sağla.

Yeni planımı defterime not ederken iç çektim. Ona özgürlüğünü nasıl hatırlatacağımı bilmiyordum. Onunla tekrar bir muhabbete girer miydim, onu da bilmiyordum.

Jongdae beni gördüğü her yerde bana ters ters bakıyordu. Tamam, o korktuğum biri olmaya çok uzaktı ama yine de rahatsız oluyordum işte.

Birden Sehun'un sesi düşüncelerimi böldü. "Selam mankafa. Hatırlatırım ki bugün benim doğum günüm. Ve sen bana hediye almadın."

Kaşlarımı çatıp ona kızacaktım ki birden aklıma bir fikir geldi. Sehun'un doğum günü, planım için harika bir detaydı.

Onun bana attığı tripleri boşverip planımı anlatmaya koyuldum.

***

"Selam Baekhyun!" Kitap okuyan Baekhyun'un yanına gittim ve gülümsedim.

Mor ayracını kitabının arasına koydu ve bana döndü. Onu rahatsız etmem muhtemelen hoşuna gitmemişti ama o bunu belli etmedi.

"Merhaba Chanyeol?" Kitabı kendinden uzağa ittiğinde dikkatini bana verdiğini anladım.

"Bugün Sehun'un doğum günü. Ben de onun için sürpriz bir parti yapmaya karar verdim. Senin de orada olman hoşuma gider."

Gülümsedi ve başını avucuna yasladı. Tanrım, mükemmel görünüyordu.

"Gelmek çok isterim. Nerede yapacaksın peki?"

Onu Sehun'un evine atmak güvenli değildi. Onun için en güvenli yer kendi evim, hatta kendi odamdı.

"Kendi evimde yapmayı düşünüyorum."

Gözleri kapıya doğru kaydığında ve suratı düştüğünde bir şeylerin ters gittiğini anladım ve onun baktığı yöne baktım. Harika, Jongdae geliyor.

Konuyu kapatmak için hızlıca konuştu. "Tamam o halde. Senden daha sonra adresi alırım."

Arkamı dönüp de bize ölümcül bakışlar atan Jongdae'ye sahte bir gülümseme yolladım ve sınıftan çıkmak için adımladım. En son onun 'Ne sikim dönüyor burada?' dediğini duymuştum.

Ergen ve asabi. Kim Jongdae gerçekten de katlanılacak biri değil.

Ayrıca Baekhyun'un gelmeyeceğini biliyordum zaten. Burada amacım Jongdae'nin Baekhyun'u kısıtlamasını sağlamak ve Baekhyun'un ona isyan etmesine ortam hazırlamaktı.

Kalbimde ufak bir parça bunları yapmamam gerektiğini söylüyordu sürekli, onları rahat bırakmamı ve mutluluklarını bozmamamı.

Bir yanım da devam etmemi destekliyordu. Sonuçta Baekhyun'u gerçekten seviyordum ve Jongdae'nin salak huylarından hiçbiri bende yoktu. Baekhyun'u ondan daha mutlu edeceğime emindim.

İki tarafım da savaşa girerken kendi sınıfıma geldim ve Jongin'in yanına gittim. "Sehun'a hediye almam lazım."

Ben yanına gelince telefonunu hemen kapadı ve cebine koydu. Ne oluyor yahu?

Kaşlarım merakla çatılırken onun kollarını bağlayışını izledim. "Ben hediyemi aldım bile. Geç kaldın canım."

Sehun aklımdan tamamen uçup gitmişti. Jongin'in benden ne sakladığını öğrenmeliydim.

"Niye ben gelince kapadın telefonunu?"

Rahatsızca omuzlarını kıpırdattı. "Söyleyeceğim ama kızarsan döverim."

Ne boklar dönüyor acaba. "Kızmayacağım, söyle."

İç geçirdi ve telefonunu tekrar cebinden çıkardı. "Artık üniversiteli bir flörtüm var."

Mesajlaştığı kişiyi gösterdiğinde tükürüğümde boğulacaktım. Bu büyük bir kavgayla ayrıldığım eski sevgilim Kyungsoo idi.

Jongin kaçmak için sıranın üzerine çıkarken onu ayak bileğinden tuttum ve baldırına kocaman bir ısırık bıraktım.

***

Jongin'in yaptığı saçmalığı hazmetmem koskocaman iki matematik dersi kadar sürdü. Onu ısırdığım için pişmandım ama onun yaptığı da beni üzmüştü.

Biz arkadaştık sonuçta değil mi? Onun bu yaptığı dünyanın en kötü ikinci şeyi olmalıydı.

Birincisi tabii ki Jongdae. Onu unuttuğumu mu sandınız?

Her neyse. Sonuçta Kyungsoo'yu tekrar hayatıma alma gibi bir düşüncem yoktu. Baekhyun benim için tekti. Onun dışında birini istemiyordum.

Jongin'den özür diledim. Onu ve Kyungsoo'yu destekleyeceğime de söz verdim.

Akşama doğru Instagram'dan bir mesaj aldım. Baekhyun'dan geliyordu.

'Merhaba Chanyeol
Çok çok çok çok çok çok çok üzgünüm
Sehun'un doğum günü partisine gelemeyeceğim
Kıskanç sevgili alarmı 😒'

Aslına bakarsanız ortada parti falan yoktu. Sehun'un götünü biraz daha kaldırmak için kendimi yoramazdım.

Bunu Baekhyun'un bilmesine de gerek yoktu pek tabii.

'Önemli değil'

Yalnızca bunu yazdım. Belki de trip attığımı düşünürse gelir ve benimle konuşmaya çalışırdı.

Kendimi içten içe kutladım ve Sehun'a hediye almak için oyuncakçı dükkanına girdim.