Plan O

1.3K 184 104
                                    

Plan O; Baekhyun onu öpmenden memnun oldu.

Onu daha çok memnun et.

Hehe.

Baekhyun'u öptüm, hem de yanağından. İçimdeki kıpırtı gitmek bilmiyor.

Ertesi gün sınıfa geldiğimde beni Minseok bekliyordu.

"Günaydın Chanyeol." Gülümseyerek yanıma geldi.

"Günaydın."

Çantamı sırama fırlatırken o da benimle konuşmaya çalışıyordu. "Sana teşekkür etmek için geldim."

Kollarımı göğsümde birleştirdim, sinirlenmeye başlamıştım bile. "Ben ne yaptım ki? Sen plana uymayıp söylemişsin zaten."

"Daha fazla bekleyemedim, özür dilerim." Bana göre o daha sakindi. Mahçup olduğu belliydi.

"Eğer yaptıklarımızı Jongdae'ye söylersen," kolunu tuttuğumda gözleri kocaman açıldı. "bozuşuruz."

"Öyle bir şey yaparsam benim de başım belaya girer. Herhalde söylemem." Kolunu elimden kurtardı ve kaşlarını çattı. "Seninle aynı tarafta olduğumu unutmuşsun."

Yani, bir bakıma doğruydu. Sonuçta onun sayesinde Baekhyun ve Jongdae'yi ayırmıştım.

Ama yine de plan bana ait ve buranın başrolü benim.

O arkasını dönüp giderken ben de sırama oturdum. Fizik ödevini unutmuştum ve ilk ders teslim etmem gerekiyordu.

Saçma Fizik dersi ıvır zıvırlarını çıkardım ve ödevi yapmaya başladım. Ama aklımı sadece tek bir şey kurcalıyordu.

Baekhyun.

Yediğim haltların ortaya çıkmasından deli gibi korkuyordum. Bunları Baekhyun öğrenirse hayatım mahvolurdu.

Kısaca sıçardım.

***

Sehun ile salakça bir plan yaptık.

Ben ve Baekhyun pembe saçlı çocuğun yanına gidip onu bir kutlamaya davet edecektik.

Tabii ki ortada kutlama falan yok. Birkaç kişi toplanıp sohbet edeceğiz ve o arada Sehun pembe saçlıyı etkilemeye çalışacak.

Planı Baekhyun'a anlattığımda takıldığı şey oldukça farklıydı. "Şuna pembe saçlı deyip durma. Çocuk saçlarını kahverengiye boyadı."

Evet, artık kahverengi saçlı. Ama ne yapayım? Dilim alıştı bir kere.

"Kyungsoo da gelsin mi?" Jongin gülümseyip boynunu eğdiğinde tatlı olduğunu düşünüyordu muhtemelen, ama bana göre bir ayıdan farksızdı.

"Yine saçma sapan bir bahane bulmazsa tabii gelebilir." Yaptığım imayı Jongin anlamıştı ama ne hakkında konuştuğumuzdan Baekhyun'un hiçbir fikri yoktu.

Buluşma yeri olarak Plan A'yı gerçekleştirdiğim yeri, Diem Bar'ı seçtik.

Gece çok hareketli olacak.

***

Baekhyun'u evinden aldığımda saat 7'ye geliyordu. Onu gördüğümde bayılacak gibi oldum.

Tam bir tanrıça gibi olmuş. Dayanmak için çok uğraştım inanın, siz olsaydınız kesin bayılırdınız.

Makyaj yapmış, siyah deri ceket giymiş ve tam bir afet olmuştu. Enfes bir afet.

Uzanıp yanağıma kocaman bir öpücük koydu. Gözlerimin içine bakarken alt dudağını ısırmış gülümsüyordu.

Tanrım, aklımı kaçıracak gibiydim.

"Geç kalmadan gitsek mi?"

Beni kendime getiren sesiydi. Zorla da olsa bacaklarımı hareket ettirdim ve o koluma girmişken yola koyulduk.

***

"Park sikik Chanyeol gelmiş!" Beni gördüğünde bu tepkiyi kim verdi tahmin edin.

Doğru cevap, Kyungsoo.

Herkesle tokalaştıktan sonra en son ona geldim. Elimi öyle kuvvetli sıkmıştı ki beni oracıkta yamyam gibi yiyecek diye korkmuştum.

Benden sonra Baekhyun'a aynı şeyi yapmadı. Sanki yüzyıllardır arkadaşlarmış gibi davrandı.

Tanrım, bana lütfen İsa'ya verdiğin sabırdan ver.

Sehun'un bir köşede Luhan ile sohbet ettiğini gördüm. Madem kendisi hareket edecekti, neden bizi araya katmıştı ki.

Salak.

"Luhan afet olmuş." Baekhyun kulağıma bunları söyleyince kıskanmadım değil.

"Sen de ilah gibisin ama." İltifatım hoşuna gitmiş olacak ki sırıttı ve saçlarımı karıştırdı.

Önümüzdeki içkileri görünce az da olsa gerildim. Tamam, dalga geçmeyin. Sadece sarhoş olup saçma sapan şeyler yapmaktan korkuyorum.

Dikkatimi tekrar Baekhyun'a verdiğimde içkisinden ufak bir yudum aldı ve bana gülümsedi. "Müzik yarışmasına katılmaya karar verdim. Jongdae'yi alt edeceğim!" Yumruğunu kaldırıp havada sallaması komik ve çok tatlı gelmişti bana.

Kolumu Baekhyun'un omzuna atıp biraz kendime doğru çektim.

Size bir itirafta bulunayım mı? Onunla temas halinde olmak gerçekten mükemmel bir şey.

Başını omzuma koyduğunda saçları boynumu kaşındırmıştı.

Bakışlarımı Sehun'a çevirince onun masanın üzerinde Luhan'ın parmaklarını incelediğini gördüm. Muhtemelen parmaklarına iltifatlar edip onu tavlamaya çalışıyordu.

Onun iltifat ettiği parmaklar benim Baekhyun'umun parmaklarının yanında bir hiçti. Onun elleri narin, bakımlı ve aşık olunasıydı.

Benim ellerim ise, şey, bunun hakkında konuşmasak daha iyi olur.

***

Baekhyun ve ben eve erken dönmeye karar verdik. Sehun Luhan ile derin bir sohbete dalmıştı zaten, bize ihtiyaç yoktu.

Sokak lambalarının altında el ele yürüyorduk. Elimi Baekhyun tutmuştu ve bırakmamıştı.

Tanrım, birazdan seninle görüşmemiz olacak sanırım.

Ben içki içmediğim için rahattım ama Baekhyun içmişti. Sarhoş değildi ama yine de üzerinde bir şapşallık vardı.

"İyi ki hayatıma girdin Chanyeol." Saçını karıştırdı ve tatlı bir gülümseme gönderdi bana. "Jongdae beni çok yormuştu. Sen bana iyi geldin."

"Senin için her zaman burada olacağım Baekhyun."

Yüzündeki gülümsemeyi silmeden bana sarıldı.

"Teşekkürler Chanyeol."

Etrafına bakındı, sokakta bizden başka kimse yoktu.

Parmaklarının ucunda yükseldi ve dudağımı öptü.

Geri çekilip tepkime baktığında kulaklarım uğulduyordu. Gülümsedi ve tekrar yaklaşmadan önce mırıldandı.

"Bu sefer korkmadan karşılık ver."

Merhaba Tanrım. Ben geldim.

Plan: Separation//ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin