Plan D

1.9K 252 130
                                    

Plan D; Byun Baekhyun kimya dersinde başarısızdır.

Onun için gerçek bir kimya profesörü ol.

Tanrı bana mutluluğu taksit taksit veriyor bence.

Şimdiye kadar tüm günümün iyi geçtiği bir zamanı hatırlamıyorum.

Her neyse. Baekhyun'u ayartma işine geri dönmem lazım. Sınav haftası geliyor ama bunu kendi lehime çevirmem gerek.

Jongin'den Baekhyun'un kimyada kötü olduğunu öğrendiğimde ettiğim dansı görseydiniz muhtemelen bunları okumaktan vazgeçerdiniz.

Jongin'e rüşvet olarak bir kutu kola aldım ve onu, Baekhyun'a benim hakkımda konuşması için gönderdim.

Plana göre Jongin Baekhyun'a benim kimya dersinde iyi olduğumu söyleyecek, Baekhyun da benden ona ders anlatmamı isteyecek.

Bu sayede ona biraz daha yaklaşacağım ve Jongdae'nin onu daha da kıskanmasına sebep olacağım.

Bence gayet zekice bir plan.

Jongin koşarak sırama geldi ve sırıttı. "Bu iş tamam! Baekhyun kimyada iyi olduğunu duyunca çıldırdı."

Kolumu omzuna atıp teşekkür edecektim ki yüzüme karşı geğirdi. "Kola biraz gaz yaptı da."

"Git geber Jongin." Tiksinerek ondan uzaklaşmaya çalıştım ama sadece cam kenarına biraz daha yapıştım.

**

"Iron Man çocuk!" Uykumu bölen ilahi sese döndüm. Baekhyun yüzünde büyük bir heyecanla bana bakıyordu.

"Kimyada iyi olduğunu duydum." Yanıma oturduğu sırada ben de üzerimdeki uyku sersemliğini atmaya çalışıyordum.

"Bana ders anlatabilir misin? Ne istersen yaparım!"

Jongdae'den ayrıl.

Bunu demedim tabii ki.

Gülümsedim ve yanağımı elime yasladım. "Bir şey istemiyorum. İstediğin zaman anlatabilirim."

Sevinçle şakıdı. "Teşekkür ederim! Umarım sınavdan iyi bir not alabilirim."

Bana el sallayıp gittiğinde arkasından sadece bakakalmıştım.

Byun Baekhyun gerçekten de bir ilah gibi.

**

Baekhyun'un isteği üzerine bir kafede buluştuk. Ve bence bu kesinlikle bir randevu.

Tamam, onun için bir randevu olmayabilir ama benim platonik kalbim için büyük bir olay.

Lise hayatımın en gereksiz ve aynı zamanda tek yapabildiğim dersinin günlük hayatta işime yarayacağını hiç düşünmemiştim.

Baekhyun dikkatle anlattıklarımı dinlerken ben de kalp krizi geçirmemeye çalıştım. Onun meraklı gözleri kitaplar ve benim aramda dolaşıyordu ve ben kusacak gibi hissediyordum.

Fazla heyecanlandım.

Birden Baekhyun'un telefonu çalmaya başladı. Kesin mal Jongdae'dir.

"Efendim Jongdae?"

Tam isabet!

"Nerede olduğum seni neden bu kadar ilgilendiriyor?" Tanrıça gibi sesi birden aksileştiğinde sinirlendiğini anladım.

"Chanyeol bana ders anlatıyor, eğer çok merak ediyorsan. Şimdi bizi rahatsız etme lütfen."

Aman Tanrım.

Çatık kaşlarını düzeltti ve bana yorgun bir gülümseme gönderdi. "Her zamanki kıskançlıkları. Haydi devam edelim."

"Eğer iyi değilsen devam etmek zorunda değiliz."

Gülümsemesi daha da genişledi ve elini omzuma koydu. "Kimya sınavı onun kıskançlıklarından daha önemli."

Birkaç saniyelik bir temas olsa da kalbimin nasıl çarptığını duysaydınız ağlama krizine girerdiniz. Tanrım, ben gerçekten aşık oldum galiba.

Ona bir kahve ısmarladım ve tekrar ders çalışmaya koyulduk. Planım tıkırında işliyordu, keyfim yerindeydi. Daha ne isteyebilirdim ki?

Çalışmamız bittikten sonra birbirimize veda ederken bana sıkıca sarıldı. "Her şey için teşekkür ederim. Bu arada, eğer Jongdae sana herhangi bir şey söylerse bana haber ver, olur mu?"

Heyecandan sesim muhtemelen titreyecekti, o yüzden sadece başımı salladım ve gülümsedim.

"Görüşürüz Chanyeol." El salladı ve arkasını döndü.

"Görüşürüz." Sadece kendim duyabilsem de vedasına karşılık verdim.

Plan: Separation//ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin