Karanlığın içinde yürüyorum, yürüyorum.
Mutlu anılarım soruyor:
Gerçekten iyi olduğuna emin misin?
Hayır[BTS (Jin) - Awake]
°
15 Temmuz 2009- Çarşamba
Furkan'dan
Akşam yemeklerimizi yemiştik. Saat sekize doğru geliyordu. Yatağıma ayaklarımı uzatarak bir şekilde oturmuş telefonumdan yılan oyunun oynarken Miraç da arkamdan sokulmuştu. "Sen de sabah akşam şunu oynuyorsun!"
Gözlerimi telefondan ayırmadan cevapladım. "Bugün ilk defa oynuyorum bir dur ya!" Bunu oynadığım sürenin 4 katı kadar bana ders çalıştırıyorsun bir de ben o kadar kitap okuyorum."
"Tamam... tamam, bir şey demedim. Sana bir şey demeye kalkıyorum, anında taramalı tüfek gibi savunmaya geçiyorsun."
"Ne yapayım, tecrübeli olduğum bir konu." Ve hazin son ki o kadar uzattığınız yılanla kaybedersiniz. Oflayarak telefonu indirdim. "Mutlu musun? Senin yüzünden kaybettim."
"Benim yüzümden?"
"Ben sen lafa tuttun!"
"Burada ben dururken oyun oynamana bir şey demiyorum, sen bir kaybettin diye tepemize bin?"
"Ne yapalım istiyorsun?"
"Şu aldığın kutu oyunları mesela, boşa gitmesin bari."
"Oynayacaksan benimle oyna diyorsun yani? Sen seç, beğen, hazırla. Ben bir su içip geleyim."
Odadan çıkıp aşağı mutfağa indim. Annem akşam yemeğinden kalan sofrayı toplamayı yenice bitiriyor gibiydi. Arkasına geçip belinden kavradığımda yanağına da bir öpücük kondurdum. "Kolay gelsin, anneciğim."
"Bitti zaten."
"İyi." diyerek masadaki sürahi ve bardağa yönelmiştim.
"Furkan bir gelsene."
"Tamam, bir su içeyim. Dilim damağım kurudu."
"Hadi." Annemin bu komutuyla iki bardak suyu art arda içtim ve geri anneme yöneldim.
Bileğimden sıkıca tutarken kendisine iyice yaklaştırmıştı. Önce üzerimdeki tişörtümü sonra da gerdanımı kokladı. Ama bu sigara mevzusu kapanmamış mıydı ya?
Oflayarak geri çekildi. "Furkan..." Acaba şimdi nasıl salağa yatacaktım? Daha geçen ayı üzerimden atamadım. "Doğru söyle, sigara içiyor musun?"
Doğru tahmin etmişim. Tam ağzımı açıp yanıt vereceğim sırada üzerine ekledi. "Kızmayacağım, bak doğru söyle." Oldukça sakin ve naif bir ses tonunda konuşuyordu. Özür dilerim anne ama şimdi değil.
"Arkadaşlarım içiyordu diyordun. Okul tatil olalı 1 ay oldu. Öyle bir yere de gitmiyorsunuz. Bana haber vermeden de değildir umarım. Ve Furkan sigara kokuyorsun. Ne kadar kaçmaya çalışırsan çalış. Üzerine sinen çok hafif bir koku var, bunu gizleyemezsin."
Tebrik ederim anne, iki dakikada gömdün beni.
"Şimdi gerçeği söyle bana. Ha eğer gerçekten içmiyorsan da üzerine koku sindirten arkadaşlarınla tanıştır." Susup başımı öne eğdim. Tam anlamıyla köşeye sıkışmıştım. "Kızmayacağım diyorum işte söyle. Uzatırsan kızabilirim ama."
Buraya kadardı. Sonrasında olacak her şeyi göze alıp mecbur itiraf ettim. "İçiyorum."
Annem bekleyip de istemediği cevabı duyunca yüzü düştü. Yavaşça bileğimi bıraktı. "Ben şimdi sana ne diyeyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İkiz Meselesi [Tamamlandı ✔]
Fiksi RemajaHenüz 1 yaşlarındaydılar anneleriyle babaları ayrıldıklarında. Ayrı ayrı büyüdüler, birbirlerinden bihaberdiler. Derken kader hiç ummadıkları bir anda ve bir mekanda karşı karşıya getirdi onları. 14,5 yaşlarında gerçekleşen bu olay hayatlarındaki dö...