Son ses açtığım Yanıma Gelmesinler şarkısıyla, tek başıma aynanın önünde yaptığım saçma salak dansımla aslında çok mutlu bir kediydim şu anda. Bu şarkının keyfimi yerine getirmeme gibi bir ihtimali yoktu.
Saçlarımı bir sağa bir sola savuruyor, ellerimi bir yukarı bir aşağı sallıyordum. Sanırım çok gaza gelmiştim çünkü odamın kapısının açıldığını, babamın kapının önünde kahkaha atarak bana bakışını şarkı bitince fark etmiştim.
Bana bakarak kahkaha atması bir an utanç krizine girmeme sebep oldu. Yatağımdan aldığım tokayla saçlarımı toplarken gözleri üzerimdeydi. Yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emindim şu anda.
"Ceylin, güzel kızım, n'apıyorsun sen?" derken yatağıma oturmuştu.
"Yalnız bir şey diyeceğim, o kapı tıklanarak açılır." dedim ve ona kaşlarımı kaldırarak baktım. Sırıtışı tüm ciddiyetimi bozarken aynaya dönüp güldüm.
"Biliyor musun," diye konuşmaya başladığında yanına oturdum ve onu dinlemeye koyuldum. "Ben anneni de böyle dans ederken izinsiz şekilde çok izledim."
Gülümsedim ve "Evet evet, Yaman amca bundan hâlâ bahsediyor." dedim.
"Evine az gitmedim anneni izlemek için."
Derin bir nefes alıp verdiğim sırada onu izliyordum. Geçmişi hatırlamak yüzünde hoş bir tebessüm yaratıyordu. Bu, benim de kocaman gülümsememi sağladı.
"Sen psikopat tacizci bir sapıksın Göktuğ."
Kapının pervazına yaslanmış, kollarını göğsünde bağlamış şekilde bize bakan annemi gördüğümde o da bizi izliyordu. Babam, "Ve sen de, bu sapığına aşıksın Rüya Hanım." dedi.
Ben bu hallerini izlerken onlar atışmaya devam ediyordu. Annem bana döndü ve "Evlenmem için çok yalvardı, ne yapsaydım?" dedi sanki fısıldarmışçasına.
Babam kaşlarını kaldırdı ve "Ne? Sana açıldığım gün kollarıma atlayan sen değil miydin?" dedi. Bana dönerek devam etti. "Bak bir de okulda yaptı bunu!"
"Ne? Ben mi? Ay ölsem inanmam!"
"Bak, bak, bak,"
Onlar maziye dalıp didiştikleri sırada yaptığım tek şey onları gülerek izlemekti. Tanık olduğum en güzel aşk, onların aşkıydı...
Kapının çaldığında odamdan çıkıp kapıya yöneldim ve kapıyı açtım. Gelen Ada ve Arda'ydı.
"Hoş geldiniz!"
Bu faslı atlatıp da odama yöneldiğimizde annem ve babamla da sarıldılar ve biz benim odama geçtik.
Arda çalışma masamın sandalyesine oturdu ve Ada'ya yüzünü buruşturarak döndü. "Misafirperverlik de bitmiş, görüyor musun? Ne bir içecek ne bir tatlı sunuyor bize..."
"Lan," dediğim sırada ayağa kalkmıştım. "Görgüsüz seni. Daha yeni geldiniz. Bi' bismillah ama."
Bana cevap vermeye tenezzül bile etmediğinde söylenerek mutfağa indim. Onlar gelmeden önce yaptığım kurabiyelerden bir tabak hazırladım ve soğuk bir iki içecek alıp yukarı çıktım.
Arda kurabiyelere daldığında "Görgüsüz demekte ne kadar da haklıymışım ama." dedim Ada'ya dönerek. Ada başını sallayarak beni onayladı.
Onların yanında rahattım. Bu sebepten telefonumu alıp kendimi yatağa attım ve Mirza ile olan son sohbetimi açtım. Son görüldüsü kapalıydı, bu beni üzmüyor değildi çünkü bazen ne zaman aktif olduğunu merak ediyordum.
Ofladım ve profil resmine tıkladım. Bir kafede çekilmişti bu fotoğrafı. Doğru hatırlıyorsam Serdar çekmişti. Siyah saçları darmadağındı ve kafası sola dönüktü. Yüzünde bir ifade yoktu. O yan profilden gerçekten çok güzel çıkıyordu. Burnu, dudakları...
"Pişt! Bana dönün, bir şey anlatacağım."
Kafamı Arda'ya çevirdiğimde Ada ona başını salladı. Arda geri yaslandı ve "Ben yine taş gibi kadın buldum."
"Eee?" dedi Ada. Şaşırdığımız ya da utanmasını sağlayacak bir şey diyemezdik çünkü o hep böyleydi. Birkaç güne net ayrılacaklardı.
"Havalı birisi. Yeşil saçları ve mavi gözleri var. İsmi Liva. Dün gece barda tanıştık."
O tanışma anlarını anlatırken ben de telefonuma asıl hattımı takmakla meşguldüm. Hattı taktım ve telefonu açıp evin internetine bağlandım. O anda Serdar beni aradı, telefonu hemen açtım ve "Alo?"dedim. O an duyduğum şeyler kalbimin derinden acımasına, içimin korkuyla dolup bedenimin titremesine sebep oldu.
"Ceylin sakin ol, tamam mı? Mirza... Of delireceğim! Nasıl denir onu da bilmiyorum! Mirza vuruldu! Sarhoş bir piç yüzünden!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
snow
Short Story•texting, tamamlandı sorunlu: iyi ki seni seviyorum görüldü sorunlu: ben bu mirza'yı tanıyorum... sorunlu: bu utangaç mirza sorunlu: öpeyim seni çocukk mirza: nE ben mi mirza: utanmadım mirza: sadece umursamadım o kadar sorunlu: hadi hadiiİWKDOAKDLÖ...