kırk üç

4.7K 326 59
                                    

Alt dudağımı endişeyle ısırdım ve ekranı kaydırdım. Bulamıyordum! Resmen delirmelikti...

"Ne ara aldınız tüm biletleri ya?" diye mırıldandım sessizce.

Şanışer... Buraya geliyordu.

Ve bende öyle bir şans vardı ki bilet bulamıyordum.

Mirza bunu biliyordu. Şanışer'in geleceğini biliyordu ve bana söylemişti. Beraber bakmıştık ama bilet bulamamıştık. Hepsi hemen satılmıştı ve o gerçekten üzülmüştü.

"Benim bilet bulmam lazım..." diyerek ofladım. Onun üzgün olmasına dayanamıyordum ve ben de gitmeyi çok istiyordum.

Avucumun içini alnıma dayadım ve gözlerimi birkaç saniyeliğine kapattım. Telefonumun zil sesi çalmaya başladığında kimin aradığına baktım. Serdar arıyordu.

Açtım ve telefonu kulağıma dayadım. "Efendim?"

"Selaaam!" dedi enerjik bir şekilde. "N'aber?"

Ofladım. "Pek iyi değil... Şu bilet mevzusu,"

"Hee, o mesele."

"Evet." dedim. "Şaka gibi ya, tüm biletler nasıl satıldı hemen..."

"Salla, bir şey olmaz." dedi umursamazca.

Sinirli bir ses tonuyla "Nasıl önemli olmaz?" diye sordum. "Mirza çok üzüldü gidemediği için."

"Hmm, gidiyor ama?"

Kaşlarımı çattım. "Ne?"

Boğazını temizledi. "Diyorum ki, Şanışer'in geldiği konser mekanında çalışıyor ağabeyim. Konsere geliyorsunuz ikiniz de!"

Sandalyeden düştüm.

"Ceylin? Orada mısın lan? O ses neydi? Kız korkutmasana!"

Başımı tuttum ve acıyla inledim. "Konsere mi gidiyoruz? Allah'ım! Mirza! Çok sevine- ay acıyor!"

Gülmemek için kendini sıktığının farkındaydım. "Ceylin kalk ve bir kendine gel. İyi hissettiğin an git Mirza'ya haber ver."

"Çok iyiyim..." dedim ağlamaklı bir sesle.

Telefonu kapattığımızda evde çığlık attım ve o sevinçle annemi mutfaktan çıkartıp tüm yemekleri yaptım. Üstüne evi süpürdüm. Annem durumdan gayet memnundu ama ben durup durup çığlık attığım için sağlığımdan ciddi şüphe ediyordu.

snowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin