10k olmayı bekleyeyim dedim ama saat geçiyo
Neyse bu bölüm sonrası oluruz
10K OLMUŞUZ YEEEYY!
şimdiden yazayım üşenirim sonra
-
"HEYOO!"
Bir anda birisi üstüme atladığında uykumdan öyle kötü uyandım ki çığlığımı bastım. "Beni bırakın lan!"
Birkaç saniye hareket etmeden yattım ve uyumaya çalıştım. Tabii bu nafileydi. Yüzüme dökülen suyla sinirim kat be kat artarken o tarafa doğru tekme savurdum ve duyduğum bu sefer Mirza'nın kahkahası oldu.
Ona doğru döndüm ve sırıtıșına gözlerimi devirdim. "Ne bok yiyorsunuz lan odamda?"
"Kanka vallahi az eğlenelim dedik." Gözlerim yatağımın arka tarafındaki Ada ile buluştuğunda bana sırıtıp öpücük yolladı. Karşılık olarak kenardaki suyu tamamen yüzüne boşalttım.
Küfürler yedim, Mirza ile cebelleştim ama kimse beni o yataktan kaldıramadı. Yaklaşık bir iki saat sonra kendi isteğimle kalktığımda salona indim.
Annemler yoktu. Nereye gittikleri hakkında bir fikrim yoktu ama çocuklar buradaysa mutlaka biliyorlardır diye de sorgulamadım.
Evin içinde sırf beni uyandırmak için son ses çalan bir şarkı vardı. Sözlerini bilmiyordum ama oldukça hareketliydi.
Beni delirtiyorlardı.
Mutfağa su içmek için girdiğimde Ada ve Mirza'yı orada buldum. Gözlerim önce yavaşca üstlerinde, daha sonra da masadaki yediklerine kaydı. Bunlar dün marketten aldığım abur-cuburlardı ve kötü olan kısmı şuydu; hepsini yemişlerdi.
Kocaman açılmış gözlerimle ikisine baktım. Mirza'nın arada gözleri bana değdi ama Ada o kadar büyük bir aşkla yemişti ki gözüm dönmüştü sinirden.
"Şimdi sizi ne yapayım lan ben? Bitirdim lan sizi!" dediğim sırada tezgahtan aldığım bıçakla onlara ilerliyordum.
"Onlar benim bebeklerimdi!" dedim acılı bir ses tonuyla. "Canımdı! Ciğerimdi! Nasıl yediniz lan onları siz?!"
Ada "Kanka çok güzellerdi, daha var mı?" dediğinde benim koptuğum andı.
Öyle büyük bir sinirle üstlerine yürüdüm ki, gözlerim dönmüştü ve elimde bıçak vardı. Tabii ki onları bıçaklayacak değildim ama tırsmıșlardı. "Günümü bok etmeye mi ayarlandınız lan siz?"
Mirza'nın "Biz ciddi bir şekilde sıçtık," dediğini duydum Ada'ya. Ada Mirza ile odadan yavaşça çıkarken "Yaptıklarımdan pişman değilim ha, aklım hâlâ yapmadıklarımda!" diye cırladı. Bunun ardından Mirza'nın kolunu tuttuğu gibi evin dış kapısından attı ve kapıyı üstlerine kapattı.
"Sizden iğreniyorum ben be!" diye bağırdım arkalarından.
Sonra şarkıyı kapattım; umutsuz bir ev kadını olarak mutfağa girdim ve orayı toparladım. Acıktığımı fark etmiştim bu sürede. Yapabildiğim tek şey olan ama aşığı olduğum sucuklu yumurtadan yaptım ve tek başıma keyif yaptım. Bu muazzamdı.
Salona geçtiğimde telefonda biraz takıldım ama aklım sürekli Mirza'ya kayıyordu. Bulmak için benden yardım istemişti. Bunu yapamazdım ki. Sanırım gerçekten ona açılma vaktim gelmişti. Aksi taktirde ne yapabilirdim bilmiyorum.
sorunlu: selam yakışıklı
mirza: sen bana güzel bir şey dedin???
sorunlu: evet bence o mesajı yıldızla sen PĞWEİTJKEWTĞWEKTEWĞ
mirza: sg
mirza: aynaya her bakışımda gördüğüm bu tip... muazzam
sorunlu: aynaya çok baktığını söylüyorsun ya
sorunlu: aynadan kendinle öpüşüyon mu
mirza: bunu küçükken yapmayan da ne bileyim
sorunlu: +
sorunlu: ne olsa artık biz de mi öpüşsek
mirza: hyr
sorunlu: götümü ye
mirza: hyr
sorunlu: tm
mirza: ok
-
ceylin okurların tepkisini sohbete taşımakla yükümlü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
snow
Short Story•texting, tamamlandı sorunlu: iyi ki seni seviyorum görüldü sorunlu: ben bu mirza'yı tanıyorum... sorunlu: bu utangaç mirza sorunlu: öpeyim seni çocukk mirza: nE ben mi mirza: utanmadım mirza: sadece umursamadım o kadar sorunlu: hadi hadiiİWKDOAKDLÖ...