Bölüm 8

1K 87 89
                                    

Herkese merhaba... Yeni bölümle geldim ve elimden geldiğince çabuk gelmeye çalıştım. Oy ve yorumları bekliyorum. İyi okumalar:)

.....&&&&&&.....

BÖLÜM 8

Sabah gözlerimi gördüğüm rüyanın etkisiyle açtığımda nefes nefese kalmıştım. Göğsümün üzerindeki ağırlık nefeslerimi kısıtlarken derin bir nefes almaya çalıştım. Kalbim delicesine çarparken sakinleşmek için kendimi zorladım ve uzun bir süre sonra nefes alabildiğimde ciğerlerimde hissettiğim acı ile gözlerimi kapattım.

Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde gözlerimi açtım ve yatakta biraz doğrulup sırtımı başlığa yasladım. Elim yan tarafımdaki telefonuma gittiğinde saatin daha çok erken olduğunu gördüm. Hastaneden çıktıktan sonra neredeyse yataktan çıkmama izin vermemişlerdi ve ben de bu yüzden uzun bir dinlenme süreci yaşamıştım. Her ne kadar boş durmaktan sıkılsam da bu süreç düşünmem için iyi bir fırsat olmuştu bana. Yaşanan her şey kalbimde ağır bir yük olarak durmaya devam etse de artık yoluma devam etmem gerektiğini biliyordum.

Bu hafta içinde şirkette çalışmaya başlamıştım ve artık derslerim de başlayacaktı. Haftanın iki günü yüksek lisans için almam gereken derslere girecek diğer üç gün ise şirkette çalışmaya devam edecektim. Ne kadar yoğun olursam Yağmur'u o kadar daha çabuk unutacaktım, biliyordum.

O günden sonra beni belki de defalarca kez aramıştı. Hiçbirini açmamıştım çünkü biliyordum ki kalbim onun tek bir sözüne kanmak için hazır bekliyordu. Attığı mesajları okumamış ve silmiştim, onun yazdıklarına inanmamak için.

Yağmur... Aklıma her geldiğinde kalbime batan bir hançerin varlığını hissediyordum. Onunla yaşadığımız dört yılın anıları aklıma ve kalbime doluşuyor, her biri beni biraz daha yaralamak için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Gözlerimi her kapattığımda karşımda beliren yeşil gözler işimi zorlaştırıyor, onu unutmama izin vermiyordu. Seviyordum... Onu hâlâ çok seviyordum ama onu düşündüğüm her an aklıma o adamdan duyduğum cümle geliyordu.

Sevmek istemiyordum. O beni bu kadar yaralamışken onu içimden söküp atmak, onun kalbimdeki yerini yok etmek istiyordum ama tek yapabildiğim onu daha çok sevmek oluyordu. Belki de bu yüzden bu kadar yaralı hissediyordum kendimi. İçimde her geçen gün büyüyen sevgim öfkeme direniyordu ve ben ikisinin arasındaki savaşta her gün biraz daha yorgun düşüyordum.

Yataktan yavaşça kalkıp dolabıma doğru ilerledim ve üzerime takım elbisemi giyip aynada kendime baktım. Artık kendimi toparlamamın zamanı gelmişti. Ben üzüldükçe ailem de üzülüyordu ve onları üzmek istemiyordum artık.

Saçlarımı düzeltip kendime son bir kez baktım ve telefonumu alıp aşağıya indim. Bahçeden gelen sesleri duyduğumda adımlarımı bahçeye doğru çevirdim. Annem masayı hazırlıyor babam da ona yardım ediyordu. Rüya ablam bir seminer için dün şehir dışına çıkmıştı. Öykü ablam ise dün gece babaannemle birlikte kalmıştı ve işe oradan geçecekti. Bu yüzden de evde annem, babam ve ben kalmıştık.

Annem elindeki tabağı masaya koyup arkasına döndüğünde beni gördü ve dudaklarına sıcacık bir gülümseme yerleştirdi. Ben de ona gülümsedim ve yanına gidip saçlarına bir öpücük bıraktım.

''Günaydın.'' Dedim dudaklarıma yerleştirdiğim gülümsememle. Yanağımı okşayıp bana dikkatle baktı ve kısa bir an sonra bakışları yumuşadı.

''Günaydın oğlum.'' Dedi yumuşacık çıkan sesiyle. Babam ikimize bakıp gülümsedi ve sandalyesini çekip oturdu. Biz de oturduğumuzda kahvaltımızı etmeye başladık.

''Bugün önemli bir toplantı var.'' Babamın sesini duyduğumda başımı kaldırdım ve ona baktım. Benim onu dinlediğimi gördüğünde gülümseyerek devam etti.

RUHUMA DOKUN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin