Herkese merhaba...
Aslında daha uzun bir ara vermeyi düşünmüştüm ama bölüm bitince yayımlamak istedim. Bölümün son kısmı Rüya'dan...
İyi okumalar ve iyi bayramlar:)
...&&&&&&...
BÖLÜM 10
Bir Ay Sonra...
''Acı, neden üzerinden geçen zaman arttıkça daha da çoğalıyor babaanne?''
Saçlarımı okşayan eli bir an için duraksasa da hemen sonra yavaş hareketlerine devam etti. O günden sonra Yağmur'u hiç görmedim. Destan abiyle zaman zaman görüşsek de onunla ilgili söyleyeceği hiçbir şeyi dinlemek istemiyordum. Bunu ona da söylediğimde beni anlayışla karşılamış ve daha sonraki konuşmalarımızda Yağmur'dan hiç bahsetmemişti.
Adını duymazsam, o yokmuş gibi davranırsam daha kolay unuturum sanmıştım ama yanıldığımı gün geçtikçe çok daha iyi anlamıştım. Çünkü o, vardı. Ben yok olmasını istedikçe kalbimde daha çok var oluyordu. Kokusu durduk yere burnuma doluyor, ona benzeyen herkes kalbime yeni bir umut aşılıyordu. Gülümseyen gözleri rahat bırakmıyordu uykularımı.
Hem şirketteki işler hem de derslerim oyalıyordu beni ama gecelerim hep onunla doluyor, onu unutmak için yaptığım her şey kırılmış bir şekilde elimde kalıyordu. Anlamıştım ki, insan unuttukça daha çok hatırlıyordu.
''Zaman, acının zehridir oğlum.''
Babaannemin sesini duyduğumda daldığım düşüncelerden sıyrıldım ve başımı yavaşça çevirip ona baktım. Dikkatle bana bakan gözleri buruk bir gülümsemenin izlerini taşıyordu.
''İnsan, bir yara aldığında ilk anda acıyı hissetmez. Çünkü o an yaranın varlığını reddetmekle uğraşır tüm duyuları, duygular çelikten bir duvar örer kalbine. Zaman geçtikçe yara soğur, varlığını daha çok göstermeye başlar.'' Derin bir nefes aldı ve alnıma düşen saçlarımı yavaşça geriye çekti.
''İşte o zaman ördüğün bütün duvarlar yıkılmaya başlar. Benliğin uykusundan uyanır, anlamaya hissetmeye başlarsın yavaş yavaş.'' Burukça gülümsedi ve gözleri karşısındaki bir noktaya daldı. Az öncekinden daha kısık çıkan sesiyle, daha çok kendisiyle konuşur gibi devam etti konuşmaya.
''İnsan, en büyük yarayı en sevdiğinden alınca kırgınlığı daha iyi tanır ama en çok kendisine kırılır. İnsanın kendine kırgınlığı iyileşmesini istemediği yarasıdır. İlacını bilir ama kullanmaktan çekinir çoğu zaman. Çünkü o yara, onu açanı hatırlatır.''
Başını eğip bana baktı ve gülümsedi. Uzandığım dizlerinden doğruldum ve yanağına küçük bir öpücük bıraktım. Elini yanağıma getirip yavaşça okşadığında gözlerimi kapattım ve yüzümü eline doğru daha çok yasladım.
''Canın acıyor, kalbin kırıklarla dolu biliyorum. Hepimiz biliyoruz ama seni daha fazla üzmemek için susuyoruz.'' Gözlerimi açıp merakla ona baktığımda gülümsedi ve dizlerini işaret edip uzanmamı istedi. Başımı dizlerine koyduğumda elini saçlarıma getirdi ve yavaşça okşamaya başladı.
''Her sevgi zorlu sınavlardan geçer oğlum. Sizin de sevginiz çok zorlu bir sınavdan geçiyor.'' Dedi ve derin bir nefes aldı. Yumuşak ve sevgi dolu sesi beni huzurlu bir uykuya kavuşturmadan hemen önce kısık çıkan sesini duydum.
''Eğer kalplerinizdeki sevgi gerçekse bu sınavdan mutlaka geçecektir. Yalnızca biraz zaman oğlum... Biraz sabır...''
...&&&&&&...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMA DOKUN (TAMAMLANDI)
General FictionGözlerim pencereye kaydığında bakışlarım çok uzaklara daldı. Gözlerimin önüne gelen bir çift yeşil göz ruhumu ateşe attı, kalbimi tekletti. Yaşadığımız her şeyin bir nedeni vardı mutlaka ama gözlerinde gördüğüm aşk nasıl bu kadar sahte olabilirdi? R...