Merhabalar...
Uzun bir ara oldu ama geri geldim. Sıkıntılı ve zor zamanlardan geçiyoruz hepimiz, umarım en kısa zamanda bu zor günleri atlatırız.
Bu bölümden sonra finale biraz daha yaklaşmış oluyoruz. İyi okumalar...
...&&&&&&...
BÖLÜM 24
İnsan korktuklarından kaçınsa da bir gün onlarla karşılaşacağını bilerek yaşardı çoğu zaman. Onunla yaşamaya alıştığını sanır ama karşı karşıya kaldığında bütün korkuları üstüne acımasızca saldırırdı.
Doruk Çetiner tam karşımda, yüzündeki alaycı gülümsemesi ve rahatsız edici bakışlarıyla dururken bedenimden geçen ürpertiyi hissettim bir an için. Elimdeki bardak çimlerin üzerine düşerken hızla ve istemsizce geriye doğru bir adım attım. Görünüşü değişmişti, saçlarını kısacık kestirmiş uzattığı sakalı ise onu çok daha farklı biri gibi göstermişti. Görünüşü değişmişti ama bakışlarındaki o rahatsız edici duygular hiç değişmemişti.
''Sen... Sen evime nasıl girdin?'' dedim güçlü tutmaya çalıştığım sesimle. Dudaklarındaki gülümseme büyürken ellerini pantolonunun ceplerine soktu ve sesli bir nefes aldı.
''Aslında biraz zorlandım.'' Dedi sesindeki alaycılık korkularımı üzerime çağırırken. ''Peşime taktığınız adamlardan kaçmak biraz zamanımı aldı yoksa seni bu kadar bekletmez çok daha önce gelirdim çok sevgili nişanlım.''
''Ben senin nişanlın falan değilim!'' diye bağırdım öfkeyle. Küçük bir kahkaha attı ve midemi bulandıran bir bakışla bana baktı.
''Tamam canım, bu kadar kızma. Sevgili eski nişanlım diyelim o zaman.'' Bana doğru bir adım attığında bir adım geriye çekildim. Kalbimin atışları nefes almamı zorlaştırırken korkum bütün bedenime yayılmaya başladı. ''Ne diyorduk?'' deyip kısa bir an düşündü ve bir elini cebinden çıkarıp parmaklarını şaklattı. ''Hah! Dediğim gibi peşime taktığınız adamları atlatmak biraz zor oldu. Biliyor musun Yağmur, en az benim kadar inatçıydılar.''
Gözlerine yerleştirdiği sahte bir hüzünle bana baktı ve sesini biraz daha alçalttı. ''Yoksa emin ol sana kendimi bu kadar özletmezdim.''
''Evimden çık git Doruk Çetiner!'' dedim sesimin titrememesi için kendimi zorlayarak. ''Senin düşmanın ben ya da ailem değil. Hapisteki adamın, Fatih Çağkan. Senin paranı çalan da hesap soracağın tek kişi de o!''
Bakışları ciddileşti ve bana doğru birkaç adım gelip tam önümde durdu. Geriye gitmek istesem de kolumu sımsıkı tutan eli izin vermedi buna. Bakışları gözlerimi delip geçerken keskin sesi kulaklarıma doldu.
''Baban benim paramı çaldı ama sen beni küçük düşürdün Yağmur Defne Çağkan! Baban olacak o herif bir şekilde cezasını çekse de sen!'' dedi ve diğer elini yavaşça saçlarıma dokundurdu. Başımı hızla geriye çektiğimde çenemi sertçe tuttu ve gözlerime öfkeli gözleriyle baktı.
''Sen mutlu olup yaşamaya devam ettin Yağmur! Bu yüzden beni küçük düşürüp şimdiye kadar bana çektirdiğin her sıkıntının hesabını vereceksin. Tabii o çok sevdiğin ailen de öyle!''
Kendimi hızla geri çekip ondan uzaklaştım ve bana doğru yaklaştığında yüzüne sert bir tokat attım.
''Benden de ailemden de uzak duracaksın!'' diye bağırdım bir adım geriye çekilirken. Dizlerim beni tutmamak için çırpınsa da izin vermedim onlara. Kalbimin atışları kulaklarıma ulaşırken güçlü durabilmek için dua ettim.
Öfkeli bakışları beni bir kez daha bulduğunda bana doğru hızla yaklaştı. ''Sen ne yaptın?'' diye bağırıp tam kollarını bana uzatmıştı ki tanıdık bir el beni hızla geriye çekti. Ben neler olduğunu anlayamadan Doruk Çetiner'in yüzüne inen sert bir yumrukla geriye doğru düştüğünü gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMA DOKUN (TAMAMLANDI)
General FictionGözlerim pencereye kaydığında bakışlarım çok uzaklara daldı. Gözlerimin önüne gelen bir çift yeşil göz ruhumu ateşe attı, kalbimi tekletti. Yaşadığımız her şeyin bir nedeni vardı mutlaka ama gözlerinde gördüğüm aşk nasıl bu kadar sahte olabilirdi? R...