Bölüm 26

900 72 80
                                    

Finale son 4 bölüm... İyi okumalar:)

...&&&&&&...

BÖLÜM 26

Etrafımdaki sesler gittikçe netleşmeye başlarken başıma saplanan ağrıyla bir elimi alnıma götürüp sertçe bastırdım ve yavaşça gözlerimi açtım. Tam karşımda endişeli gözlerle bana bakan Yağmur'umu gördüğümde dudaklarım küçük bir gülümsemeyle kıvrıldı. Başımdaki ağrıyı yok sayıp kendime gelmeye çalışırken Yağmur'umun elini yanağımın üzerinde hissettim. Uyandığımı gördüğünde gözlerine dolan yaşlara inat gülümsedi ve uzanıp yanağıma uzun bir öpücük bıraktı.

''İyi misin sevdiğim?'' Titreyen sesini duyduğumda kendimi biraz daha yukarıya çekip sırtımı koltuğa yasladım ve yanağımdaki elinin üzerine elimi koydum.

''İyiyim merak etme.'' Dedim avuç içine bir öpücük bırakırken. Bir an için neler olduğunu hatırlayamasam da aklıma doluşan cümleler kalbimin heyecanla atmasına neden olmaya başlamıştı. Heyecanla ona doğru uzanıp ellerini tuttum ve gözlerinin içine baktım. Kalbim onlarca duygunun altında titrerken sesim çıkmadı bir an için.

''Yağmur'um?'' dedim titreyen sesimle. Bana mutlulukla parlayan gözleriyle baktığında içimden taşan aşkı hissettim. ''Ben yanlış hatırlamıyorum değil mi? Sen... Sen bana bebeklerimiz olacak dedin değil mi Yağmur'um?''

Gözünden akan bir damla yaşa inat kocaman gülümsedi ve başını salladı onaylamak için. Bakışlarım bir an için karnına gittiğinde orada bebeklerimizin olduğunu bilmek sanki nefesimi kesti. Ruhuma doluşan duygular beni ele geçirdi sanki. Bakışlarımız tekrar buluştuğunda ruhumu saran mutluluk kocaman bir kahkaha olup taştı dudaklarımdan. Uzanıp onu kendime doğru çektim ve kollarımı etrafına sımsıkı sardım. Sırtıma dokunan ellerin sıcaklığı kalbime uzandı ve okşadı o an. Başımı boynuna saklayıp kokusunu içime çektim derin derin.

''Seni çok seviyorum.'' Dedim titreyen sesimle ve boynuna dudaklarımı bastırıp uzun bir öpücük kondurdum. Bir elimi karnının üstüne getirdim ve yavaşça okşadım. ''Üçünüzü de çok seviyorum.''

...&&&&&&...

Akşam kendi evimize geldiğimizde hemen üzerimi değiştirdim ve kendimi salondaki geniş koltuğun üzerine bıraktım. Bugün Bulut'a bebeklerimizin olacağını söyledikten sonra onun çok sevineceğinden emindim ama bayılacağı aklımın ucundan bile geçmemişti.

Gözlerimin önünde birden yere düştüğünde uzun zamandır korkmadığım kadar korkmuştum. Babam ve Destan abimin yardımıyla onu koltuğa yatırmıştık. Ben korkuyla uyanmasını beklerken annem ve babamın nasıl o kadar sakin kalabildiklerini anlayamamıştım. Özellikle de babamın gözlerindeki eğlenen bakışlar şaşırtmıştı beni.

Yarım saat kadar sonra kendine geldiğinde kalbimdeki korku biraz olsun azalsa da tam olarak geçmemişti henüz. Aklım bundan aylar öncesine, hatırlamak istemediğim o zor günlere gitmişti istemeden de olsa. Bulut'u en son o hastane odasında gördüğüm zaman kendini tekrar hatırlatmış, kaybetme korkusu bir kez daha ruhuma sızmaya çalışmıştı.

Bulut kendisini biraz daha toparladıktan sonra ise dudaklarından hiç gitmeyen bir gülümseme ve gözlerindeki aşk dolu pırıltılarla bakmıştı bana. O güzel kalbine yerleşen sevgiyi her an hissedebiliyordum.

Annem ve babamın neden o kadar rahat olduklarını öğrendiğimde ise Bulut'un babasına gerçekten çok benzediğini bir kez daha anlamıştım.

Yanımda hissettiğim hareket ile ne zaman kapattığımı hatırlamadığım gözlerimi açtım. Bulut hemen yanıma oturdu ve beni kendisine doğru çekip kollarını bana sardı. Nemli saçlarından yayılan kokuyu derince içime çekip başımı boynuna yasladım ve gözlerimi bir kez daha kapattım. Saçlarımda dolaşan elleri uykumu getirmeye başlarken ona biraz daha sarıldım ve kokusunu bir kez daha içime çektim. Alnıma dokunan dudaklarıyla gülümsedim.

RUHUMA DOKUN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin