11

1.4K 115 103
                                    

Maeve'in bir şey yapmaya vakti olmamıştı.

Arkasından gelen adama tekme atmaya çalışmıştı, atmıştı da. Ama yeterli değildi. Yine de onu yakalamışlardı.

Çok hızlı olmuştu her şey. Peter dışarıdaki sivilleri güvende tutup bombanın geldiği kaynağı araştırmaya çalışırken Maeve'i bayıltıp bir yere götürmüşlerdi.

Maeve korkuyordu. Üşüyordu ve ağlıyordu. Ellerini ve bacaklarını bağlayan halatlar canını fena yakıyordu.

Dudaklarından kaçan her bir hıçkırık boş depoda yankı yapıyordu. Hızlı kalp atışları kolaylıkla duyulabilirdi.

"Merhaba Victoire."

Maeve adının seslenilmesiyle ağlamasını durdurmaya çalıştı.

"K-kimsin?"

"Hiç kimse. Sadece seninle biraz konuşalım istedim."

Maeve kaşlarını çattı. Bu her kimse eğer, sesi her yerden geliyordu.

"Sen de mi şehri mahvedip süper kahramanları öldürmek isteyen birisin, ve beni mi kullanacaksın? Kalsın, meşgulüm."

"Çok zekisin Victoire, aslında tam da bunu yapmayı planlıyordum. Ama düşündüğün şekilde değil. Zihnini falan kontrol etmeyeceğim. Ah, bir şey farkettim. Tam da öyle yapacakmışım. Hatta şu an bile zihnindeyim, konuştuklarımızın hiç birini hatırlayamayacaksın."

"Kendini göstermekten korkan biri için bunlar fazla ağır sözler Bay Hiç kimse."

Az önce ağlayan kızdan eser kalmamıştı. Alaycı bir şekilde konuşuyordu adamla.

Bir tenekenin arkasından kel bir adam çıktı. O adam, yarı saydam mıydı?

"Tipini beğenmedim."

Maeve adamın sesini duyuyordu ama adamın dudakları hareket etmiyordu. Onunla konuşabilmek için ses çıkartmasına gerek yoktu.

Adamın suratı ve vücudu bir anda Peter ile aynı oldu. Adam gülümsedi.

"Sen onu nereden biliyorsun aptal herif?"

"Ah küçük kız, zihnin şu an o kadar açık ki..." sesi de Peter'ın sesiyle aynı olmuştu.

Ve bir anda annesi gördü karşısında. Ne yapacağını bilemedi. Onun, annesi olmadığını çok iyi biliyordu. Ama ölen annesini görmek onun ağlaması için bir sebepti. Ama ağlamadı.

"Şimdi de annemle mi vuracaksın beni? Tam bir şerefsizsin."

Doktor tam bir şey diyecekti ki, içeri Örümcek-Adam girdi.

"Hiç yakışıyor mu senin gibi adama küçücük kızı kaçırmak?"

Ağlarından sallanarak adama bir tekme attı, adam yere düşünce de onu yere sabitledi.

Onun sadece elleri ve ayakları kilitlenmişti, zihni değil.

Maeve'in ellerindeki ipler açıldı ve yere düştü. Ayaklarını bağlayan iplere de aynı şey olduktan sonra ayağa kalktı ve Örümcek-Adam'ın tutunduğu ipleri kopardı.

"Hey! Bu çok acımasızca, hiç adil değil."

Maeve'in gözlerine baktı. Beyazlardı ve parlıyorlardı.

"Kes sesini."

Doktor'un düşündüğü şeyleri Maeve yapıyor ve söylüyordu. Kendinde değildi.

Maeve Peter'ı havaya kaldırdı ve bir süre orada tuttu. Daha sonra Peter vücudunun kasıldığını hisseti. Bir şey yapamıyordu. Donmuştu.

Karen ile konuşmak istedi, yapamadığını fark etti. Ve maskesinin yavaş yavaş aşağı kaydığını.


















"Burada kesilir mi?" Dediğinizi duyar gibiyim. Kankslar ekşın olsun biraz.

blinded love | peter parker & avengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin