Kasım 2000
"Seni seviyorum, saklı çocuk."
Köşk.
Patrick'in köşkü.
Artık silik silik hatıraların dolaştığı koca bir yapıydı. Taehyung ve Namjoon, bu koca yapının onlara fazla geldiğini anlamış ve buradan taşınmışlardı. Sevgileri ilk günkü gibi hâlâ büyümekteydi. Yaşları ilerlemiş ve neredeyse artık ihtiyar sayılırlardı. Fakat kalpleri, Taehyung'ın Namjoon'un odasına ilk gelişi ve onunla tanıştıkları yaşta takılı kalmıştı. Bedenleri çökebilir, dizleri tutmayabilirdi fakat o sevgi asla yerini kaybetmez ve eskimezdi.
Köşkün yeni alıcıları, kaldırımlar üzerine yürürken bir zamanlar babası aşçı olan bir çocuğun burada ne umutlarla yürüdüğünü bilmiyordu. Alıcılardan biri genç, diğeri ise ihtiyar ve göbekli bir adamdı. Köşkün pencerelerine baktı. Büyük ve görkemliydi.
Bir zamanlar o pencerelerden birinin önünde oturup, bir çocuğun yollarını gözleyen bir genç olduğunu bilmiyordu.
İhtiyar kadının eşi, ondan önce köşke girmişti. Topuk sesleri duvarlarda yankı uyandırmıştı.
Bir zamanlar bu duvarları keman ezgileri doldurduğunu bilmiyorlardı.
Koltuklara geçti. Rahat olup olmadığını kontrol etmek için oturduğunda, bir gencin diğer genci orada masumca öptüğünü bilmiyordu.
Ardından ihtiyar adam geldi, yukarıda net olduğunu çok merak ediyordu. Köşk oldukça geniş ve havadardı. Burada yaşananların maneviyatının kokusu vardı sanki her bir dönemeçte. Odaları teker teker gezerken, bir kapının kilitli olduğunu fark etmişti. O odada iki canın yere serildiğini bilse, kilidi açma için uğraşır mıydı? Fakat bilmese de uğraşmadı. Kendince birinden öğreneceğini umdu ama kimse bilmiyordu.
En sonunda bir yatak odasında rast geldi. Yatağa oturup, köşkün bahçesini izlemeye daldığında bu yatakta, bir gencin yanındaki gence su gibi, hayat gibi sarıldığını bilmiyordu. Burada bir şaire bile ilham olabilecek güzel sözlerin söylendiğini bilmiyordu.
Alt kattan gelen sesle yataktan kalktı. Eşi ona çağırıyordu. Merdivenleri hızla indi. "Baksana, bir defter buldum."
Bunun, bir gencin defteri olduğunu bilse de karıştırmak ister miydi? Taehyung'ın defteri. Onu alıp eşine uzatırken defterin arasından düşen bir mektup ikisininde dikkatini kendine çekti. İhtiyar adam mektubu alıp koltuğa otururken, kadın ise deftere bakıyordu.
Adam, gözlüklerini taktıktan sonra eski kağıdı açtı. İçinde şu satırların geçtiği kağıdı okumaya başladı yavaş yavaş;
"Namjoon, seni çok özledim bal tenlim.
Henüz beni sevip sevmemenden bile emin değilim. Bu yüzden sana iltifat etmeye korkuyorum. Ya beni yanlış anlarsan diye. Ya da anla. Zaten yanlış.
Bugün hava oldukça kötü, art arda şimşekler gökyüzünü yarıp geçiyor. Korkuyorum. Senin güçlü kollarının arasında olmayı dilerdim.
Neredesin Namjoon, ne yapıyorsun bilmek istiyorum.
Birisine aşık oldun mu? Eğer olduysan onunla tanışmak isterdim. Senin gibi birinin aşkına sahip olan birisi, ne de güzel biridir.
Bilmiyorum Namjoon, bilmiyorum. Seni özledim, senin gözlerini özledim. Babamdan izinsiz senin yanına kaçmayı ve bana bir çocukmuşum gibi kapıyı aralayıp odana almanı özledim. Bana çikolata vermeni bile özledim. Artık babam çikolata aşırmama izin vermiyor.
Eğitim için gittiğini söylediler.
Bitmedi mi hâlâ, benim içim yanıyor seni özlemekten. Paramparça oldum Namjoon. Sen geldiğinde ne pahasına olursa olsun sana seni sevdiğimi söyleyeceğim. Korkmuyorum Namjoon.
Canımı yokluğundan fazla bir şey yakamaz. Sen yokken bunu fark ettim. Gel artık Namjoon, seni çok özlüyorum. Bu kaçıncı söyleyişim. Gel artık, ben dayanamıyorum. Umarım kolların hâlâ güçlüdür. Sen geldiğinde omuzlarına öyle bir sarılacağım ki güçlü kolların bile beni tutmakta zorlanabilir.
Seni seviyorum saklı çocuk.Özlemiş bir Taehyung."
İhtiyar adam kağıdı kapattıktan bir süre sonra eşine bakmıştı. O da defterden bir kaç satır okumuştu. İkisininde aklında tek bir şey vardı. Bunları yazan her kimse, sevdiği kişiye kavuşamamıştı. Fakat yanlış düşünüyorlardı. Onlar birlikte yaşlanıyordu.
O satırlarda birbiri için yanan iki kalp ve iki bedenin vücut almış haliydi sanki. Kavuşamadıklarını düşündüler.
Fakat onlar defalarca sevişmişlerdi, bedenleriyle değil, ruhlarıyla.
SON.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nüktedan ;vmon
Short Story" Umarım kolların hâlâ güçlüdür. Sen geldiğinde omuzlarına öyle bir sarılacağım ki güçlü kolların bile beni tutmakta zorlanabilir. Seni seviyorum saklı çocuk " -Özlemiş bir Taehyung. •fairytale