/16 Aralık'a 95 gün kala/
Bugün birini öldürdüm. Kendimden nefret ediyorum. Eğer onu öldürmezsem Bucky'i öldüreceklerini söylemeselerdi, asla böyle bir şey yapmazdım ama ben elimdeki silahla o adamın karşısında dikilirken, onlar da Bucky'e silah doğrultmuşlardı. Buradan gitmeliyim. Yoksa annemin katillerine dönüşeceğim.
On Halka'yı indirmek Tony için kolay olmuştu. Zırh istediği gibi tıkır tıkır çalışıyordu ve yalnızca on ya da on beş dakika sürmüştü.
Bu esnada zırhtan az çok Rhodey'in de haberi olmuştu ancak bundan şikayetçi değildi.
Fakat onu mutsuz eden ve uykularını kaçıran bir durum vardı ki bunu, On Halka'yı yok etmeye karar verdiği gece öğrenmişti.
Obadiah Stane, terör örgütlerine, Tony'nin icatlarını Tony'nin izni olmadan satıyordu ve tüm bu icatlar masum canları alıyordu.
Bunu öğrendiğinden beri uyuyamıyordu ve beyni, sürekli bunu nasıl durduracağının cevabını arıyordu.
Obadiah'tan bir şekilde kurtulması gerektiğini biliyordu. Biliyordu ama nasıl kurtulacaktı? Obadiah'ın arkasının güçlü olduğu belliydi. Muhtemelen Obadiah'ı kızdırmak demek, tüm o terör örgütlerini kızdırmak demekti.
Yine de Tony'nin tepesi oldukça atıktı ve başta Obadiah olmak üzere herkese haddini bildirmek için kendini çok hazır hissediyordu; sanki tüm hayatı boyunca buna hazırlanıyormuş gibi.
Henüz araştırma ve zırhı geliştirme aşamasındaydı. İstediği kanıtları ve belgeleri bulduğunda Obadiah'ı önce hukuken, sonra eğer kan beynine sıçrarsa fiziken bitirecekti.
İşi Obadiah ile bittiğinde piyasadan tüm silahlarını toplatacak, bu işin başına Pepper'ı getirecek (çünkü kadının aşkından rahatsız da olsa Pepper zeki ve güvenilir biriydi) ve yine fiziken, tüm o katillerin sonunu getirecekti.
En sona tek bir sorun kalacaktı. Steve. Ona ne olduğunu, neden ve nasıl olduğunu bulmak zorundaydı. Gözünün önünden, Steve'in onu vurduktan sonra kendine gelip “Tony?” deyişi gitmiyordu. Biliyordu, birileri Steve'i ondan koparıyordu. Bunu çözmek zorundaydı. Ancak tüm bunlar hallolduğunda Steve ile yoluna bakabilirdi; onunla ya yollarını ayıracaktı ya da yollarını parçalayacaktı.
Artık her şeyin farkındaydı. Dünyadaki problemlerin, olayların, yozlaşmanın, kötülüğün farkındaydı ve Tony Stark olarak, eğer her gece başını yastığa rahat rahat koymak istiyorsa tüm bunları çözmek zorundaydı. Yalnız olsa da kanının son damlasına kadar dünyayı daha iyi bir yere çevirebilmek için uğraşacaktı.
Zırha birkaç yeni silah eklemek için laboratuvarında çalışırken, bir yandan bunları düşünerek, Pepper'dan haber bekliyordu.
Bunu yaptığı için kendinden nefret de etse (çünkü bir nevi kadından ve sevgisinden yararlanıyordu), onu ofisine gönderip, ihtiyacı olan bilgileri toplaması için görevlendirmişti.
İçinde yanan intikam ateşi, heyecan ve öfkeyle bir haber bekliyordu.
Çok yakında tüm dünya Tony Stark'ın kim olduğunu görecekti.
*
Bunu yaptığı için kendini tam bir budala gibi hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hunter|Stony
Fanfiction[Captain HYDRA x Iron Man 1 öncesi zaman dilimini içerir.] "Hayal edebileceğin her şeyim. Birçok şey olabilirim. Avcın olabilirim, canını en çok yakan kişi olabilirim, seni yaralayan, dünyayı senin için bir cehennem haline getirecek kişi olabilirim...