yüreğin sessizliği

218 23 9
                                    


Rabia

*******
Geceler ruhumun yanlızlığına nakış nakış benliğimi işlerdi ....Şimdi bu karanlık gecede ruhumu tanıyamıyor  ,benliğimi sorguluyordum.
  Kaç zaman oldu ben benliğimi kaybedeli.......
   Elim sol yanımı yokluyor ,neden bu kadar çıkacakmış gibi atıyordu....

**********
   Uzandığım yataktan doğruldum....Darmadağın duygular benliğimi istila etmiş bir halde ayaklarımı buz gibi zemine değdirdim.....Bir müddet bakışlarım  odayı taradı ....
    Yani başımda derin uykusundaki Asya'yı izledim ....Dünyanın tüm yüklerinden habersiz mışıl mışıl uyuyordu....
Yalnızlık ruhuma yer edinmişti ....
Bu karanlık gece uykusuzluğu arkadaş etmiş bana hiç yardımcı olmamıştı ...
   Sessizce oturur vaziyette olduğum yataktan doğruldum ve  Asya'yı uyandırmadan odadan çıktım .Koridorun sonundaki banyoda yüzümü yıkayıp alt kata indim...Sabahın erken saatleri olmasından dolayı koca konak sessizliğe bürünmüştü ....kuşların cıvıltısı doldurmuştu sessizliği....Ağır adımlarla mutfağa yöneldim.....Doldurduğum çaydanlığı ocağa koydum .Mutfak masasına serdiğim sofranın ardından kahvaltılıkları koymaya başladım...Zihnindekileri boşaltmak için boş durmamak en iyisiydi..Kısa bir süre sonra güzel bir kahvaltı hazırlamıştım.....Dalgınlığımın arasında arkamdan gelen sesle irkildim..Meral annem bana doğru gelirken bir yandan da söyleniyordu:

- Rabiam neler hazırlamışsın...

Gülümseyen yüzümle kayinvalidem döndüm ...

- Sen erken kalkmasaydın yavrum ben herşeyi hazırlardım.

-Uyku tutmadı bende Bir şeyler hazırladım....

-Yavrum bu gün yola çıkacaksınız neden bu kadar erken uyandın...

Yusuf ile çıkacağımız tatili düşünürken içim içimi yiyordum....Gitmek bana o kadar zor geliyordu ki daha fazla Yusuf un hayatında yer edinmek istemiyordum .Sevde' nin"istemediğin bir evliliğemi sürükledin   kendini " sözcükleri kulağima doldukça bu evlilik bana daha çok yük oluyordu...

Gece geç saatlerde Sevde lerin eve gitmesini görmeme rağmen Asya nın yanından ayrılmamış ve onları uğurlamamıştım.Ilk defa içimden geldiği gibi davranmıştım.Başkalarının ne düşüneceğini bir kenara vermiştim...

 Meral annemin  söylediklerine karşı küçük bir tebessüm  ettim...Bir kaç dakika sonra sessiz konak dolan seslerle yeni sabaha uyanmıştı..
    Mutfağa yönelen herkes hazırladığım masanın etrafını doldurdu..Herkes alışkın olduğu yere otururken hazırladığım kahvaltı için şimdiden "ellerine sağlik "diyorlardı.Ben çektiğim sandalyeye otururken kapıda beliren Yusuf yani başimdaki sandalyeyi çekip  oturdu. Bana küçük bir bakıştan sonra :
-Hayırlı sabahlar....dedi .ben zar  zor  çıkan sesimle " Hayırlı sabahlar " dedim .ve bakışlarımı önümde duran tabağa kilitledim.Asım babam olduğumuz tarafa bir yandan bakarken elindeki çağdan bir yudum alıp konuşmaya başladı:
-Saat kaç gibi evden çıkıyorsunuz Yusuf .
   Elindeki saate bakan Yusuf daha sonra konuşmaya başladı:
-Kahvaltıdan sonra çıkalım . Rabia için bi kaç gerekli şeyler alalım diyorum...
Ben şaşırmış bir şekilde Yusuf a bakarken açıklama yapmaya gerek duymuşcasına konuşmaya devam etti :
- Rabia için öncelikle bir telefon almak lazım ....Ne kadar gereksiz olduğunu düşünsende telefonsuz olmaz..
Son söylediklerini bana bakarak söylemişti..Ben sessizliğime gömülürken  
Meral annem Yusuf'u onaylarcasına bana doğru konuşmaya başladı:
-Yusuf haklı yavrum.....
Benim yerime alınmış bu karara başımla onaylamakla başka bir şey elimden gelmemişti...

Çatal bıçak sesleri arasında yaptığımız kahvaltıyı Yusuf'un çalan telefonu böldü...Eline aldığı telefonu açıp bir müddet konuştuktan sonra  kapattı....Soğuk bakışlar eşliğinde masadakilere bakarken kötü bir haberin geldiği belliydi....Oturduğu  yerden hızlıca kaldı ve Asım babaya doğru konuşmaya başladı:
-Amcam aradı....bir müddet sustu ve sonra ekledi:
-Sevde kaza geçirmiş hastanede ameliyata alınmış...beni acele çağırıyorlar..
Bütün ev halkı telaşlı bir şekilde ayaklandı.Sorular yükselirken Yusuf hızlıca hole yöneldi..arabanın anahtarlarını alıp bahçeye çıktı.Selim ağabey ve Asım babamda arkasından çıkıp hastaneye  doğru yol aldılar....
  Sevde'nin adını duyduğum andan itibaren zihnim allak bullak olmuştu ....Bir yanım onun için dua ederken bir yanım Yusuf'un onun için gidişine yıkılıyordu .....insan aynı duyguları bir kalpte taşıyabilirmiydi.....
Meral annem mutfağın bir ucundan diğer ucuna telaşlı bir şekilde yürürken aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordu:
-Rabbim sen ona yardım et ....Daha gencecik....
Ravza yenge mutfağa girdiği an  Meral anneme bakışlarını kilitleyip konuşmaya başladı:
-Anne bizde hazırlanıp çıkalım....
Daha sonra bana dönüp devam etti:
- Rabia biz dönene kadar Asya'ya bakabilir misin?
Ben olumlu anlamda başımı sallarken konuşmaya başladım.:
-Elbette bakarım siz gidin ....
-Asya uyuyor daha, uyanınca gitmek zorunda olduğumu anlatırsın..
Daha sonra meral annem ile üstlerine giyinip bahçeye çıktılar ben kapıda onları uğurladım .
Ravza yengenin sürdüğü  arabanın arkasında bakışlarım boş yolu bir müddet izledi....

KALBİM AVUÇLARINDA TİTRERKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin