Yusuf
*************
"Geçmişe bakıp kaldığım tek yer Rabia'yla aynı havayı içime çektiğim zamanlardı.Bunun kıymetini hiç bilemediğimi şimdi anlıyordum.Rabia, yüreğime hasret tohumları eken sevgili.....Şimdi uzak bir şehirde penceremin buğudundaki gözlerin, kalbimin ortasına düşüyor......
************Yarım saatir olta atan adımlarım yorulmuş olmalıki durdum daha sonra kolumdaki saate baktım...Gelmiş olmaları lazımdı......Zihnimi dolduran düşünceler birbirini kovalıyordu...Verdiğim kararların içinde boğuşuyordum..Rabia'ya söyleyeceklerimin provasını defalarca yapmiştım fakat hala cebime sıkıştırdığım elim titriyordu.. Kaldığım yerden tekrar olta atmaya başladım.... takii boşlukta dolanan gözlerim görünce Rabia'yı .....tüm kalabalığın ortasında sadece onu görüyordu tüm geri kalan insanlar bir sülüet gibi geçiyordu bakış alanımdan ...koluna taktığı çantasını sıkıca kavrıyordu bir eli...bakışları her zamanki gibi ayak uclarına takılmiş yürüyordu .....Kalbim benden iznsz yine hızlı hızlı atmaya basladı ...Tüm duygularım firar etmiş aklıma meydan okuyordu .....her daim kalp seviyordu tüm engellere meydan okurcasına, buna artik alişmam gerekiyordu ......
Hemen yanı başında yüreyen Ravza yengem gülümseyerek yanıma yaklaştı.
-Selamum aleyküm Yusuf....
-Aleyküm selam yenge ....
Yengem elndeki saate bakıp "hakkını helal et ....seni çok bekletmedik umarım...."yengeme hayır anlamında basımı salladım ....Rabià'yı bir ömür bekleyebilirdim.....
Durduğumuz kuyumcunun önünde içeriyi gösterip devam ettim...
-Yüzükleri almak için arkadaşım bizi bekliyor .....Vakit kaybetmeden geçelim isterseniz ....
Yengem" olur "dedikten sonra Rabia ile beraber içeriye girdi ardından adımlarım onları takip etti ....kısa bir selamlaşma faslından sonra çeşit çeşit alyansların olduğu bir kaç tabla önümüze bırakıldı .....Bakşlarım Rabia'nın bakışlarını takip ediyordu...Mavi gözleri beğendiği alyanslarda gezinirken bakişlarım yüzünün her hattını yüreğime çiziyordu....usulca zarif parmakları bir alyansa dokundu.."Bunu deneyebilir miyim?" Sesi tüm ruhuma doldu .....zaman durdu sanki Rabia tıpkı hayallermdeki gbi karşımda gülen gözleriyle parmağını uzatmiş takmamı bekliyordu ....... iki yabancı değilde birbirini seven iki sevgili misaliydik.
Benden izinsiz hareket eden ellerim yüzüğü aldı ve Rabia'nın boşta alan
elini usulca tutup yüzüğü parmağından geçirdi ..... yüzük Rabia'nın parmağına okadar yakişmiştıkı zihnimden geçenler bir anda dudaklarımdan döküldü:
-Çok yakıştı....
Ortama düşen sesimin yankısıyla küçük dünyamdan uyandım... Rabia'nın şaşkın bakişlarına döndü gözlerim ....Karşımda kızaran yanakları ile elini tuttuğum Rabiayı şimdi farkediyordum hayal dünyam dan çıkıp gerçek dünyam arasında kaldığım yerdeydim....
Yüreğim ağzıma gelmşti ..olduğum durumu farketmem ile Rabia'nın tututuğu elimin dokunduğu her yerin terlediğini yeni yeni hissediyordum....
Herkesin bakışları arasında Rabia'nın elini usulca bıraktım .....hayal dünyamın bir oyunu degildi.... az önce elini tuttuğum an, avucumun sıcaklığı kadar gerçekti.. nasıl olmuştu bilmiyorum bedenim benden izinsiz hayal dünyamdan sıyrılıp fiile dökmüştü eylemlerimi ......
Rabia'nın hızlı nefes alışverişini hissediyordum.Yasadığı anın şokuyla vitrindekileri izliyordu...Bakışkarımı yengeme çevirdim gülen gözlerle baktı sonra Rabia'ya döndü ve ekledi:
-Rabia parmağındakini mi beğendin?
Rabia parmağındaki yüzüğü unutmuş gibiydi....Hızlıca boşta duran elini kaldırıp, az önce parmağına taktığım yüzüğü çıkardı :
-Evet Ravza yenge bu ....
Daha sonra yüzügü diğer alyansların yanına bıraktı.....Bedenim yasadığım bu küçük anın içinde sıkışıp kalmiştı ...Rabia'nın bıraktığı yüzüğünü gösterip:
-İhsan abi bu olacak..
-Tamam Yusuf....sende bir tane seçecek misin yoksa bunun eşini mi vereyim?
İhsan abinin dudağından dökülen cümleler doldurdu küçük dükkanı ...benim bütün seçimlerim Rabia'nın yollarına çıkardı bu benim yüreğimin tek seçimiydi....bu iki günlük dünyada tek duamdı .....Tüm yasananlara rağmen dudaklarim kısık sesle :
-Bu yüzüğün eşi olsun........
İhsan abi tamam dedikten sonra yüzükleri paketledi ve ücretini ödeyip dişarı çıktık....
Yengem ile sabah telefonda Rabia ile konuşmam gerekenler olduğunu söylemiştim.Yengem konuştuklarımızı hatırlamış olacakki cantasındaki telefonu çıkartıp biraz kurcaladıktan sonra Rabia'ya dönüp konuşmaya başladı:
-Rabiacığım benim unuttuğum bir kaç işim var siz geri kalan işleri Yusuf ile halledersiniz kusura bakma olurmu....
Rabia:
-Aslında yarın geri kalan işleri halledebilirdik.
Yengem Rabianın elini tuttu...Ve kulagına usulca eğilip bir şeyler söyledi ardından bizden ayrıldı...
Rabia ile ilk defa yanlız yanyanaydık.....Arabaya binmekten vazgeçip yürümek için Rabia ya yolu gösterdim....Kalabalığın ortasında yanyana yürüyen iki yabancıydık....Rabia'ya söylemem gerekenler tekrar beynime hucum etmeye başladı ..... adımlarımı küçük küçük atarak Rabia'yla aynı hızda yürümeye itina gösteriyordum......Elimi koyduğum cebimdeki yüzük kutusunu avucumun içini alarak sıktım ......Daha fazla söyleyeceklerimi ertelemenin bir faydası yoktu ......aniden kalabalığın ortasında durdum ve yüzümü Rabia'ya çevirdim ...az önceki durgun bakişları yerini kaygıya bırakmiştı.Gelişi güzel konuşmaya başladım:
-Rabia seninle konuşmam gereken şeyler var....
İzlediğim yüz beni kaygıyla süzüyor ve bana mühürlü dudakları yine konuşmak yerine başını onaylamakla yetiniyordu.Rabia'nın duygularını hissetmemek bana kötü hissetiriyordu....
-Müsait bi yere gidsek iyi olur.....
Dddikten sonra ağır adımlarla yürüdük bu günün hayatımda bir dönüm noktası olacağını çok sonra öğrenecektim .....
Yakınlarda bulunan çay bahçesine geldik ....Çoğu zaman geldiğim çay bahçesiydi .Çalışanları beni tanırdı .Kapıdan adım atar atmaz kapıda görünen Sinan yanıma yaklaştı ve ekledi:
-Yusuf abi hoşgeldin.
-Hoşbuldum Sinan ,müsait bir yer varsa geçelim.
Sinan arka bahçeyi göstererek konuşmaya devam etti:
-Yusuf abi arka bahçe müsait hafta içi oluğundan pek kimse yok.
Tesekkğr ederek arkamda adımlarımı takip eden Rabia'yla beraber arka bahçeye geçtik....arka tarafta boş olan iki kişilik masaya yöneldim ....boş olan olan sandelyeyi kendime doğru çekip Rabia göstererek oturmasını işaret ettim .Utangaç sesiyle "sağol"diyebildi....Karşısındaki boş sandakyeye geçtim.Arkamızdan gelen elinde not defteriyle masanın başında duran Sinan:
-Ne alırdınız.
Rabia'nın yüzüne baktım ince uzun kiprikleri arkasındaki mavi gözleri beni izliyordu...bunu yeni farketmiştim....bir an Rabia'nın zihninden geçenlerin arasında olmayı diledim .geçen bi kaç dakikadan sonra...."ne içersin" dedim.....ılk sesi bir melodi gibi dökülmeye başladı dudaklarından "şekersiz açık bir çay".....Rabia'ya dair yeni bir şey öğrenmenin mutluluğunu yaşıyordu yüreğim ......Sinan'a tekrar döndüm:
-İki açık çay biri tek şekerli diğeri şekersiz.....
Sinan not aldıktan sonra yanımızdan ayrıldı.
Bu küçük çay bahçesinde bir bahar gününde karşımda oturan hayatıma eş olan Rabia ile yapacağım konuşmanın provası hiç bir işe yapamamıştı.. ...Hangi cümle ye nereden başlayacağımı bilemiyordum ....Az ötede çayları getiren Sinan özenle çayları masaya birakti.... şekeri çayın içine atıp karıştırmaya başladım.Rabia benden bir sözcük dahi duymak için sabırsızlanıyor gibiydi...Onu yavaş yavaş tanıyordum ...Boğazımı temizledim ve Rabia'nın bakış açısına girdim ve konuşmaya başladım:
- Rabia biliyorsun ki bu evlilik normal evliliklerde çok farklı......Ailen ile geçirdiğin tatsız olaylardan sonra bu evliliği kabul etmen çok normal..ama bilmelisinki ne ben nede ailem senin mutlu olmayacağım istemediğin bir evlilik olmasını isteriz.....
Durdum derin bir nefes çektim çiğerlerine... bir küçük umut bekledim bana bakan gözlerden..... kelimeler boğazıma sıralandı....bir tepki bekledim fakat Rabia'nın bakışları bana hiç yardımcı olmuyordu...."seni seviyorum senin bir ömür boyu beni seveceğin güne kadar bekleyebilirim"diyebilmeli çok istedim ......Rabia çatılan kaşlarının ardından ellerini masanın üstünden çekip dizlerinin üstüne koydu ilk defa sözcükleri, dudaklarından korkusuzca çıkıyordu:
- Yusuf Bey,hayatınıza bir sorun olarak girmeyi hiç istemezdim .Evet farkındayım bu evlilik istediğim bir evlilik değil ...Ne kadar itiraz etsemde anneniz bu evlilik için beni yeterince zorladı ben hayatımda yaşayacağım her türlü evliliğe kendimi hazırlamıştım......Beni yaşadığım hayattan çekip çıkarmak zorunda değildiniz...
Rabia dudaklarından dökülen cümlelerden sonra usulca yüzümün her hattını izlemeye başladı..Söylediklerine vereceğim tepkiyi belkide merak ediyordu ....Hayatının ona verdiği ağırlığın altında ezildiğini hissedebiliyordum ...Yanlız beni hayal kırıklığına sürükleyen tek şey yüreğinde bana karşı bir ufak sevgi kırıntısının olmamasıydı....Beni sevmeyecek birini hayatıma almak ba na yakışmazdı ..Kalbimin her tarafını paramparça eden cümlelerle , hayal kırıklarımı çoğaltı....Bir anda cümleler anlamını yitirmeye başladı....Bedenimin sol tarafı anamsızlaşmaya başladı ......Rabia'nın bana karşı olan resmiyeti uçurum oldu...benim yüreşim bu uçurımda sallanırken cümleler usulca döküldü dudklarımdan:
-Bilmeni isterim ki bu evlilik senin istemediğin sürece bir kağıt parçasına atılan imzadan öteye geçmeyecek .....Fakat bu ikimizin arasında kalmasını istiyorum Ailem de dahil kimsenin bilmesini istemiyorum.....Ne zamanki sen gitmek istersen ozaman gidebilirsin hayatımdan...Benim seni korumak için yapabileceklerim bu kadar .....
Başını hafifçe önüne eğdi ....söylemek istediğim herşeyi bu cümlelere sığdırmıştım ...şimdi Rabia'yı yüreğimin derinliklerine gömmek zorundaydım...Artık Rabia'dan bana kalan bir açılmayan düğümdü.....
***************
Instagram :
Kalbim_avuclarinda_titrerken
Slm ve dua ile
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM AVUÇLARINDA TİTRERKEN
RomanceBu benim hikayemdi.....kırgınlığım ve acılarımın içinde sığındığım....Ürkek yüreğimle kalbimi sevdiğimin avuçlarına bıraktığım...... Her defasında tökezleyip düşendim ben.....Hiç biri onla dolu kalbimle düşüşüm kadar açıtmamıştı...... Ey sevgili...