Rabia:
Zaman durdurulabilseydi eğer bu küçücük anda kalmaya razıydım.Tüm hücrelerimi darmadağın edip yüreğime dokunan bu cümleleri ruhumun bir köşesine asıp, hayatımın sonuna kadar ah etmezdim sevmeyi bana öğreten güzel adama ......
"Yüreğimden tut" diyordu bir şarkının mısrası .....her cümlesi benim için di sanki.....Ruhuma ilmek ilmek işlenip yüreğime yazılmasıydı...
Yürekten tutmak da tam böyle bir şeydi sanırım...Tüm dünyayı taşıyabilir artık yorgun yüreğim ...... Kalbimde birikmiş ne varsa sonsuza kadar azad edebilirim....Yeniden doğmuş gibi sıkıca sarılabilirim hayata.....Tüm yaralarım iyileşti Yusuf'un yüreğime dokunan sesiyle.....Duyduklarım karşısında yüreğim usulca sustu ....nefesim gözyaşlarıma karıştı....Mutluluğun göz yaşıydı bu sefer yüreğimi ıslatan....küçüğüm kelimesi dökülünce Yusuf'un dudaklarından aklımın bir köşesinde ezberlediğim bir kaç satır hatırlattı varlığını bana.....Düşüncelerim birbirine karıştı..... hayal etmekten korktuğum yarınları bir anda Yusuf avuçlarıma bırakıyordu bir kaç sihirli sözcükle .....bütün bunların gerçek olma ihtimalini düşündükçe içimdeki çocuk gülümsüyordu bana .....bu duygu kalbimde yer edindikçe yüreğim kanat çarpıyordu sonsuz maviliklerde....
Şimdi Yusuf'un cümleleri ıslatırken yüreğimi, aklım çıplak ayaklarıyla dolanıyor ıssız çölümde...Yıllarca yağmura hasret yüreğim ıslandığı yerden bir filiz yeşertiyor...Kalbimi sıkıca saracak kökleri .....o yağmurum olacak ben büyüyeceğim gün be gün belkide......
- Bana tek bir şey söyle.....senin yüreğine ait .....gitmek ve kalmak arasındaki ince çizgiyi görmek için en çokta....
Sesi karanlık gecede yüreğime doldu....şimdi hangi kelime ile yüreğimdekileri dökebilirim....O tek bir kelime beklerken ben yüreğimdekileri bir kelimeye nasıl sığdırabilirim ....Sesim gömülmüştü derinliklere ,fısıldarcasına konuşmaya başladım:- Ellerimden tutarsan düşmeme izin verme olur mu?.Çünkü ben bir daha kaybetmemek için yüreğimde senin için yeşeren küçücük filizi kökünden sökmeye hazırdım.....Fakat sen şuan puslu yüreğimi yüreğine eklemek istiyorsun...Benim sığındığım yürek sonsuz olsun istiyorum....Bir ömür varlığımla orda kalmak ve sonsuzluğumu onun yüreğinde yaşamak...
Gülümsedi benim gözyaşlarıma inat....Ağlayan ben miydim yoksa gözlerim onun gülümsemesine mi gözyaşı döküyordu.. şimdi kimbilir çukur gamzesi karışmıştı gülümseyen yüzüne.....sesindeki mutluluk okunurcasına gürdü ikimizin miladı olan bu gecede:
- Ben bugün değil Rabia çok çok önce yüreğini yüreğimde taşıdım .......Gocunmam yorulmam ,sen benim en güzel kabul olunmuş duamsın...
^^^^^
Güneş çok uzaklarda bulutların arasında göz kırparken yeni bir sabaha , ben sarıldığım çarsafla oturduğum yerden usulca yeni bir sabaha merhaba diyen güneşi izliyordum....Bu gece bana mutluluktan uyumamayı öğretmişti.Avucumun içinde sıkışmış telefon hala Yusuf un sıcak sesini saklıyor du.."Geleceğim demişti bu sefer yüreğinden tutup evimize döneceğiz.."Gözlerim güneş ışınlarına değdikçe kıprıştı ve zihnimdeki dönüp dolaşan Yusuf'un cümleleri ile dudağımın kenarı fütursuzca kıvrıldı....Kalbim göğüs kafesinden çıkacakmış gibi atıyor her hücrem mutluluk duygusuyla tanışıyordu.
Yusuf'un yüreğinde olduğumu bilerek yeni bir günle doğmak ne güzel bir histi...Usulca ayağa kalktım ve etrafımı bir müddet izledikten sonra ağır adımlarla evin damından aşağıya indim.....Gözlerim bu güne başka bakıyordu.....Gözlerimin değdiği her yer Ben ve Yusuf oluyordu....
Avluyu saran kokuya bakılırsa Kerime annem kahvaltı için sıcak bazlama yapıyordu. O yöne doğru yönelip açık kapıdan içeri girdim..
- Kerime anne günaydın yardım edeyim mi?
Başını açtığı bazlamadan çekip bana çevirdi ve ekledi:
- Bitmek üzere Rabia, sen istersen kahvaltıyı hazırla...
- Olur ..dedim ve ağır adımlarla mutfağa yöneldim .....İçime sığmayan mutlulukla ara sıra yüzüme bir gülümseme oturuyor kendimi gülümseyerek buluyordum..El çabukluğu ile kahvaltıyı hazırladım. Odaya bir yer sofrası serip kahvaltılıkları taşımaya başladım....Derin düşünceler arasında omuzuma dokunan elle irkildim..Hayal dünyamdan çıkıp arkamda bana bakarak konuşan Gönül' e bakışımı çevirdim.
-Birşey mi oldu abla bu gün yüzünde gülücükler açıyor üstelik beni dahi farketmedin.
-Herzamanki halim kardeşim.....
Elimdeki bardak tepsisini sofraya bırakıp mutfağa yöneldim. Gönül hafifçe yanımdan geçip önümü kesti ve ekledi:
- Sen benim ablamsın ne zaman mutlu olduğunu bilmemem ayıp olur ...Bu halini elbet tanıyorum...
Gönül'ün ısrarları üzerine dudağıma istemsizce bir gülümseme oturdu eğer onu ikna edemezsem peşimi bırakmayacağımı biliyordum...Bir taraftan bulaşık taşındaki bulaşıkları sudan geçirirken bir taraftan göz teması kurmamak için çabalıyordum...
-- Bu gün bi misafir gelebilir....
Dudağımdan dökülen cümleler bitmeden Gönül gülümseyerek konuşmaya başladı:
- Gelen misafir Yusuf eniştem olmasın..Hem sabahtan beri yüzündeki mutluluğun sebebi de o sanırım...
Bir taraftan konuşuyor bir taraftan sesli nir şekilde gülüp duruyordu...Usulca omuzuna vurup konuşmaya başladım:
- Babam duyacak Gönül böyle şeyler konuştuğumuzu duyarsa bak çok ayıp olur...
-Rabia abla hem Yusuf eniştem senin kocan değil mi? Neden ayıp olsunki....
Ben kaşımın bir tanesini kaldırarak Gönül'ün sorduğu soruya bir soru ile cevap verdiğimde ikimiz sessizce gülmeye başladık:
- İstersen ayıp olup olmadığını bi babama soralım...
![](https://img.wattpad.com/cover/191088107-288-k947805.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM AVUÇLARINDA TİTRERKEN
RomanceBu benim hikayemdi.....kırgınlığım ve acılarımın içinde sığındığım....Ürkek yüreğimle kalbimi sevdiğimin avuçlarına bıraktığım...... Her defasında tökezleyip düşendim ben.....Hiç biri onla dolu kalbimle düşüşüm kadar açıtmamıştı...... Ey sevgili...