Yağmur taneleri öpüyordu toprağı .......Her damla düştüğü yerde toprağı havalandırdıp varlığını dolduruyordu.....Böcekler , kuşlar ve bütün canlılar yuvalarında şükür duası ediyordu....Rahmet yeryüzünü ıslatırken, toprağın altında ki filiz yarın gün yüzüne ulaşmak için sabırsızlanıyordu....Ağaçlar bitkiler yudum yudum içiyordu yağmur tanelerini.....
Herşey öyle bir mükemmel döngü içindeyken bir çok insan etrafındaki muazzamlıktan habersiz günün sonuna ulaşmanın telaşındaydı .....İnsan oğlu ne kadar vefasızdı....Zorlukları geçince semaya açılan eller çok çabuk hayatın telaşına karışıyordu.....Bir nefes bile şükür sebebiyken, çok çabuk dünyanın ahenginde kaubolunuyordu....
Genç kız seccadesinç özenle serdi.....Huşu içinde sabah namazını eda etti....Bu huzur onun tüm bedenini istila etmişti....Bir süre seccadede Rabbime şükür dualarını fısıldadı......Rabbini tesbih etti.....Bu güne kadar bilmeden dahi işlediği günahlar için af diledi....Usulca seccedeyi toplayıp çekmeceye yerleştirdi.....Kulaklarına dolan yağmur taneleri onu sarhoş ederken balkon kapısını açıp çıplak ayakları ile ahşap zeminde çıkardığı ses eşliğinde balkona çıktı.....Az önce damla damla yağan yağmur hızlanmış şimdi iyice görüş mesafesini azaltmıştı....Ahşap balkon korkuluklarına dayanıp ellerini boşluğa açtı.....Her damla bedenini ıslatırken içindeki huzur iyice ruhuyla bütünleşti.....
-Şükür Rabbim sonsuz rahmetin için ........Şükür ki seni tanıdım bildim ve tesbih ettim .....
Mavi gözleri karanlık gecenin derinliklerine daldıkça Rabbinin yarattığı bu düzen içinde kayboldu.....İnsan kusursuz olamayacak kadar acizdi ....Günay sevap arasında kaybolurken, bu dünya öyle muazzam bir şekilde gün ve gece arasında usulca dönüyordu..... Yeryüzündeki herşey yüce yaratıcının bir eseriydi ......Rabia sustuğu yerden usulca devam etti:
-Mutluluk şimdi bağrımda tüm varlığı ile oturuyor ben bu mutluluktan dahi korkuyorum.....İnsan mutluluk için korkar mı ben korkuyorum Rabbim....Sen şahitsin ben mutluluğa hep hasret kaldım.....Şimdi bu bana çok fazla değil mi?Günler gem vurup geceye karıştıkça alnıma yazılan adamı yüreğime daha çok katıyorum....Ben Rabia ,sevgiden mahrum edilen kız çocuğu .....Şimdi beni bu denli seven bir adamın kalbindeyken, her zerrem korku barındırıyor.....
Sustu.....İçinde onca cümle fısıldamaya beklerken sustu.....Kaç zaman kaç dakika geçtiğini bilmeden öylece karanlıkta parlayan bir kaç evin ışıklarına daldı.yağmur damlalarının arasında parıldıyordu.....Temiz hava çiğerlerine doldukça , bu anın zihninde canlı kalması için beynine kazıdı ......Bu kadar mutlu günleri zihninin her köşesinde saklamak istiyordu.....Sonra birkaç adım duyuldu arkasında .....Ona yaklaşan bir beden varlığı ile doldu......Gözlerini kapayıp kendisinden önce gelen kocasının nemli toprağı andıran kokusunu çekti içine ......Genç adamın kolları kollarını sardığında kendini güçlü kollara bıraktı.....
Genç adam onun sırtından aşağı dökülen saçlarını kapayan tülbenti usulca çekti başından ve omuzuna çenesini dayadı.....Derin bir nefes çekti... Lavanta bahçesine düşmüş gibiydi....Lavanta kokusu yağmurun kokusuna karışmıştı......Tenteden damlayan yağmur suyuna usulca avucunu açtı....Damlalar avucuna doldukça fısıldadı:
-Bahar yağmuru gibiydin gönlüme girdiğinde......Öyle hızlı kalbime dolmuştu ki aynı hızda kaybolacağından korkuyordum...Fakat sen orayı koca bir bahçeye çevirdin... Tıpkı baharda açan çiçekler gibi ......En çok lavantalar büyüdü ...........
Genç kız kulağına dolan sözcüklerin arasında kayboldu....Bir yağmur damlası gibi karıştı yeryüzüne .....-Bu sözcüklerini dahi kıskanıyorım Yusuf ....Ve kızıyorum daha çok kendime.....Sen beni benden habersiz severken, ben gönlümde kaybolmuşum.....Tıpkı sen beni gönlüne aldığın ilk gün bende bunu farkedebilseydim......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM AVUÇLARINDA TİTRERKEN
RomansaBu benim hikayemdi.....kırgınlığım ve acılarımın içinde sığındığım....Ürkek yüreğimle kalbimi sevdiğimin avuçlarına bıraktığım...... Her defasında tökezleyip düşendim ben.....Hiç biri onla dolu kalbimle düşüşüm kadar açıtmamıştı...... Ey sevgili...