1.8

1K 61 20
                                    

Bilinmeyen numara: Hey, aptal çocuk

Bilinmeyen numara: Sana bir sorum olacak

Bilinmeyen numara: O olmayan beynin

Bilinmeyen numara: Benim kim olduğumla ilgili hiç mi tahmin yürütemedi?

Bilal: Neden sordun?

Bilinmeyen numara: Ne kadar gerizekalı olduğunu ölçmek için

Bilinmeyen numara: Şimdi söyle bakalım, şüphelendiğin biri var mı?

Bilal: Bunu sana neden söyleyeyim?

Bilal: Kendini daha iyi saklaman için mi süper zekalı?

Bilinmeyen numara: Kimden şüpheleniyorsun demedim gerizekalı

Bilinmeyen numara: Şüphelendiğin biri var mı diye sordum

Bilinmeyen numara: Fakat tepkine bakılırsa ben cevabımı aldım

Bilinmeyen numara: Hadi eyvallah

Bilal: Bir dakika

Bilal: Gitmeden bir şey sormak istiyorum sana

Bilal: Ben ve sen

Bilal: Daha önce hiç birlikte olduk mu?

Bilinmeyen numara: Ne alaka gerizekalı?

Bilinmeyen numara: Ben sana bakacak kadar düşmüş biri gibi mi görünüyorum oradan?

Bilal: Sıkıntı da orada

Bilal: Sen buradan bakılınca görünmüyorsun

Bilal: Sorum bu yakın zaman için değildi bilinmeyen

Bilal: Geçmiş de bir şeyler yaşadık değil mi?

Bilal: Bir şeyler oldu ve sen bu yüzden benden nefret ediyorsun

Bilal: Ama ne olduğunu bir türlü çözemiyorum

Bilinmeyen numara: Buraya kadar olan her şeyi bilip beni hatırlamaman pek inandırıcı gelmiyor Bilal

Bilal: Derin sen misin?

(Görüldü)


Telefon ellerimden kayarken gözlerimi kırpıştırdım. Yaşlar yanaklarımı süslerken çaresizce kütüphanede gezindi gözlerim. Bu böyle olmamalıydı. Biz böyle olmamalıydık.


Beni bilmesi veya hatırlaması en olağan şeydi çünkü bizim geçmişimiz o kadar da uzakta değildi. Sadece bir iki yıldır uzaktık. Ayrıydık.



Ama böyle olması beklediğim bir şey değildi. Eninde sonunda tahmin edecekti. Ama buna hazır değildim işte. Hızla açılan kütüphanenin kapısıyla içeri nefes nefese giren Bilal'le gözlerimi silip hızla ayağa kalktım. Ne yapacağını bilmeyen hareketlerim kütüphanede olan birkaç kişinin dikkatini çekerken onlarla birlikte Bilal de bana doğru baktı ve yanıma doğru seri adımlarla yürüdü. Ben de refleksle bir iki adım geriye adım attım. Yanıma gelmemeliydi. Ona yenilebilirdim.



Bir çıkış yolu arayan gözlerim  karşımda duran Bilal ile odağını direkt o yaparken dolan gözlerime lanetler okudum. "Derin, sensin değil mi?" Heyecanlı bakışları yüzümde gezinirken yüzümü buruşturdum. Beni hala tanıyamıyordu.



Ya da daha yeni bilinmeyen kız değil de geçmişte birlikte olduğu ve terk ettiği kız olduğumu anlamıştı. "Bilinmeyen numara sensin değil mi?" Kaşlarımı çattım. Benimle ilgili söyleyeceği tek şey bu muydu yani? Pekala bu beklediğim bir şey değildi.




Kahverengi gözlerine çevirdim ben de yeşil gözlerimi. Dağınık saçları esmer teni ve kaslı vücuduyla ilk defa bu kadar yakınımdaydı. Uzun zaman sonra.



"Evet, benim." Dedim ve hemen ifademi sertleştirip ona doğru bir adım attım. "Geçmişinde bıraktığını sandığın, hayatını sikip attığın ve şu anda intikam almak için okuluna gelmiş o bilinmeyen kız benim, Bilal." Sonra gülerek bir adım daha yaklaşıp kulağına eğildim. "Sanma ki beni bulman bu oyunu bitirdi." Bir adım geri attım ve ruhsuz bir gülümseme taktım dudaklarıma. "Bu oyun, ben seni tamamen kaybedene kadar devam edecek. Seni tamamen bu hayattan silene kadar devam edecek. Benim içim soğuyana kadar devam edecek. Üzülme sakın. Ben istesem de senin kadar acımasız olamam, Bilal." Buna kalbim izin vermez çünkü.




Ona arkamı dönüp çıkışa doğru ilerleyecekken kolumu tutup durdurdu beni. "Dur bir dakika." Dedi ve benim karşıma geçti tekrar. "Daha konuşmama bile fırsat vermeden çekip gidemezsin." Biraz duraksadıktan sonra konuşmak için araladı dudaklarını. "Sana tek bir soru soracağım ve dürüst olmanı istiyorum. Sen benden neden nefret ediyorsun? Geçmişte sana ne yaptım ben?" Şokla açılan gözlerime eşlik eden alaycı bir kahkaha döküldü dudaklarımdan.





"Sen ciddi misin? Bana ne yaptığını unutacak kadar mı sildin beni kafandan?" Kalbinden.



Ne diyeceğini bilmeyen bakışları yüzümde gezinirken acıyla buruşan yüzüyle dudağını ısırdı. "Hayır, bak ben, ben..." Dedi ve umutsuzca omuzlarını indirdi ve başını iki yana sallayıp gözlerindeki duygu değişimiyle kolumu bırakıp bir adım geriye doğru attı. "Her neyse boşver. Benden intikam almaya devam et." Dedi ve bu kez arkasına bile bakmadan çıkıp giden o oldu.


Kütüphanenin ortasında öylece kalan bedenimle onun çıktığı kapıda takılı kalmıştı gözlerim. Peki bu neydi şimdi?





Bu Bilal'in beni ikinci terk edişiydi sadece.



-

Ow, işler çığrından çıkıyor ha?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz ve gelecek bölümler hakkındaki teorileriniz?

Oy ve yorum konusunda lütfen cimri olmayın,🖤🙏

Kod Adı: Bilinmeyen NumaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin